| Ahmed Hulusi Meali | 	
	  |  
 | 1: Kasem ederim şu beldeye (yaşamakta olduğun dünyaya). . . | 	  |  
 | 2: Ki sen bu beldede bir kayıtsızsın! | 	  |  
 | 3: (İnsanı) doğurana ve doğurduğuna (kasem ederim), | 	  |  
 | 4: (Andolsun) ki, insanı sıkıntılı aşamalar içinde yarattık! | 	  |  
 | 5: Hiç kimsenin kendisine asla güç yetiremeyeceğini mi sanıyor (şimdi insan)? | 	  |  
 | 6: "Pek çok mal harcadım" diyor. | 	  |  
 | 7: Kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor? | 	  |  
 | 8: Ona iki göz meydana getirmedik mi? | 	  |  
 | 9: Bir dil ve iki dudak. . . | 	  |  
 | 10: Ona iki yolu (Hak ve bâtıl) gösterdik! | 	  |  
 | 11: El Akabe'ye (o sarp yokuşa) tırmanmayı göze alamadı (insan)! | 	  |  
 | 12: Nedir bilir misin el Akabe? | 	  |  
 | 13: (O) esaret bağını çözmektir (bilinci bedenin esaretinden kurtarmak)! | 	  |  
 | 14: Yahut aç olduğu hâlde elindekiyle başkasını doyurmak! | 	  |  
 | 15: Yakınlığı olan yetime (yemek yedirmektir). | 	  |  
 | 16: Yahut toprağa uzanıp kalmış yoksula yedirip doyurmaktır. | 	  |  
 | 17: Sonra da iman eden, birbirlerine sabrı yaşamayı tavsiye eden ve merhameti tavsiye eden kimselerden olmaktır. | 	  |  
 | 18: İşte bunlar ashab-ı meymenedir (sağ ashabı; saîdler). | 	  |  
 | 19: İşaretlerimizi inkâr edenler ise, onlar ashab-ı meş'emedir (sol ashabı; şakîler). | 	  |  
 | 20: Onlar ateşe kapatılıp kilitlenmişlerdir! | 	  |