| Ahmet Tekin Meali | 	
	  |  
 | 1: Gök çatlayıp yarıldığı zaman, insan yaptıklarıyla karşı karşıya gelir. | 	  |  
 | 2: Rabbine kulak verir duruma geldiği, gerekçeli olarak haddi bildirildiği zaman, insan yaptıklarıyla karşı karşıya gelir. | 	  |  
 | 3: Yerin tozu dumanı atılıp dümdüz edildiği zaman, insan yaptıklarıyla karşı karşıya gelir. | 	  |  
 | 4: Yer içindeki hazineleri ve ölüleri dışına atıp tamamen boşaldığı zaman, insan yaptıklarıyla karşı karşıya gelir. | 	  |  
 | 5: Rabbine kulak verip, gerekçeli olarak O’na itaate mecbur kılındığı zaman, insan yaptıklarıyla karşı karşıya gelir. | 	  |  
 | 6: Ey insan, sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarf etmektesin. Endişelenme, Rabbine de, amellerinin mükâfatına da kavuşacaksın. | 	  |  
 | 7: Açıklama istiyorsanız eğer, amel defteri sağından verilen hesaba çekilecek. | 	  |  
 | 8: Kolay bir şekilde mahşerde hesaba çekilecek. | 	  |  
 | 9: Ailesine, mü’minlerin yanına sevinçle dönecek. | 	  |  
 | 10: Bir açıklama daha istiyorsanız, amel defteri arkasından verilen feryat edecek. | 	  |  
 | 11: 'Yetiş ey ölüm!' diye feryat edecek. | 	  |  
 | 12: Körüklenen, alev püsküren, dehşetli Cehennem ateşine yaslanacak. | 	  |  
 | 13: Çünkü ailesi, yandaşları içinde malları mülkleri sebebiyle şımarmıştı. | 	  |  
 | 14: Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı. | 	  |  
 | 15: Oysa Rabbi onu biliyor, görüyordu. | 	  |  
 | 16: Başka söze gerek yok. Şafak vaktine yemin ederim. | 	  |  
 | 17: Geceye ve karanlığı içinde bir araya getirdiği, topladığı şeylere yemin ederim. | 	  |  
 | 18: Düzgün bir dolunay haline geldiği zamandaki aya yemin ederim. | 	  |  
 | 19: Elbette siz, ey inkâr edenler, kademe kademe artan şiddetli azaplara dûçâr olacaksınız. | 	  |  
 | 20: Böyleyken, onların ne imtiyazları var da, Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara, âhirete iman etmiyorlar. | 	  |  
 | 21: Kendilerine Kur’ân okunduğu zaman da secde etmiyorlar, saygı göstermiyorlar, namaza yaklaşmıyorlar. | 	  |  
 | 22: Aksine, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar edenler, kafirler, Kur’ân’ı yalanlayanlardır. | 	  |  
 | 23: Halbuki Allah, onların içlerinde sakladıklarını iyi biliyor. | 	  |  
 | 24: Öyleyse onlara can yakıp inleten müthiş azâbı haber ver. | 	  |  
 | 25: Ancak iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri müjdele, onlara bitmez tükenmez mükâfatlar vardır. | 	  |