| Suat Yıldırım Meali |
|
| 1: Gök yarıldığı zaman... | |
| 2: Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman... | |
| 3: Yer yayılıp dümdüz edildiği, | |
| 4: İçindekileri dışarı atıp boşaldığı, | |
| 5: Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman... Seyredin siz: neler olacak o zaman! | |
| 6: Ey insan! Sen, tâ Rabbine kavuşuncaya kadar didinip duracaksın. | |
| 7: (7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner. | |
| 10: Hesap defteri arkasından sol eline verilen kimse ise, | |
| 11: Yok olmayı ister. | |
| 12: Alevli ateşe girer. | |
| 13: O dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi. | |
| 14: Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı. | |
| 15: Hayır! O Rabbine dönecek! Zira Rabbi, devamlı sûrette onun yaptıklarını görüyor, tek tek kontrol ediyordu. (Bu kontrolün de elbette böyle bir neticesi olacaktı.) | |
| 16: Demek, gerçek onun sandığı gibi değildir. Şafak hakkı için! | |
| 17: Gece ve gecenin barındırdığı, şeyler hakkı için, | |
| 18: Dolunay halini alan ay hakkı için: | |
| 19: Siz halden hale geçeceksiniz! | |
| 20: Öyleyse onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar? | |
| 21: Kendilerine Kur’ân okunduğunda derin bir saygı ile eğilmiyorlar? | |
| 22: Bilakis, o kâfirler dini yalan saymaya devam ediyorlar. | |
| 23: Allah, onların kalplerinde ne sakladıklarını pek iyi bilir! | |
| 24: Sen de onlara gayet acı bir azap müjdele! | |
| 25: Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, hiç kesintiye uğramayan, bitip tükenmeyen mükâfat vardır. | |