| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
|
| 1: Andolsun fecr'e. | |
| 2: (2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye. | |
| 5: Bunda akıl sahibi için bir yemîn yok mudur? | |
| 6: (6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd'e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine. | |
| 8: Bir belde (ahalisi) ki, o beldenin bir misli beldeler arasında yaratılmamıştı. | |
| 9: (9-10) Vadide kayaları söküp oyan Semûd'e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir'avun'a da nasıl yaptı? | |
| 11: (11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı. | |
| 13: (13-14) Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir. | |
| 15: Rabbi onu imtihan edip kendisine ikramda bulunsa o vakit der ki: «Rabbim bana ikram etti.» | |
| 16: Amma onu imtihan edip de rızkını darlaştırdığı vakit de der ki: «Rabbim bana ihanet etti.» | |
| 17: Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz. | |
| 18: Ve yoksullara yiyecek vermek için birbirinizi teşvikte bulunmazsınız. | |
| 19: Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz. | |
| 20: Ve malı pek çokça bir sevgi ile seversiniz. | |
| 21: Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca. | |
| 22: Ve Rabbin (emri) gelip melekler de saf saf dizilince. | |
| 23: Ve o gün cehennem de getirilmiş olunca insan o gün anlamış olur. Ve artık o anlayıştan da ona ne faide! | |
| 24: Der ki, «Keşke hayatım için (güzel ameller) takdim etmiş olsa idim.» | |
| 25: Artık o gün O'nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz. | |
| 26: Ve O'nun vuracağı bend ile kimse bend vurabilemez. | |
| 27: Ey mutmain olan nefs! | |
| 28: Rabbine dönüver, sen razı, O da senden razı olarak. | |
| 29: Artık kullarımın arasına gir. | |
| 30: Ve cennetime giriver. | |