| İskender Evrenosoğlu Meali |
|
| 1: (O) Rahman'dır. | |
| 2: Kur'ân'ı, O öğretti. | |
| 3: İnsanı, O yarattı. | |
| 4: Ona, beyanı (idrak edip ifade etmeyi ve açıklamayı) O öğretti. | |
| 5: Güneş ve Ay (yaratılışları ve yörüngelerindeki hareketleri), (astrofizik) hesaplarladır (hassas dengelerle dizayn edilmiştir). | |
| 6: Yıldızlar ve ağaçlar, ikisi de (Allah'a) secde ederler. | |
| 7: Ve sema; onu yükseltti (astrofizik kurallara göre büyük patlama teorisi gereğince içten dışa bir genişleme ve yükselme olayını gerçekleştirdi) ve mizanı (ölçüyü, ağırlığı ve çekim kuvvetlerinin dengesini) vazetti. | |
| 8: Mizanda (ölçmede) haddi aşmayınız (haksızlık yapmayınız). | |
| 9: Ve vezni (tartmayı), adaletle yapın ve mizanı eksiltmeyin (ölçmede eksiklik yapmayın). | |
| 10: Ve arz; onu, hayvanlar (ve bütün canlılar) için vazetti (jeolojik olaylarla, üzerinde canlıların yaşayabileceği şekilde dizayn etti). | |
| 11: Orada meyveler ve tomurcuklu hurma ağaçları vardır. | |
| 12: Yapraklı taneler ve güzel kokulu bitkiler vardır. | |
| 13: O halde siz (insan ve cin toplumu), Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz? | |
| 14: (Allah) insanı, fahhar gibi ses veren salsalinden yarattı. | |
| 15: Ve cinleri, mariç ateşten (parlak, dumanı olmayan alevden, enerjiden) yarattı. | |
| 17: O, iki doğunun ve iki batının (insanlara göre doğu ve batının ve de cinlere göre doğu ve batının) Rabbidir. | |
| 19: İki denizi birbiri ile karşılaşacak (birbirine kavuşacak) şekilde akıttı. | |
| 20: İkisi arasında berzah (engel) vardır, ikisi birbirinin sınırını geçemez (birbirinin özelliğini, düzenini bozamaz). | |
| 22: İkisinden de inci ve mercan çıkar. | |
| 24: Denizde akıp giden, dağlar gibi (yüksek) inşa edilmiş büyük gemiler O'nundur. | |
| 26: Bütün kişiler (insanlar ve cinler) fanidir (yok olucudur). | |
| 27: Ve celâl ve ikram sahibi Rabbinin Vechi (Zatı) bâki kalacaktır. | |
| 29: Göklerde ve yerde olanlar, O'ndan isterler (dilerler). O hergün (her an) bir şe'n (ayrı bir tecelli, yeni bir oluş) üzerindedir. | |
| 31: Ey ağırlık sahibi olanlar (kendi âlemlerinde fizik ağırlığı ve bilinçli varlıklar olmaları sebebiyle, ağır sorumluluğu olan insanlar ve cinler)! Yakında sizinle ilgileneceğiz (mahşerde hesabınızı göreceğiz). | |
| 33: Ey insan ve cin topluluğu! Semaların ve arzın kuturlarından (çaplarından) nüfuz etmeye (çıkıp gitmeye) eğer gücünüz yetiyorsa, haydi nüfuz edin (geçip, çıkın)! Bir sultan (bir mürşid) olmaksızın nüfuz edemezsiniz (geçip çıkamazsınız). | |
| 35: Sizin üzerinize, ateşten bir alev ve duman gönderilir. O zaman yardımlaşamazsınız (kurtulamazsınız). | |
| 37: Gökyüzü yarılınca, işte o zaman, erimiş yağ (rengi) gibi kırmızı bir gül haline gelmiştir. | |
| 39: Artık izin günü insanlar ve cinler, günahlarından sorulmaz. | |
| 41: Mücrimler (suçlular) simalarından tanınır. Böylece onlar alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar. | |
| 43: İşte bu, mücrimlerin yalanladığı cehennem. | |
| 44: Onunla (cehennemle) kızgın kaynar su arasında dönüp dolaşırlar. | |
| 46: Rabbinin makamından korkan kimseler için iki cennet vardır. | |
| 48: İkisi de fenlere (bilimsel ve sanatsal güzelliklere, çeşitli ağaçlara) sahiptir. | |
| 50: İkisinde de akan iki pınar vardır. | |
| 52: İkisinde de (iki cennette de) bütün meyvelerden iki çift vardır. | |
| 54: Astarları kalın ipek atlas olan döşekler üzerine yaslanmışlardır. Ve iki cennetin de devşirilen meyveleri (cennet ehline) yakındır. | |
| 56: Onlarda (iki cennette de) bakışlarını (yalnız eşlerine) hasreten eşler vardır. Kendilerine onlardan önce insan ve cin dokunmamıştır. | |
| 58: Onlar sanki yakut ve mercan gibidir. | |
| 60: İhsanın, ihsandan başka mükâfatı var mı ki (olabilir mi)? | |
| 62: Ve ikisinden başka iki cennet daha vardır. | |
| 64: İkisi de (iki cennet de) yemyeşildir. | |
| 66: İkisinde de (iki cennette de) devamlı fışkırıp gürül gürül akan iki pınar vardır. | |
| 68: İkisinde de (iki cennette de) meyveler, hurmalar ve narlar vardır. | |
| 70: Onlarda (cennetlerde), hayırlı güzel kadınlar vardır. | |
| 72: Otağlarda (özel çadırlarda) huriler vardır. | |
| 74: Onlara, kendilerinden önce insanlar dokunmamıştır ve cinler de (dokunmamıştır). | |
| 76: Onlar (cennetlikler), yüksek yeşil refrefler (yastıklar) ve harikulâde güzel işlemeli döşekler üzerine yaslananlardır. | |
| 78: Celâl ve İkram Sahibi Rabbinin İsmi Mübarek'tir (Çok Yüce'dir). | |