| Süleyman Ateş Meali |
|
| 1: Andolsun fecre (tan yeri ağarmasına), | |
| 2: On geceye, | |
| 3: Çift'e ve tek'e, | |
| 4: Gitmekte olan geceye. | |
| 5: Bu (anıla)n (şeyler)de akıl sâhibi için bir yemin var, değil mi? (İşte bunlara andolsun ki kâfirler mutlaka azâba uğrayacaklardır!) | |
| 6: Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd (kavmin)e? | |
| 7: Sütunlu İrem'e? | |
| 8: Ki ülkeler arasında onun eşi yaratılmamıştı. | |
| 9: Vâdi('l-Kurâ)da kayaları oya(rak evler yapa)n Semûd (kavmin)e? | |
| 10: Ve kazıklar sâhibi Fir'avn'a? | |
| 11: Bunlar ülkelerde azmışlardı. | |
| 12: Oralarda çok kötülük etmişlerdi. | |
| 13: Bu yüzden Rabbin onların üzerine azâb kırbacını çarptı. | |
| 14: Elbette Rabbin gözetleme yerindedir (her an kullarının fiillerini gözetlemektedir). | |
| 15: Fakat insan öyledir; Rabbi ne zaman kendisini sınayıp ona ikrâmda bulunur, ona ni'met verirse: "Rabbim bana ikrâm etti" der. | |
| 16: Ama Rabbi onu sınayıp rızkını daraltırsa: "Rabbim beni alçalttı (perişan etti)" der. | |
| 17: Hayır, doğrusu siz (Allah'tan ikrâm bekliyorsunuz ama kendiniz) yetime ikrâm etmiyorsunuz. | |
| 18: Yoksula yedirmeğe teşvik etmiyorsunuz. | |
| 19: Mirâsı hırsla yutuyorsunuz. | |
| 20: Malı pek çok seviyorsunuz. | |
| 21: Hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz edildiği zaman, | |
| 22: Melekler sıra sıra dizili durumda Rabbin geldiği zaman. | |
| 23: Ve cehennem de getirildiği zaman. İşte o gün insan anlar, ama artık anlamanın kendisine ne yararı var? | |
| 24: (O zaman insan): "Âh, keşke ben bu hayâtım için (iyi işler yapıp) gönderseydim!" der. | |
| 25: O gün O'nun yapacağı azâbı kimse yapamaz. | |
| 26: Ve O'nun vuracağı bağı kimse vuramaz! | |
| 27: Ey huzûra eren nefis! | |
| 28: Râzı edici ve râzı edilmiş olarak Rabbine dön! | |
| 29: (İyi) Kullarım arasına gir! | |
| 30: Cennetime gir! | |