| Celal Yıldırım Meali |
|
| 1: Rahman (olan Allah); | |
| 2: Kur'ân'ı öğretti. | |
| 3: İnsanı yarattı; | |
| 4: Ona anlatma ve açıklama yeteneği verdi. | |
| 5: Güneş ve Ay hesap iledir, | |
| 6: Bitki ve ağaç (türleri) secde ederler. | |
| 7: Gökyüzünü O yükseltti ve ölçü-tartıyı koydu. | |
| 8: Sakın tartıda hakkı, insafı aşmayın ! | |
| 9: Tartıyı adaletle ayakta tutun, tartıyı eksik tartmayın. | |
| 10: Yeryüzünü de ancak ve sadece canlı varlıklar için alçaltıp koydu. | |
| 11: Onda meyveler ve salkım tomurcuklu hurma ağacı vardır. | |
| 12: Kabuklu, kapçıklı taneler ve güzel kokulu bitkiler vardır. | |
| 13: O halde (ey insanlar ve cinler!) Rabbınızın hangi nimetlerini yalan sayabilirsiniz ? | |
| 14: insanı testi gibi ses çıkaran kuru balçıktan yarattı | |
| 15: Cânn'ı (Cinleri) de dumansız bir ateşten yarattı. | |
| 16: Artık Rabbınızın hangi nimetlerini yalanlıyabilirsiniz? | |
| 17: O, iki doğunun da Rabbıdır, iki batının da Rabbıdır. | |
| 18: Artık Rabbınızın hangi nimetlerini yalanlıyabilirsiniz ? | |
| 19: Birbirine kavuşmak üzere iki denizi salıverdi; | |
| 20: Aralarında bir engel vardır ki, biri diğerinin sınırını geçemez. | |
| 22: İkisinden de çıkar inci ile mercan. | |
| 23: O halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalanlıyabilirsiniz ? | |
| 24: Denizde dağlar gibi yükselen gemiler O'nundur. | |
| 26: Yerin üstündeki her şey fânidir. | |
| 27: Çok yüce azamet ve iyilik sahibi olan Rabbin zâtı bakidir, baki kalacaktır. | |
| 28: O halde Rabbınızın hangi nimetlerini yalanlıyabilirsiniz? | |
| 29: Göklerdeki ve yerdeki kimseler hep O'ndan ister; O, her gün (her dem ve an) bir işte, bir tecellidedir. | |
| 31: Ey (yeryüzünün) iki ağırlığı (olan insanlar ve cinler)! Yakında (Kıyamet günü) sizinle meşgul olup gerekeni yapacağız. | |
| 33: Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin sınırlarını aşıp geçmeye güç getirebilirseniz, haydi geçin.. Ama geçemezsiniz, ancak bir sultan (açık belge, kesin delil, hesap, kuvvet ve üstünlük) ile geçebilirsiniz. | |
| 35: Üzerinize dumansız bir ateş ve bunaltıcı bir duman (gaz) gönderilir de artık kendinizi savunamaz ve kurtaramazsınız. | |
| 37: Gök yarılıp gül rengine dönüşerek yağ gibi eridiği zaman... | |
| 39: O gün, ne insanlara, ne de cinlere günahlarının sebebi) sorulmaz. | |
| 41: Suçlu günahkârlar yüzlerindeki belirtileriyle bilinip tanınırlar. Alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar (da yaka-paça Cehennem'e atılırlar). | |
| 43: İşte bu, suçlu günahkârların yalanladığı Cehennem'dir. | |
| 44: Onlar, Cehennem ateşiyle son derece kaynar su arasında dolaşıp dururlar. | |
| 46: Rabbı'nın (hüküm ve adalet) makamından korkan kimseye iki Cennet vardır. | |
| 48: İkisi de bol çeşitli ağaçlara sahiptirler. | |
| 50: İkisinde akıp duran iki pınar vardır. | |
| 52: İkisinde de her çeşit meyveden çift çift vardır. | |
| 54: Onlar (o Cennetlere lâyık görülen bahtiyarlar), astarlan kalınca atlastan olan döşekler üzerine yaslanırlar. Her iki Cennet'teki meyveler ise kolayca devşirilecek şekilde yakındır.. | |
| 56: Cennetlerde gözlerini sadece kendi eşlerine çevirmiş, daha önce kendilerine ne insan, ne de cin dokunmamış zevceler vardır. | |
| 58: Onlar (o zevceler) sanki yakutlar ve mercanlardır. | |
| 60: iyiliğin karşılığı ancak iyiliktir. | |
| 62: Bu ikisinden başka iki Cennet daha vardır. | |
| 64: Bu ikisi dekoyu yeşildir. | |
| 66: İkisinde de durmadan fışkırıp akan iki pınar vardır. | |
| 68: ikisinde de meyva, hurma ve nar vardır. | |
| 70: Cennetlerde huyları güzel, yüzleri güzel hayırlı kadınlar vardır. | |
| 72: Otaklarında tüller ardında huriler vardır. | |
| 74: Bunlardan önce onlara hiçbir insan ve cin dokunmamıştır. | |
| 76: Eşleri yeşil yastıklara ve benzeri görülmeyen döşeklere yaslanırlar. | |
| 78: Büyüklük, ululuk, saygınlık, cömertlik, iyilik sahibi olan Rabb'ının ismi çok mübarektir, çok yücedir. | |