» 54 / Kamer  12:

Kuran Sırası: 54
İniş Sırası: 37
Kamer Suresi = Ay Suresi
adini ilk ayetinde yer alan kamer kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55

54:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
və fışqırıq saldıq | yer | mənbələrdə | sonra birləşdi | su(lar) | üçün | Biznes | | təqdir etdi |

WFCRNÆ ÆLǼRŽ AYWNÆ FÆLTG ÆLMÆÙ AL ǼMR GD̃ GD̃R
ve feccernā l-erDe ǔyūnen felteḳā l-māu ǎlā emrin ḳad ḳudira

وَفَجَّرْنَا الْأَرْضَ عُيُونًا فَالْتَقَى الْمَاءُ عَلَىٰ أَمْرٍ قَدْ قُدِرَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WFCRNÆ = ve feccernā : və fışqırıq saldıq
2. ÆLǼRŽ = l-erDe : yer
3. AYWNÆ = ǔyūnen : mənbələrdə
4. FÆLTG = felteḳā : sonra birləşdi
5. ÆLMÆÙ = l-māu : su(lar)
6. AL = ǎlā : üçün
7. ǼMR = emrin : Biznes
8. GD̃ = ḳad :
9. GD̃R = ḳudira : təqdir etdi
və fışqırıq saldıq | yer | mənbələrdə | sonra birləşdi | su(lar) | üçün | Biznes | | təqdir etdi |

[FCR] [ÆRŽ] [AYN] [LGY] [MWH] [] [ÆMR] [] [GD̃R]
WFCRNÆ ÆLǼRŽ AYWNÆ FÆLTG ÆLMÆÙ AL ǼMR GD̃ GD̃R

ve feccernā l-erDe ǔyūnen felteḳā l-māu ǎlā emrin ḳad ḳudira
وفجرنا الأرض عيونا فالتقى الماء على أمر قد قدر

[ف ج ر] [ا ر ض] [ع ي ن] [ل ق ي] [م و ه] [] [ا م ر] [] [ق د ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وفجرنا ف ج ر | FCR WFCRNÆ ve feccernā və fışqırıq saldıq And We caused to burst
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDe yer the earth
عيونا ع ي ن | AYN AYWNÆ ǔyūnen mənbələrdə (with) springs,
فالتقى ل ق ي | LGY FÆLTG felteḳā sonra birləşdi so met
الماء م و ه | MWH ÆLMÆÙ l-māu su(lar) the water(s)
على | AL ǎlā üçün for
أمر ا م ر | ÆMR ǼMR emrin Biznes a matter
قد | GD̃ ḳad already
قدر ق د ر | GD̃R GD̃R ḳudira təqdir etdi predestined.
və fışqırıq saldıq | yer | mənbələrdə | sonra birləşdi | su(lar) | üçün | Biznes | | təqdir etdi |

[FCR] [ÆRŽ] [AYN] [LGY] [MWH] [] [ÆMR] [] [GD̃R]
WFCRNÆ ÆLǼRŽ AYWNÆ FÆLTG ÆLMÆÙ AL ǼMR GD̃ GD̃R

ve feccernā l-erDe ǔyūnen felteḳā l-māu ǎlā emrin ḳad ḳudira
وفجرنا الأرض عيونا فالتقى الماء على أمر قد قدر

[ف ج ر] [ا ر ض] [ع ي ن] [ل ق ي] [م و ه] [] [ا م ر] [] [ق د ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وفجرنا ف ج ر | FCR WFCRNÆ ve feccernā və fışqırıq saldıq And We caused to burst
Vav,Fe,Cim,Re,Nun,Elif,
6,80,3,200,50,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və)
V – 1-ci şəxs cəm (forma II) mükəmməl fel
PRON – mövzu əvəzliyi
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDe yer the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – ittihamedici qadın adı → Yer"
اسم منصوب
عيونا ع ي ن | AYN AYWNÆ ǔyūnen mənbələrdə (with) springs,
Ayn,Ye,Vav,Nun,Elif,
70,10,6,50,1,
N – ittihamedici qadın cəm qeyri-müəyyən isim
اسم منصوب
فالتقى ل ق ي | LGY FÆLTG felteḳā sonra birləşdi so met
Fe,Elif,Lam,Te,Gaf,,
80,1,30,400,100,,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi
V – 3-cü şəxs kişi təki (forma VIII) mükəmməl fel
الفاء استئنافية
فعل ماض
الماء م و ه | MWH ÆLMÆÙ l-māu su(lar) the water(s)
Elif,Lam,Mim,Elif,,
1,30,40,1,,
N – nominativ kişi adı
اسم مرفوع
على | AL ǎlā üçün for
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – ön söz
حرف جر
أمر ا م ر | ÆMR ǼMR emrin Biznes a matter
,Mim,Re,
,40,200,
N – kişi cinsi qeyri-müəyyən isim
اسم مجرور
قد | GD̃ ḳad already
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – əminlik hissəciyi
حرف تحقيق
قدر ق د ر | GD̃R GD̃R ḳudira təqdir etdi predestined.
Gaf,Dal,Re,
100,4,200,
V – 3-cü şəxs kişi tək passiv mükəmməl fel
فعل ماض مبني للمجهول

