Zuhruf Suresi = Mücevher/Gösteris-Süsler Suresi ismini 35. ayetinde Allah’in verdigi ifade edilen altin-gümüs gibi süslerin sadece bu dünya hayatinin mali oldugunun ifade edilmesinden almistir.
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli PRON – 1-ci şəxs cəm obyekt əvəzliyi فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قال
ق و ل | GWL
GÆL
ḳāle
deyir
he says,
Gaf,Elif,Lam, 100,1,30,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli فعل ماض
يا
ي | Y
YÆ
yā
EY/HEY/AH
"""O!"
Ye,Elif, 10,1,
ليت
ل ي ت | LYT
LYT
leyte
Əgər!
Would that/i wish/if
Lam,Ye,Te, 30,10,400,
VOC – prefiksli vokativ hissəcik ya ACC – ittihamedici hissəcik أداة نداء حرف نصب من اخوات «ان»
بيني
ب ي ن | BYN
BYNY
beynī
mənimlə
between me
Be,Ye,Nun,Ye, 2,10,50,10,
LOC – yer zərfi PRON – 1-ci şəxs təklik yiyəsi əvəzliyi ظرف مكان والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبينك
ب ي ن | BYN
WBYNK
ve beyneke
aranızda
and between you
Vav,Be,Ye,Nun,Kef, 6,2,10,50,20,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və) LOC – ittiham yeri zərfi < B class=segMetal>PRON – 2-ci şəxs kişi tək sahib əvəzliyi الواو عاطفة ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
REM – prefiksli bərpa hissəciyi V – 3-cü şəxs kişi təki mükəmməl feli الفاء استئنافية فعل ماض
القرين
ق ر ن | GRN
ÆLGRYN
l-ḳarīnu
dost
the companion!
Elif,Lam,Gaf,Re,Ye,Nun, 1,30,100,200,10,50,
N – nominativ kişi adı اسم مرفوع
Konu Başlığı: [43:36-46] Fanatikleşen İnkarcılar sapkınlarla Dost Olurlar
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonunda bizim tapımıza geldi mi keşke der, seninle benim aramda doğuyla batı kadar bir uzaklık olsaydı, gerçekten de ne kötü arkadaşmış.
Adem Uğur : O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.
Ahmed Hulusi : Nihayet bize geldiğinde: "Keşke benimle senin aranda iki doğunun uzaklığı (ulaşılmaz mesafe) olsaydı. . . Ne kötü bir arkadaşmışsın!" dedi.
Ahmet Tekin : Nihayet, Kıyamet günü bize geldiklerinde, arkadaşına:
'Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı, sen ne kötü bir arkadaşmışsın.' der.
Ahmet Varol : Sonunda bize geldiğinde (şeytanına) der ki: 'Keşke seninle benim aram iki doğunun uzaklığı kadar olsaydı! Meğer ne kötü bir yakınmışsın!
Ali Bulaç : Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen)."
Ali Fikri Yavuz : Nihayet (Allah’dan göz yuman kâfir, şeytanla bir arada Mahşerde) bize geldiği zaman, (arkadaşı şeytana) şöyle der: “- Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı uzaklığı olaydı!... Sen ne kötü arkadaşmışsın!...”
Azerice : Nəhayət, o, Bizim hüzurumuza gəldiyi zaman dedi: “Kaş ki, səninlə mənim aramdakı məsafə iki şərq məsafəsi qədər olaydı”. deyir. Yəni bu nə pis dostluqdur.
Bekir Sadak : (38-39) Sonunda Bize gelince arkadasina: «Keski benimle senin aranda dogu ile bati arasindaki kadar uzaklik olsaydi, sen ne kotu arkadas imissin!» der; nedametin bungun size hic faydasiz dokunmaz; zira haksizlik etmistiniz, simdi azabda birlesiniz.
Celal Yıldırım : Sonunda bize gelince, yandaşına : «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. (Meğer) sen ne kötü arkadaşmışsın !.» der.
