| Ali Bulaç Meali | 	
	  |  
 | 1: Gök, çatlayıp yarıldığı zaman, | 	  |  
 | 2: Yıldızlar, dağılıp yayıldığı zaman, | 	  |  
 | 3: Denizler, fışkırtılıp taşırıldığı zaman, | 	  |  
 | 4: Ve kabirlerin içi 'deşilip dışa atıldığı' zaman; | 	  |  
 | 5: (Artık her) Nefis önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiştir. | 	  |  
 | 6: Ey insan, 'üstün kerem sahibi' olan Rabbine karşı seni aldatıp yanıltan nedir? | 	  |  
 | 7: Ki O, seni yarattı, 'sana bir düzen içinde biçim verdi' ve seni bir itidal üzere kıldı. | 	  |  
 | 8: Dilediği bir surette seni tertib etti. | 	  |  
 | 9: Asla, hayır; siz dini yalanlıyorsunuz; | 	  |  
 | 10: Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var, | 	  |  
 | 11: 'Şerefli üstün' yazıcılar. | 	  |  
 | 12: Her yapmakta olduğunuzu bilirler. | 	  |  
 | 13: Şüphesiz ebrar olanlar, elbette nimetler(le donatılmış cennetler) içindedirler. | 	  |  
 | 14: Ve şüphesiz facir (kötü) olanlar da, elbette çılgınca yanan ateşin içindedirler. | 	  |  
 | 15: Onlar, din günü oraya yollanırlar. | 	  |  
 | 16: Ve ondan ayrılıp kaybolacak değildirler. | 	  |  
 | 17: Din gününü sana bildiren şey nedir? | 	  |  
 | 18: Ve yine din gününü sana bildiren şey nedir? | 	  |  
 | 19: Hiçbir nefsin bir başka nefse herhangi bir şeye güç yetiremeyeceği gündür; o gün emir yalnızca Allah'ındır. | 	  |