| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
|
| 1: Koptu mu o Vakı'a bir | |
| 2: Olmaz vak'asına yalan diyen dil | |
| 3: İndirir bindirir | |
| 4: Yer bir sarsılış sarsıldığı | |
| 5: Dağlar bir serpiliş serpildiği | |
| 6: Hepsi dağılıp berhevâ bir hebâ olduğu | |
| 7: Siz de üç sınıf olduğunuz zaman | |
| 8: Ki sağda «Ashab-ı Meymene»: Ne «Ashab-ı Meymene!» | |
| 9: Solda «Ashab-ı Meş'eme»: Ne «Ashab-ı Meş'eme!» | |
| 10: İlerde sabikun, işte o sabikun | |
| 11: (11-12) Onlar ne'ıym Cennetlerinde mukarrebun | |
| 13: Bir çok evvelînden | |
| 14: Biraz da âhirînden | |
| 15: Murassa' tahtlar üstünde | |
| 16: Karşı karşıya kurulmuşlar | |
| 17: Pırlanır etraflarında muhalled evlâdlar | |
| 18: Kübler ve ibrıklerle me'ıynden bir piyâle | |
| 19: Ne başları ağrıtılır ondan ne de irer zevâle | |
| 20: Meyve beğendiklerinden | |
| 21: Kuş eti istediklerinden | |
| 22: Huri ıyn | |
| 23: Saklı inci timsalleri gibi | |
| 24: İşledikleri amellere mükâfat için | |
| 25: Ne bir boş lâf işidirler orada ne de bir te'sîm | |
| 26: Ancak bir kelâm: Selâmen selâm | |
| 27: Ashabı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn! | |
| 28: Dal bastı kirazlar | |
| 29: Sıvama muzlar içinde | |
| 30: Memdud bir saye | |
| 31: Çağlıyan bir su | |
| 32: Bir çok meyve | |
| 33: Ne eksilir, ne men'edilir | |
| 34: Yüksek döşekler | |
| 35: Biz etmişizdir de onları yeniden inşa | |
| 36: (36-37) Kılmışızdır bir yaşıd ebkâr-i şeyda | |
| 38: Ashabı yemîn için | |
| 40: Ve bir çok âhirînden | |
| 41: Eshab-i Şimal ise ne Eshab-i Şimal! | |
| 42: Bir semum ve hamîm | |
| 43: Ve zifirden bir zıll-i mağmum içinde | |
| 44: Ne serin ne de kerîm | |
| 45: Çünkü onlar bundan evvel mütrefîn: Keyflerine düşkün şımarık müsrifîn idiler | |
| 46: Ve büyük cinayete ısrar ediyorlardı | |
| 47: Ve diyorlardı ki: Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakıt mi? Cidden biz mi mutlak ba'solunacakmışız? | |
| 48: Ya evvelki atalarımız da mı? | |
| 49: De ki: Muhakkak bütün evvelîn ve âhirîn | |
| 50: Lâbüd cem' olunacaklar mikatına ma'lûm bir günün | |
| 51: Sonra siz, ey sapgın münkirler! | |
| 52: Lâbüd yersiniz de bir ağaçtan, zakkumdan | |
| 53: Doldurursunuz da karınlarınızı ondan | |
| 54: İçersiniz de üstüne o hamîmden | |
| 55: İçersiniz hüyam ılletine tutulmuş kanmak bilmez develer gibi | |
| 56: İşte bu onların konuklukları o din günü (ceza günü) | |
| 57: Biz, yarattık sizi hâlâ tasdık etmiyecek misiniz? | |
| 58: Şimdi gördünüz mü o döktüğünüz menîyi? | |
| 59: Siz mi yaratıyorsunuz onu yoksa biz miyiz yaratan? | |
| 60: Biz takdir ettik aranızda o ölümü ve bizim önümüze geçilmez | |
| 61: Kılıklarınızı değiştirmek ve sizi bilemiyeceğiniz bir neş'ette inşa etmek üzereyiz | |
| 62: Her halde ilk neş'eti biliyorsunuz o halde düşünseniz a | |
| 63: Şimdi gördünüz mü o ekdiğiniz tohumu? | |
| 64: Siz mi bitiriyorsunuz onu? Yoksa biz miyiz bitiren? | |
| 65: Onları elbet bir çöpe çeviriverdik de şöyle geveler dururdunuz: | |
| 66: Her halde biz çok ziyandayız | |
| 67: Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!.. | |
| 68: Şimdi gördünüz mü o içdiğiniz suyu? | |
| 69: Siz mi indiriyorsunuz onu buluttan yoksa biz miyiz indiren? | |
| 70: Dilesek onu acı bir çorak ediverirdik o halde şükretseniz a | |
| 71: bir de gördünüz mü o çakdığınız ateşi? | |
| 72: Siz mi inşa ettiniz onun ağacını? Yoksa biz miyiz inşa eden? | |
| 73: Biz onu hem bir muhtıra kıldık hem de bir istifade; alandaki muhtaclar için. | |
| 74: O halde tesbih et rabbine azîm ismiyle | |
| 75: Artık yok, o nücumun mevkı'lerine kasem ederim | |
| 76: ve filhakika o, bilseniz çok büyük bir kasemdir | |
| 77: ki hakıkaten o bir Kur'an-ı Kerîm'dir | |
| 78: Öyle bir kitabda ki mahfuz tutulur | |
| 79: ona tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez | |
| 80: Rabbül'âlemînden indirilmedir | |
| 81: Şimdi bu kelâma siz yağ mı süreceksiniz? | |
| 82: Ve rızkınızı tekzibiniz mi kılacaksınız? | |
| 83: O halde haydiseniz â can hulkuma geldiği vakıt | |
| 84: ki siz o vakıt bakar durursunuz | |
| 85: Biz ise ona sizden yakınızdır ve lâkin görmezsiniz | |
| 86: Evet haydiseniz â dîne boyun eğmiyecek, ceza çekmiyecekseniz, | |
| 87: onu giri çevirseniz â! da'vanızda doğru iseniz | |
| 88: Amma o mukarrebînden ise | |
| 89: artık bir revh-u reyhan ve bir Cenneti ne'îm | |
| 90: Ve amma Eshab-ı Yemîn'den ise | |
| 91: artık selâm sana Eshab-ı Yemîn'den | |
| 92: Ve amma o tekzib eden sapgınlardan ise | |
| 93: her halde konukluğu hamîm | |
| 94: Ve yaslanacağı Cahîmdir | |
| 95: İşte budur hakikat hakkulyakîn | |
| 96: Haydi tesbih et Rabbına azîm ismiyle | |