| Hasan Basri Çantay Meali |
|
| 1: (Hakıykat kâfirlerin dediği gibi değildir). Şu beldeye yemîn ederim. | |
| 2: Sen bu beldeye halâl iken. | |
| 3: Babaya da, doğana da (yemîn ederim), | |
| 4: ki biz insanı, andolsun, meşakkat içinde yaratdık. | |
| 5: O, kendisine kimsenin mutlakaa güc yetiremeyeceğini mi sanıyor? | |
| 6: Der ki: «Yığın yığın mal telef etdim». | |
| 7: O, kendisini hiçbir (kişi) nin görmediğini mi sanıyor? | |
| 8: Biz. ona vermedik mi: (Görecek) iki göz, | |
| 9: (kalbine tercüman olacak) bir dil, (boş boğazlığına mâni' olacak) iki dudak? | |
| 10: Biz ona iki de yol gösterdik. | |
| 11: Fakat o, sarp yokuşa saldıramadı. | |
| 12: Bu sarp yokuşun ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? | |
| 13: (O) kul azad etmekdir, | |
| 14: yahud (salgın) bir açlık gününde yemek yedirmekdir, | |
| 15: yakınlığı olan bir yetime, | |
| 16: yahud toprakda sürünen bir yoksula. | |
| 17: Sonra da (o sarp yokuşu aşıb geçerken) îman edenlerden, birbirlerine sabr (-u sebat) ı tavsiye, (halka) merhameti tavsiye edenlerden olmakdır. | |
| 18: İşte bunlar sağcılardır. | |
| 19: Âyetlerimize küfredenler ise solcuların tâ kendileridir. | |
| 20: Ki (onların cezası) üzerlerine kapıları sımsıkı kapatılmış bir ateşdir. | |