CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və) V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) ) qüsursuz fel PRON – mövzu əvəzliyi الواو عاطفة فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الزكاة
ز ك و | ZKW
ÆLZKÆT
z-zekāte
zəkat
zakah
Elif,Lam,Ze,Kef,Elif,Te merbuta, 1,30,7,20,1,400,
N – ittihamedici qadın isim اسم منصوب
وهم
|
WHM
ve hum
və onlar
and they,
Vav,He,Mim, 6,5,40,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) PRON – 3-cü şəxs kişi cəm şəxs əvəzliyi الواو عاطفة ضمير منفصل
P – prefiksli ön söz bi N – qadın cinsi tək isim جار ومجرور
هم
|
HM
hum
onlar
[they]
He,Mim, 5,40,
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm şəxs əvəzliyi ضمير منفصل
يوقنون
ي ق ن | YGN
YWGNWN
yūḳinūne
möhkəm inanırlar
believe firmly.
Ye,Vav,Gaf,Nun,Vav,Nun, 10,6,100,50,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) qüsursuz fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Konu Başlığı: -
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, namaz kılarlar ve zekât verirler ve âhirete de iyice inanmışlardır.
Adem Uğur : O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
Ahmed Hulusi : Onlar ki, salâtı ikame ederler ve zekâtı verirler; onlar sonsuz geleceklerine ikân sahipleridir.
Ahmet Tekin : Onlar namazı adâbına riayet ederek, aksatmadan kılanlar, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verenler, âhiretin, ebedî yurdun varlığını delilleriyle, gerekçeleriyle bilerek kesinlikle inananlardır.
Ahmet Varol : Onlar namazı kılar, zekatı verirler ve onlar ahirete kesin olarak inanırlar.
Ali Bulaç : Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar.
Ali Fikri Yavuz : (Güzel iş yapanlar muhsinler) o kimselerdir ki, namazı gereği üzre kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de onlar yakinen (şüphesiz) iman ederler.
Azerice : Namaz qılır, zəkat verirlər. Onlar axirətə möhkəm inanırlar.
Bekir Sadak : O kimseler namazi kilarlar, zekati verirler; ahirete de yakinen inanirlar.
Celal Yıldırım : Onlar ki, namazı vaktinde dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve onlar evet onlar Âhiret'e kesinlikle inanırlar.
Diyanet İşleri : Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.
Diyanet İşleri (eski) : O kimseler namazı kılarlar, zekatı verirler; ahirete de yakinen inanırlar.
Diyanet Vakfi : O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
Edip Yüksel : Onlar ki namazı gözetirler, zekatı verirler; ahiret hakkında da kuşkuları yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ki (onlar) namazı kılar, zekatı verirler, ahirete de kesin inanç edinirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ki namazı kılarlar ve zekâtı verirler, Âhırete de onlar yakîn edinirler
Fizilal-il Kuran : İşte onlar ki, namaz kılarlar, zekât verirler, ahirete de kesin olarak inanırlar.
Gültekin Onan : Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete (iman ederler).
Hakkı Yılmaz : (2-5) "İşte bunlar, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan], zekâtı/vergiyi veren, âhirete de kesin olarak inananların ta kendileri olan güzellik-iyilik üretenler –ki işte bunlar, Rableri tarafından bir doğru yol üzeredirler. Ve onlar, kurtuluşa erecek olanların ta kendileridir– için bir doğru yol kılavuzu ve rahmet olmak üzere yasalar içeren o kitabın âyetleridir. "
Hasan Basri Çantay : (O ihsan erbabı) ki onlar dosdoğru namazı kılanlar, zekâtı verenlerdir. Onlar âhirete yakıyn (ya'ni katî insan) haasıl edenlerin de ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Onlar ki, namazı hakkıyla edâ ederler ve zekâtı verirler; onlar, âhirete de gerçekten kat'î olarak îmân edenlerdir.
İbni Kesir : Onlar ki; namaz kılarlar, zekat verirler ve onlar ahirete de yakınen inanırlar.
İskender Evrenosoğlu : Onlar, namazı ikame ederler (namaz kılarlar) ve zekâtı verirler. Ve onlar, ahirete (Allah'a ulaşmaya) yakîn hasıl ederler (kesinlikle inanırlar).
Lokman : Namaz qılır, zəkat verirlər. Onlar axirətə möhkəm inanırlar.
Muhammed Esed : onlar ki namazlarında kararlılık gösterir ve karşılıksız yardımda bulunurlar: çünkü onlar içlerinde öteki dünyaya kesin bir inanç besleyenlerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar ki, namazı ikame ederler ve zekâtı verirler ve onlar, ahirete kat'i surette inanırlar.
Ömer Öngüt : Onlar ki namazı kılarlar, zekâtı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
Şaban Piriş : Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete yakinen inananlardır.
Suat Yıldırım : Onlar namazı hakkıyla ifa ederler, zekâtı verirler, âhirete de tam olarak iman ederler.
Süleyman Ateş : Onlar ki namazı kılarlar, zekâtı verirler ve onlar âhirete de kesin olarak inanırlar.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inananlardır.
Ümit Şimşek : Onlar namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler; âhirete de onların tam ve kesin bir imanı vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ki onlar namazı kılarlar, zekâtı verirler. Ve onlar âhirete de gözle görmüşçesine inanırlar.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]