| Ömer Öngüt Meali |
|
| 1: Kıyamet gününe andolsun! | |
| 2: Kendisini alabildiğine kınayan nefse andolsun! | |
| 3: İnsan, kemiklerini toplayamayacağımızı mı sanıyor? | |
| 4: Evet, biz onun parmak uçlarını bile derleyip eski haline getirmeye kâdiriz. | |
| 5: Fakat insan, ileriye doğru devamlı suç işlemek (ömrünü günahla geçirmek) ister. | |
| 6: "Kıyamet günü ne zamanmış?" diye sorar. | |
| 7: Göz kamaştığı, | |
| 8: Ay tutulduğu, | |
| 9: Güneşle ay bir araya getirildiği zaman! | |
| 10: İşte o gün insan: "Kaçacak yer neresi?" der. | |
| 11: Hayır hayır!. . Sığınılacak bir yer yoktur! | |
| 12: O gün varıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur. | |
| 13: O gün insana, yaptığı ve yapmayıp geri bıraktığı her şey haber verilir. | |
| 14: İnsan artık kendi kendisinin şâhididir. | |
| 15: İsterse günahlarını örtmek için özürlerini sayıp döksün. | |
| 16: Resulüm! Onu hemen ezberlemek için acele ederek dilini kıpırdatma. | |
| 17: Şüphesiz ki onu (ezberinde) toplamak ve okutmak bize âittir. | |
| 18: O halde biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy. | |
| 19: Sonra onu açıklamak bize âittir. | |
| 20: Hayır, hayır! Siz çarçabuk geçen dünyayı seviyorsunuz. | |
| 21: Ve ahireti bırakıyorsunuz. | |
| 22: Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar. | |
| 23: Rablerine bakarlar. | |
| 24: Nice yüzler de vardır ki o gün asıktır. | |
| 25: Bel kemiklerini kıracak bir musibete uğratılacağını sezer. | |
| 26: Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır. | |
| 27: "Kim afsun yapar, bunu kim tedavi eder?" denir. | |
| 28: Ve kendisi de bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar. | |
| 29: Ve bacak bacağa dolaşır. | |
| 30: İşte o gün sevk Rabbinedir. | |
| 31: İşte o tasdik etmemiş, namaz da kılmamıştı. | |
| 32: Aksine yalanlamış ve arkasını dönmüştü. | |
| 33: Sonra da salına salına yürüyerek taraftarlarının yanına gitmişti. | |
| 34: Gerektir o belâ sana gerek! | |
| 35: Evet! Gerektir o belâ sana gerek! | |
| 36: İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor? | |
| 37: O, akıtılan meniden bir nutfe değil miydi? | |
| 38: Sonra kan pıhtısı olmuş, sonra Allah onu insan biçimine koyup şekil vermiştir. | |
| 39: Ondan erkek ve dişi iki eş yaratmıştır. | |
| 40: Bunları yapan Allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? | |