V – 3-cü şəxs kişi tək qeyri-kamil feli, jussiv əhval-ruhiyyə EMPH – vurğulayıcı şəkilçi nūn< BR>PRON – 3-cü şəxs qadın tək obyekt əvəzliyi فعل مضارع مجزوم والنون للتوكيد و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
اليوم
ي و م | YWM
ÆLYWM
l-yevme
Bu gün
today
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim, 1,30,10,6,40,
T – ittihamedici kişi zaman zərfi ظرف زمان منصوب
عليكم
|
ALYKM
ǎleykum
səninlə
upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim, 70,30,10,20,40,
P – ön söz PRON – 2-ci şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi جار ومجرور
مسكين
س ك ن | SKN
MSKYN
miskīnun
yoxsul yox
"any poor person."""
Mim,Sin,Kef,Ye,Nun, 40,60,20,10,50,
N – nominativ kişi tək qeyri-müəyyən isim اسم مرفوع
Konu Başlığı: [68:10-27] Kötü Karakter
Abdulbaki Gölpınarlı : Bugün hiçbir yoksula yol vermeyin, yanınıza gelmesin sakın.
Adem Uğur : Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın diye.
Ahmed Hulusi : "Sakın bugün hiçbir yoksul ona (bahçeye) girip yanınıza gelmesin!" (diye).
Ahmet Tekin : 'Sakın, bugün, yanınıza çevresi, çaresi olmayan bir yoksul sokulmasın.' diye fısıldaşıyorlardı.
Ahmet Varol : 'Sakın bugün oraya bir yoksul girip yanınıza sokulmasın' diye.
Ali Bulaç : "Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."
Fizilal-il Kuran : Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın.
Gültekin Onan : "Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."
Hakkı Yılmaz : (17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!
Hasan Basri Çantay : «Sakın bugün karşınıza hiçbir yoksul (çıkıb) oraya girmesin» diye.
Hayrat Neşriyat : (23-24) 'Sakın, bugün orada bir fakir yanınıza sokulmasın!' diye kendi aralarında gizli gizli konuşarak hemen gittiler.
İbni Kesir : Sakın bugün hiç bir yoksul çıkmasın karşınıza ve oraya girmesin, diye.
İskender Evrenosoğlu : Sakın bugün oraya (bostana) sizin yanınıza bir yoksul girmesin.
Kalem : "Narahat olmayın! Bu gün ehtiyacı olan birinin aranıza girməsinə imkan verməyin."
Muhammed Esed : "Bugün hiçbir yoksul, bahçeye girip (siz habersizken) yanınıza (sokulmayacak)!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (24-25) «Sakın bugün aranızda bir yoksul o bostana girivermesin,» diyorlardı. Ve yoksulları men'e kâdir oldukları halde erkenden gidiverdiler.
Ömer Öngüt : "Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanımıza sokulmasın!"
Şaban Piriş : -Sakın bugün hiçbir yoksul oraya girmesin, diyerek..
Suat Yıldırım : (23-24) Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: "Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkân vermeyin!"
Süleyman Ateş : "Sakın, bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye.
Tefhim-ul Kuran : «Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın.»
Ümit Şimşek : 'Sakın yanınıza bir yoksul sokulmasın' diye.
Yaşar Nuri Öztürk : "Hey! Bugün oraya bir yoksul girip yanınıza gelmesin!"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]