| Hasan Basri Çantay Meali |
|
| 1: Andolsun burçlar a mâlik olan göğe, | |
| 2: o va'd olunan güne, | |
| 3: şâhidle meşhûde ki, | |
| 4: (4-5) tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir. | |
| 6: O zaman onlar (o ateşin) etrafında oturucu idiler. | |
| 7: Onlar (Allaha) îman edenlere yapacakları (işkenceler) hususunda (hükümdarları nezdinde) şâhidlik edeceklerdi. | |
| 8: Onlar, içlerinden (mü'minlerin) O yegâne gaalib, her hamde lâyık Allaha îman etmelerinden başka (hiçbir şey'i) inkâr etmemişlerdi. | |
| 9: (O Allah ki) göklerin ve yerin mülk (-ü tasarruf) u Onundur. Allah herşey'e hakkıyle şâhiddir. | |
| 10: Hakıykat, erkek mü'minlerle kadın mü'minleri belâye uğratanlar, sonra da tevbe etmeyenler (yok mu?) onlar için cehennem azâbı vardır, onlar için bir de yangın azâbı. | |
| 11: İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) edenler (e gelince:) Altlarından ırmaklar akan cennetler de, onlarındır. Büyük kurtuluş (ve seâdet de) budur. | |
| 12: Hakıykat, Rabbinin kıskıvrak tutub yakalayışı pek çetindir. | |
| 13: Çünkü O, ilkin var edenin de, (sonra yeniden diriltib kendisine) döndürecek olanın da ta kendisidir. | |
| 14: O, (tevbe' eden mü'minleri) çok yarlığayan, (dostlarını) çok sevendir. | |
| 15: Arşın saahibidir. (Zâtinde de, sıfatlarında da) pek yücedir (büyükdür). | |
| 16: Ne dilerse hakkıyle yapandır. | |
| 17: (17-18) Sana (Habîbim) o orduların, Firavn ve Semuudun haberi geldi ya. | |
| 19: Hayır, o küfredenler (haalâ) tekzîbdedirler. | |
| 20: Halbuki Allah, arkalarından (onları) kuşatıcıdır. | |
| 21: Daha doğrusu (kâfirlerin tekzîb etdikleri) o (kitâb) çok şerefli bir Kur'andır, | |
| 22: Ki mahfuuz bir levhadadır (o). | |