| Fizilal-il Kuran Meali |
|
| 1: Birbirlerine neyi soruyorlar? | |
| 2: O büyük haberi mi? | |
| 3: Ki onlar onda ayrılığa düştüler. | |
| 4: Hayır yakında bilecekler. | |
| 5: Yine hayır, yakında bilecekler. | |
| 6: Yeryüzünü bir beşik, | |
| 7: Dağları da onun için birer direk kıldık. | |
| 8: Ve sizi çift çift yarattık. | |
| 9: Uykunuzu dinlenme vakti yaptık. | |
| 10: Geceyi bir örtü yaptık. | |
| 11: Gündüzü geçiminiz için çalışıp kazanma zamanı yaptık. | |
| 12: Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. | |
| 13: Oraya parlak kandiller astık. | |
| 14: Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl su indirdik ki, | |
| 15: (15-16) Onunla taneler, bitkiler ve birbirine sarmaş dolaş olmuş ağaçlı bahçeler çıkaralım. | |
| 17: Muhakkak ki hüküm günü, belirlenmiş bir vakittir. | |
| 18: Sur'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz. | |
| 19: O gün gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur. | |
| 20: Dağlar yürütülür, serap haline gelir. | |
| 21: Cehennem de suçluları gözetleyip durmaktadır. | |
| 22: Orası azgınların varacağı yerdir. | |
| 23: Orada sonsuza dek kalacaklardır. | |
| 24: Orada ne bir serinlik ne de içilecek bir şey tadarlar. | |
| 25: Yalnız kaynar su ve irin içerler. | |
| 26: Yaptıklarına uygun bir ceza olarak | |
| 27: Çünkü onlar bir hesab görüleceğini ummuyorlardı. | |
| 28: Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı. | |
| 29: Biz de herşeyi sayıp yazmıştık. | |
| 30: Şimdi tadın, artık size azabtan başka bir şeyi artırmıyacağız. | |
| 31: Takva sahipleri için de başarı ödülü vardır. | |
| 32: Nice bahçeler, bağlar, | |
| 33: Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar ve | |
| 34: Dolu dolu kadehler | |
| 35: Orada ne boş bir söz ve ne de yalan işitirler. | |
| 36: Bunlar Rabbinin katından yaptıklarına karşılığı verilenlerdir. | |
| 37: O, göklerin yerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. O, önünde kimsenin konuşamayacağı Rahman olan Allah'tır. | |
| 38: Cebrail ve meleklerin dizi dizi durdukları gün, Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir. | |
| 39: işte gerçek gün budur. Dileyen kimse Rabbine götürecek bir yol benimser. | |
| 40: Sizi yakın gelecekteki azabla uyardık; o gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve inkarcı da «Keşke toprak olsaydım» der. | |