| Süleyman Ateş Meali | 	
	  |  
 | 1: Andolsun söküp çıkaranlara, | 	  |  
 | 2: Hemen çekip alanlara, | 	  |  
 | 3: Yüzüp gidenlere, | 	  |  
 | 4: Yarışıp, geçenlere, | 	  |  
 | 5: Derken işi düzenleyenlere! | 	  |  
 | 6: O gün o gürültü sarsar. | 	  |  
 | 7: Ardından başka bir gürültü gelir. | 	  |  
 | 8: O gün bazı yürekler çarpar. | 	  |  
 | 9: Gözleri (korkudan) aşağı kayar. | 	  |  
 | 10: Diyorlar ki: "Biz yine eski halimize döndürülecek miyiz?" | 	  |  
 | 11: "Biz çürümüş kemikler olduktan sonra ha?" | 	  |  
 | 12: "Öyle ise bu, ziyanlı bir dönüştür!" dediler. | 	  |  
 | 13: O (olay zor değil) bir tek haykırış(a bakmakta)dır. | 	  |  
 | 14: Hemen onlar uyanıklık alanındadırlar. | 	  |  
 | 15: Mûsâ'nın haberi sana geldi mi? | 	  |  
 | 16: Hani Rabbi ona Kutsal Vâdi'de, "Tuvâ"'da ünlemişti: | 	  |  
 | 17: "Fir'avn'a git, çünkü o azdı." | 	  |  
 | 18: "De ki: Arınmağa gönlün var mı?" | 	  |  
 | 19: "Seni Rabbin(in yolun)a ileteyim de O'ndan korkasın." | 	  |  
 | 20: Ona büyük mu'cizeyi gösterdi. | 	  |  
 | 21: Fakat o yalanladı, karşı geldi. | 	  |  
 | 22: Sonra sırtını döndü; (Mûsâ'nın getirdiklerini iptal etmek için) çalışmağa koyuldu. | 	  |  
 | 23: (Adamlarını) Topladı, (onlara) bağırdı: | 	  |  
 | 24: "Ben sizin en yüce Rabbinizim!" dedi. | 	  |  
 | 25: Allâh da onu, sonun ve ilkin (âhiretin ve dünyânın) azâbıyle cezâlandırdı. | 	  |  
 | 26: Şüphesiz bunda (Allah'tan) korkacak kimse için ibret vardır. | 	  |  
 | 27: Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? (Allâh) onu yaptı. | 	  |  
 | 28: Kalınlığını (tavanını) yükseltti, onu düzenledi. | 	  |  
 | 29: Gecesini örtüp kararttı, kuşluğunu (güneşinin ışığını) açığa çıkardı. | 	  |  
 | 30: Bundan sonra da yeri yayıp yuvarlattı. | 	  |  
 | 31: Ondan suyunu ve otlağını çıkardı, | 	  |  
 | 32: Dağları oturttu, | 	  |  
 | 33: Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için. | 	  |  
 | 34: Herşeyi bastıran o büyük felâket geldiği zaman, | 	  |  
 | 35: O gün insan, neyin peşinde koşmuş olduğunu hatırlar. | 	  |  
 | 36: Gören kimseler için cehennem ortaya çıkarılmıştır. | 	  |  
 | 37: Artık kim azmışsa, | 	  |  
 | 38: Ve şu yakın hayâtı yeğlemişse, | 	  |  
 | 39: Onun barınağı cehennemdir. | 	  |  
 | 40: Ama kim Rabbinin divânında dur(up hesap ver)mekten korkmuş ve nefsi(ni) kötü heves(ler)den men etmişse | 	  |  
 | 41: Onun barınağı da cennettir. | 	  |  
 | 42: Sana sâ'atden soruyorlar: Demir atması (gelip çatması) ne zaman diye. | 	  |  
 | 43: Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede?! | 	  |  
 | 44: Onun bilgisi Rabbine âittir. | 	  |  
 | 45: Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarıcısın. | 	  |  
 | 46: Onlar onu gördükleri zaman sanki (dünyâda) bir akşam veya onun kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olurlar. | 	  |