| Ahmed Hulusi Meali |
|
| 1: Muhakkak ki biz Nuh'u: "Kendilerine feci bir azap gelmeden önce kavmini uyar" diye, halkına irsâl ettik. | |
| 2: (Nuh) dedi ki: "Ey halkım; kesinlikle size gelmiş apaçık bir uyarıcıyım!" | |
| 3: "Allâh'a ibadet edin, O'ndan korunun ve bana itaat edin;" | |
| 4: "Ki, hatalarınızdan bazılarını mağfiret etsin ve sizi tayin edilmiş ömrünüzün sonuna kadar yaşatsın. Muhakkak ki Allâh'ın eceli (yaşam süresi sonu) geldiğinde ertelenmez! Eğer bilseydiniz!" | |
| 5: (Nuh) dedi ki: "Rabbim. . . Muhakkak ki ben halkımı gece ve gündüz davet ettim. " | |
| 6: "Benim davetim onların kaçışından başka bir şey arttırmadı. " | |
| 7: "Muhakkak ki ben onları, senin mağfiretine davet ettikçe, parmaklarını kulaklarının içine tıkadılar, elbiselerine büründüler, (inançlarında) ısrar ettiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. " | |
| 8: "Sonra, muhakkak ki ben onları açıktan davet ettim. " | |
| 9: "Sonra, muhakkak ki ben onlara aleni davette bulundum ve ayrıca da kendilerine özel olarak anlattım. " | |
| 10: Dedim ki: "Rabbinizden mağfiret dileyin. . . Muhakkak ki O, Ğaffar'dır. " | |
| 11: "Üzerinize semâyı yoğun olarak irsâl eder. " | |
| 12: "Mallar ve oğullar ile size yardım eder, sizin için cennetler oluşturur ve sizin için nehirler meydana getirir. " | |
| 13: "Size ne oluyor ki Allâh'ın yüceliğini ummuyorsunuz?" | |
| 14: "Hâlbuki (Allâh) sizi aşama aşama yarattı!" | |
| 15: "Görmediniz mi, Allâh semâları yedi tabaka olarak nasıl yarattı?" | |
| 16: "Onların içinde Ay'ı bir nûr kıldı ve Güneş'i de ışık - enerji kaynağı kıldı. " | |
| 17: "Allâh sizi bir nebat bitirir gibi arzdan bitirdi. " | |
| 18: "Sonra sizi oraya iade edecek ve sizi bir çıkarışla çıkaracak. " | |
| 19: "Allâh, arzı sizin için bir sergi kıldı. " | |
| 20: "Ondan geniş yollar edinip yürüyesiniz diye. " | |
| 21: Nuh dedi ki: "Rabbim. . . Muhakkak ki onlar bana âsi oldular; malı ve çocuğu kendisinin hüsranından başka bir şeyi artırmayan kimseye tâbi oldular. " | |
| 22: "Çok büyük bir mekr ile mekr ettiler!" | |
| 23: Dediler ki: "Tanrılarınızı sakın bırakmayın! Vedd'i, Süva'i sakın bırakmayın. . . Yağüs'u, Yauk'u ve Nesr'i de (tanrılarının - putlarının adları)!" | |
| 24: "Böylece (bunlar) pek çok kimseyi saptırdılar. . . O hâlde sen de o zâlimlerin sapkınlığını artır!" | |
| 25: (Nihayet) onlar hatalarından dolayı suda boğuldular da ateşe dâhil edildiler ve kendilerine Allâh dûnunda yardımcılar bulamadılar. | |
| 26: Nuh dedi ki: "Rabbim. . . Hakikat bilgisini inkâr edenlerden arz üzerinde hiç kimseyi bırakma!" | |
| 27: "Zira sen, onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; hakikat bilgisini inkâr eden ve emirlere karşı çıkandan başkasını doğurmazlar. (Onların genlerinden ancak bu oluşur!)" | |
| 28: "Rabbim. . . Beni, ana-babamı, imanlı olarak evime gireni, imanlı erkekleri ve imanlı kadınları mağfiret et! O zâlimlerin, helâkından başka bir şeylerini artırma!" | |