Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra hem i'lâm ederek söyledim onlara hem gizli gizli söyledim
Fizilal-il Kuran : Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim.
Gültekin Onan : "Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."
Hakkı Yılmaz : (5-12) Nûh dedi ki: “Rabbim! Şüphesiz ben, toplumumu gece-gündüz/sürekli olarak davet ettim. Fakat benim çağırmam, onların sadece kaçmalarını artırdı. Ve şüphesiz ben, onları, Senin onları bağışlaman için her davet ettiğimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, ısrar ettiler, kibirlendikçe de kibirlendiler. Sonra şüphesiz ben onları yüksek sesle çağırdım. Sonra şüphesiz onlar için ilan ettim. Onlar için gizli gizli de söyledim. Sonra dedim ki”: “Rabbinizin sizi bağışlamasını isteyin. Kesinlikle O, çok bağışlayıcıdır. Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın. Size mallar ve oğullar ile yardımda bulunsun, sizin için bahçeler kılsın, ırmaklar kılsın.
Hasan Basri Çantay : «Sonra da onları hem i'lân ederek da'vet etdim, hem kendilerine gizli gizli söyledim».
Hayrat Neşriyat : 'Sonra doğrusu ben, onlara (hem) i'lân ettim, (hem) kendilerine gizli gizli de söyledim.'
İbni Kesir : Sonra onlara; açıktan açığa ve gizliden gizliye söyledim.
İskender Evrenosoğlu : Daha sonra da muhakkak ki ben onlara alenî olarak ilân ettim ve onlara sır olarak (tek tek çağırarak) gizli gizli de bildirdim.
Muhammed Esed : onlara açıktan tebliğde bulundum; (ayrıca) onlarla gizlice, özel olarak da konuştum;
Nuh : “Sonra çağırışımı həm kollektiv, həm də təkbətək görüşlərdə onlara çatdırdım”.
Ömer Nasuhi Bilmen : (9-10) «Sonra şüphesiz ki, ben onlar için ilan ettim ve onlara gizliden gizliye de bildirdim. Artık dedim ki, Rabinizden mağrifet dileyiniz, şüphe yok ki O, çok mağfiret buyurucudur.»
Ömer Öngüt : "Üstelik onlarla hem açıktan açığa, hem de gizliden gizliye görüşmeler de yaptım. "
Şaban Piriş : Sonra onlara açıktan açığa da; gizli gizli de söyledim.
Suat Yıldırım : Daha sonra onları gâh açıkça çağırdım, gâh iyice gizli bir dâvet yönelttim, her türlü yolu denedim.
Süleyman Ateş : "Sonra onlara açıktan söyledim, gizli gizli söyledim:
Tefhim-ul Kuran : «Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.»
Ümit Şimşek : 'Sonra hem açıkça, hem de gizliden gizliye çağırdım.
Yaşar Nuri Öztürk : "Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]