| Bekir Sadak Meali |
|
| 1: (1-3) Kiyamet koptugunda kimini alcaltacak ve kimini yukseltecek olan o hadisenin yalan olmadigi ortaya cikacaktir. | |
| 4: (4-7) Ey insanlar! Yer sarsildikca sarsildigi, daglar ufalandikca ufalanip da toz duman haline geldigi zaman, siz de uc sinif olursunuz. | |
| 8: Iyi isler islediklerini belirtmek icin, amel defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara! | |
| 9: Kotuluk islediklerini belirtmek uzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazik o solculara! | |
| 10: Iyilik islemekte onde olanlar, karsiliklarini almakta da onde olanlardir. | |
| 11: (11-12) Naim cennetlerinde Allah'a en cok yaklastirilmis olanlar iste bunlardir. | |
| 13: (13-14) Onlarin buyuk kismi eski ummetlerden, bir kismi da sonrakilerdendir. | |
| 15: (15-16) Murassa tahtlara karsilikli olarak yaslanirlar. | |
| 17: (17-21) Olumsuz gencler yanlarinda, bas agrisi ve donmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kaseler, ibrikler, kadehler; sececekleri meyveler, arzulayacaklari kus eti ile dolasirlar. | |
| 22: (22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar. | |
| 25: N/A | |
| 26: Sadece selama karsilik selam sozu isitirler. | |
| 27: Defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara! | |
| 28: (28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler. | |
| 35: (35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. * | |
| 39: (39-40) Bunlarin bir kismi eski ummetlerden, bir kismi da sonrakilerdendir. | |
| 41: Defterleri soldan verilenler; ne yazik o solculara! | |
| 42: (42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar. | |
| 45: (45-46) Cunku onlar, bundan once, dunyada, nimet icinde bulunurlar iken, buyuk gunah islemekte direnir dururlardi. | |
| 47: soyle soylerlerdi: «Oldugumuzde, toprak ve kemik yigini oldugumuzda mi, biz mi tekrar dirilecegiz?» | |
| 48: «nce gelip gecmis babalarimiz mi?» | |
| 49: (49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.» | |
| 51: Sonra, siz ey sapiklar, yalanlayanlar! | |
| 52: Dogrusu zakkum agacindan yiyeceksiniz. | |
| 53: Karinlarinizi onunla dolduracaksiniz; | |
| 54: Onun uzerine kaynar su iceceksiniz; | |
| 55: Hem de susamis develerin suya saldirisi gibi iceceksiniz; | |
| 56: Iste onlara, ceza gunu sunulacak konukluk budur. | |
| 57: Sizi yaratan Biziz; hala tasdik etmez misiniz? | |
| 58: (58-59) Soyleyin; akittiginiz meniden insani yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayiz? | |
| 60: (60-61) Olumu aranizda Biz tayin ettik; sizi ortadan kaldirip benzerlerinizi yerinize getirmeyi, sizi bilmediginiz sekilde var etmeyi dilesek kimse onumuze gecemez. | |
| 62: And olsun ki, ilk yaratmayi bilirsiniz, yine de dusunmez misiniz? | |
| 63: (63-64) Soyleyin, ektiklerinizi yerden bitirenler sizler misiniz, yok Biz mi bitiriyoruz? | |
| 65: (65-67) Dilersek Biz onu cercop yapariz, sasar kalirsiniz da soyle dersiniz: «Dogrusu borc altina girdik, hatta yoksun kaldik". | |
| 68: (68-69) Soyleyin; ictiginiz suyu buluttan indirenler sizler misiniz yoksa onu Biz mi indiririz? | |
| 71: (71-72) Soyleyin; yaktiginiz atesin agacini var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz? | |
| 73: Biz onu bir ibret ve colde konaklayanlar icin yararli kildik. | |
| 74: Cok buyuk Rabbinin adini tesbih et! * | |
| 75: (75-76) Hayir; yildizlarin yerleri uzerine yemin ederim ki bunun ne buyuk yemin oldugunu bir bilseniz! | |
| 77: (77-80) Dogrusu bu Kitap, sadece arinmis olanlarin dokunabilecegi, sakli bir Kitap'da mevcudken alemlerin Rabbi tarafindan indirilmis olan Kurani Kerim'dir. | |
| 81: Siz bu sozu mu hor goruyor sunuz? | |
| 82: Rizkiniza sukredeceginiz yere onu vereni mi yalanliyorsunuz? | |
| 83: (83-85) Kisinin cani bogaza dayaninca ve siz o zaman bakip kalirken, Biz o kisiye sizden daha yakinizdir, ama gormezsiniz. | |
| 86: (86-87) Siz dirilip yaptiklariniza karsilik gormeyeceksiniz ve eger bu sozunuzde samimi iseniz, o cikmak uzere olan cani geri cevirsenize! | |
| 88: (88-89) Eger olen o kisi, gozdelerden ise, rahatlik, hosluk ve nimet cenneti onundur. | |
| 90: Eger defteri sagdan verilenlerden ise, | |
| 91: «Ey sagcilardan olan kisi, sana selam olsun!» denir. | |
| 92: Eger, sapik yalancilardan ise, | |
| 93: Ona kaynar sudan konukluk sunulur. | |
| 94: Cehenneme sokulur. | |
| 95: Dogrusu kesin gercek budur. | |