| Ahmet Tekin Meali |
|
| 1: Andolsun göğe, andolsun karanlıkta gümbür, gümbür yol teperek, kurtuluşları için insanların kapısını çalan, sesini, tebliğini duyuran, varlığını benimseten şerefli peygambere! | |
| 2: Karanlıkta yol tepenle ilgili bizden başka seni bilgilendiren mi var? Karanlıkta gümbür gümbür yol teperek, kapıları çalan, sesini, tebliğini duyuran, varlığını benimseten ne azimli, ne kararlı, ne cesur birisi. | |
| 3: İşte o karanlığı yırtan yıldızdır, yükselen yıldızdır, Muhammed’dir. | |
| 4: Kesinlikle herkesin başında bir koruma, bir denetleyici vardır. | |
| 5: O halde insan, neden yaratıldığına ibret nazarıyla bir baksın. | |
| 6: Bir defada boşalan bir sıvıdan yaratıldı. | |
| 7: O sıvı, erkeğin beli ile kadının göğüs kafesi arasından çıkar. | |
| 8: Böyle yarattığı insanı, yeniden diriltmeye de elbette gücü kudreti yeter. | |
| 9: Bütün sırların yoklanacağı, imtihan meydanına döküleceği gün insanın nesi var? | |
| 10: İnsanın o gün ne bir gücü kuvveti, ne yardım edeni var. | |
| 11: Andolsun halden hale dönüşen, dönüşü sağlayan, bir yağmurdan sonra yeni yağmurlarla yüklü, güneş sisteminin dönüş yeri olan göğe! | |
| 12: Andolsun yarıkları, çatlakları ve kırıkları olan, kaynak aktarma ve bitirme özelliğine sahip parçalı yere! | |
| 13: Kesinlikle Kur’ân hak ile bâtılı ayıran bir kelâmdır. | |
| 14: Bu kelâmın şaka ile ilgisi yoktur. | |
| 15: Haberin olsun, inanmayanlar İslâm’a Kur’ân’a ve sünnete karşı gizli mücadele planları hazırlıyorlar. | |
| 16: Ben de onların, planlarını başlarına geçirecek karşı planlar yapıyorum. | |
| 17: Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere, nankörlere mühlet ver. Onları biraz daha kendi hallerine bırak. | |