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve yerden de sular fışkırttık, derken sular, mukadder bir emre göre birleşti.
Adem Uğur : Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. (Her iki) su, takdir edilmiş bir işin olması için birleşmişti.
Ahmed Hulusi : Arzı da kaynaklarıyla fışkırttık da takdir edilmiş hükümle sular (birbirine) kavuştu!
Ahmet Tekin : Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. Her iki su, takdir edilmiş bir planın icrası için birleşmişti.
Ahmet Varol : Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık. Böylece su(lar) takdir edilmiş bir iş için birleşti.
Ali Bulaç : Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir işe karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.
Ali Fikri Yavuz : Böylece arzı da kaynaklar halinde coşturduk. Nihayet iki su (yerin ve göğün suları, Nûh kavmini helâk edecek) muayyen bir ölçü üzerinde birleşiverdi. (Böylece mukadder olan helâk husule geldi.)
Azerice : Biz də yerdən bulaqlar fışqırtdıq. Beləliklə, sular razılaşdırılmış məqsəd üçün birləşdi.
Bekir Sadak : Yeryuzunde kaynaklar fiskirttik; her iki su, takdir edilen bir olcuye gore birlesti.
Celal Yıldırım : Yerden de göz göz sular fışkırttık. Böylece sular, mukadder olan bir hükmün gerçekleşmesi üzerine birleşti.
Diyanet İşleri : Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. Derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.
Diyanet İşleri (eski) : Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşti.
Diyanet Vakfi : Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. (Her iki) su, takdir edilmiş bir işin olması için birleşmişti.
Edip Yüksel : Yerden de pınarlar fışkırttık. Nihayet sular, daha önce belirlenmiş seviyeye ulaştılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular önceden takdir edilmiş bir iş için birleşti.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yeri de fışkırtık kaynaklar halinde, derken su birleşti bir emr üzerine ki olmuştu öyle mukadder
Fizilal-il Kuran : Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık. Her iki yönden gelen su belirlenen bir görevi yerine getirmek üzere birleşti.
Gültekin Onan : Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık (feccerne). Derken su, takdir edilmiş bir buyruğa karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.
Hakkı Yılmaz : "Yeri de kaynaklar hâlinde fışkırttık; derken sular ayarlanmış bir iş üzerine birbirine kavuştu. "
Hasan Basri Çantay : Yeri de kaynaklar haalinde (tamamen) fışkırtdık da (Her iki) su (ezelde) takdîr edilmiş bir emr üzerinde birleşiverdi.
Hayrat Neşriyat : Yeri de kaynaklar hâlinde fışkırttık; derken o su(lar), takdîr edilmiş bir iş (olan tûfan âfeti) için birleşiverdi.
İbni Kesir : Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık da su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşiverdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve yeryüzünü pınarlar halinde fışkırttık. Böylece sular, taktir edilmiş olan emir üzerine birleşti.
Kamer : Biz də yerdən bulaqlar fışqırtdıq. Beləliklə, sular razılaşdırılmış məqsəd üçün birləşdi.
Muhammed Esed : ve toprağın pınarlar halinde fışkırmasını sağladık ki sular önceden belirlenmiş bir amaca hizmet etsin
Ömer Nasuhi Bilmen : (11-12) Biz de gök kapılarını bir çok su ile açtık (pek müthiş bir yağmur yağdırdık). Ve yeri de pınarlar halinde fışkırttık. Artık su, takdir edilmiş bir emre binaen birbirine kavuşuverdi.
Ömer Öngüt : Yeryüzünde de göz göz sular fışkırttık. Böylece sular, takdir edilmiş bir işin olması için birleşti.
Şaban Piriş : Yerden de pınarlar fışkırttık. Böylece sular takdir edilen bir iş için birleşti.
Suat Yıldırım : Yeri pınar pınar fışkırttık. Öyle ki her iki su kütlesi, takdir edilen o işin olması için birleşti.
Süleyman Ateş : Yeri kaynaklar halinde fışkırttık, (göğün ve yerin) su(ları) takdir edilmiş bir işin olması için birleşti.
Tefhim-ul Kuran : Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir işe karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.
Ümit Şimşek : Yerden de pınarlar açtık. Her ikisi, belirlenen iş için buluştu.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve yardık/fışkırttık yeryüzünü pınar pınar. Sonunda kesin ölçülere bağlanmış bir oluş üzere birleşti sular.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}