» 90 / Beled  2:

Kuran Sırası: 90
İniş Sırası: 35
Beled Suresi = Sehir Suresi
Mekke kentine yemin ile basladigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

90:2 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

















Transcript Okunuş Türkçe










Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Ki sen oturmadasın bu şehirde.
Adem Uğur : Ki sen bu beldedesin,
Ahmed Hulusi : Ki sen bu beldede bir kayıtsızsın!
Ahmet Tekin : Senin gibi aslı nesli belli birine, işkencenin helâl sayıldığı, hükümranlığını ilan edeceğin, içinde ölüm cezaları verebileceğin, imtiyazlar tanıyabileceğin, haram irtikâp etmeyeceğin bu beldeye yemin ederim.
Ahmet Varol : Ki sen bu beldede oturmaktasın.
Ali Bulaç : Ki sen, bu şehirde oturmakta iken,
Ali Fikri Yavuz : Sen (Ey Rasûlüm), ikamet ederken bu beldede;
Azerice : Yaşadığın şəhərə,
Bekir Sadak : (1-2) Bu, Mekke sehrine yemin ederim; ki sen bu sehirde oturmussun.
Beled : Yaşadığın şəhərə,
Celal Yıldırım : Sen bu şehirde yerli olarak oturmuşsundur. (Bu şehir sana daha lâyık ve daha helâldir).
Diyanet İşleri : (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Diyanet İşleri (eski) : (1-2) Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
Diyanet Vakfi : (1-4) Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.
Edip Yüksel : Ki sen bu kentte oturmaktasın.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ki sen bu beldede oturmaktasın.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sen bu beldede oturmaktayken.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sen hıll iken bu beldede
Fizilal-il Kuran : Ki sen bu şehre girmektesin.
Gültekin Onan : Ki sen, bu şehirde oturmakta iken,
Hakkı Yılmaz : (1-4) "Düşündüğünüz gibi değil; bu kentte yaşayan insanların tümünü, ilk insandan bu yana üremiş gelmiş insanların tümünü kanıt gösteririm ki Biz, insanı gerçekten bir sıkıntı içinde oluşturduk. Sen de bu insanlardan birisin; sen de sıkıntı içinde olacaksın. "
Hasan Basri Çantay : Sen bu beldeye halâl iken.
Hayrat Neşriyat : Ki sen bu beldede oturmaktasın.
İbni Kesir : Sen de bu beldede oturmuşsun.
İskender Evrenosoğlu : Ve sen, bu beldede ikâmet ediyorsun.
Muhammed Esed : senin serbestçe yaşadığın bu beldeyi,
Ömer Nasuhi Bilmen : (1-2) Yemin ederim bu beldeye. Ve sen bu beldede ikamet etmektesin.
Ömer Öngüt : Sen bu beldede oturmaktasın.
Şaban Piriş : Sen de bu şehrin insanısın.
Suat Yıldırım : Senin bu beldeye girişin hakkı için!
Süleyman Ateş : Ki sen bu şehire girmekte (burada yaşamakta)sın.
Tefhim-ul Kuran : Ki sen, bu şehirde oturmakta iken,
Ümit Şimşek : (1-2) Yemin ederim bu beldeye-ki sen de bu beldenin sakinisin.
Yaşar Nuri Öztürk : Sen bu kente mahremsin/bu kente gireceksin.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}