Diyanet İşleri : Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der.
Diyanet İşleri (eski) : (38-39) Sonunda Bize gelince arkadaşına: 'Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı, sen ne kötü arkadaş imişsin!' der. Nedametin bugün size hiç faydası dokunmaz; zira haksızlık etmiştiniz, şimdi azabda ortaksınız.
Diyanet Vakfi : O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.
Edip Yüksel : Nihayet bize geldiğinde, 'Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü bir arkadaş mışsın sen!' der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: «Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!» der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonunda Bize geldiği zaman: «Ah! Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü arkadaşmışsın!» der.
Elmalılı Hamdi Yazır : Nihayet bize geldiği vakıt ah, der: keşke benimle senin aranda iki maşrık bu'du olsa idi! sen ne kötü arkadaşmışın
Fizilal-il Kuran : O şeytanın dostu bize geldiği zaman arkadaşına: «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı» der. Meğer ne kötü arkadaşmış.
Gültekin Onan : Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen)."
Hakkı Yılmaz : Sonunda Bize gelince: “Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı” der. –Öyleyse bu ne kötü bir akrandır/ yandaştır!–
Hasan Basri Çantay : Nihayet o bize geldiği zaman dedi ki (der ki): «Keşki seninle benim aramda gün doğrusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı! (Sen) ne kötü arkadaş (mışsın)»!
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (o kimse şeytanıyla berâber) bize geldiğinde (şeytanına): 'Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. Demek (sen) ne kötü arkadaşmış(sın)!' der.
İbni Kesir : Nihayet Bize gelince der ki: Keşki benimle senin aranda Doğu ile Batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı. Sen, ne kötü arkadaş imişsin.
İskender Evrenosoğlu : O (onlardan biri), sonunda (kıyâmet günü) bize geldiği zaman: “Keşke benimle senin aran, iki doğu kadar uzak olsaydı.” dedi (der). İşte bu kötü bir yakınlık.
Muhammed Esed : Ama sonunda (bu şekilde günaha batmış olan) kişi, (Hesap Günü) önümüze geldiği zaman, (öteki kişiliğine,) "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı!" diyecektir; şu öteki kişilik ne kadar da kötüymüş!
Ömer Nasuhi Bilmen : Nihâyet Bize geldiği zaman (o refikine) der ki: «Keşki benim ile senin aranda iki maşrıkın uzaklığı olsa idi, (sen) ne kötü refîk!»
Ömer Öngüt : Nihayet o bize geldiği zaman der ki: "Ey şeytan! Keşke benimle senin aranda gün doğusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü arkadaşmışsın sen!"
Şaban Piriş : Nihayet, bize geldiği zaman: -Keşke benimle senin aranda doğu ve batı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü bir dostmuşsun!
Suat Yıldırım : Ta ki huzurumuza gelinceye kadar böyle devam eder. Huzurumuza çıktığında arkadaşına: "Keşke seninle aramız doğu ile batı arası kadar uzak olsaydı! Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
Süleyman Ateş : Nihâyet (Zikr'imize karşı körlük edip yoldan çıkan o adam) bize geldiği zaman (kötü arkadaşına) der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) arası kadar uzaklık olsaydı (seni hiç görmeseydim); meğer ne kötü arkadaş(mışsın sen)!"
Tefhim-ul Kuran : Sonunda bize geldiği zaman, der ki: «Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen).»
Ümit Şimşek : Nihayet huzurumuza geldiğinde, 'Keşke seninle aramız iki doğunun arası kadar uzak olsaydı! Sen ne kötü arkadaşsın!' der.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonunda bize geldiğinde, şeytan yoldaşına şöyle der: "Keşke aramızda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü yoldaşmışsın sen!"
Zuhruf : Nəhayət, o, Bizim hüzurumuza gəldiyi zaman dedi: “Kaş ki, səninlə mənim aramdakı məsafə iki şərq məsafəsi qədər olaydı”. deyir. Yəni bu nə pis dostluqdur.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]