| Tefhim-ul Kuran Meali |
|
| 1: Burçları olan göğe andolsun, | |
| 2: O vadedilen güne, | |
| 3: Şahid olana (görene) ve şahid olunana (görülene) . | |
| 4: Kahrolsun Ashab-ı Uhdûd | |
| 5: 'Tutuşturucu yakıt dolu o ateş,' | |
| 6: Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı. | |
| 7: Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. | |
| 8: Kendileri onlardan, yalnızca 'üstün ve güçlü olan,' öğülen Allah'a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı. | |
| 9: Ki O (Allah), göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Allah (c.c.) her şeyin üzerinde şahid olandır. | |
| 10: Gerçek şu ki, mü'min erkeklerle mü'min kadınlara işkence (fitne) uygulayanlar sonra da tevbe etmeyenler (yok mu); işte onlar için cehennem azabı vardır ve yakıcı azab onlar içindir. | |
| 11: Şüphesiz iman edip de salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur. | |
| 12: Doğrusu, Rabbinin 'zorlu yakalayışı' şiddetlidir. | |
| 13: Çünkü O, ilkin var eden, (sonra dirilterek) döndürecek olandır. | |
| 14: O, çok bağışlayandır, çok sevendir. | |
| 15: Arşın sahibidir; Mecid (pek yüce) dir. | |
| 16: Her dilediğini yapıp gerçekleştirendir. | |
| 17: Orduların haberi sana geldi mi? | |
| 18: Firavun ve Semûd (ordularının)? | |
| 19: Hayır; küfretmekte olanlar, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler. | |
| 20: Allah ise, onları arkalarından sarıp kuşatmıştır. | |
| 21: Hayır; o (Kitap), 'şerefli üstün' olan bir Kur'an'dır; | |
| 22: Levh-i Mahfuz'dadır. | |