| Celal Yıldırım Meali |
|
| 1: Gök yarıldığında, | |
| 2: Yıldızlar parçalanıp döküldüğünde, | |
| 3: Denizler birbirine kaynayıp karıştığında, | |
| 4: Kabirler deşilip içindekiler ortaya çıkarıldığında, | |
| 5: Herkes öndon gönderdiğini ve geriye neler bıraktığını bilecek. | |
| 6: Ey insan! O çok şanlı lütuf ve iyiliği bol Rabbına karşı seni aldatan nedir ? | |
| 7: O ki, seni yaratıp (müstesna biçimde) düzenlemiş ve (her uzvu yerince koyup) dengede tutmuştur. | |
| 8: Dilediği herhangi bir şekilde sana çeki-düzen vermiştir. | |
| 9: Hayır, hayır; siz dini yalanlıyorsunuz (ceza ve mükâfat gününe inanmıyorsunuz). | |
| 10: (10-11) Şüpheniz olmasın ki, üzerinizde koruyucular, şerefli saygıdeğer kâtipler var. | |
| 12: Onlar yaptıklarınızı bilirler. | |
| 13: İyiler şüphesiz nîmet içindedirler. | |
| 14: Kötüler de elbette Cehennem'dedirler. | |
| 15: Ceza ve hesap günü varıp oraya girecekler. | |
| 16: Oradan artık ayrılıp uzaklaşamıyacaklar. | |
| 17: Din günü (ceza ve hesap günü) nedir bilir misin ? | |
| 18: Evet, yine din günü nedir bilir misin ? | |
| 19: O gün hiç kimse, diğeri için bir şeye mâlik değildir. Emir o gün ancak Allah'a mahsustur. | |