V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بل
|
BL
bel
əslində
"""Nay,"
Be,Lam, 2,30,
RET – geri çəkilmə hissəciyi حرف اضراب
جئناك
ج ي ا | CYÆ
CÙNÆK
ci'nāke
sizə gətirdik
we have come to you
Cim,,Nun,Elif,Kef, 3,,50,1,20,
V – 1-ci şəxs cəm mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi PRON – 2-ci şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما
|
BMÆ
bimā
with what
Be,Mim,Elif, 2,40,1,
P – prefiksli ön söz bi REL – nisbi əvəzlik جار ومجرور
كانوا
ك و ن | KWN
KÆNWÆ
kānū
onlar
they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif, 20,1,50,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
فيه
|
FYH
fīhi
haqqında
in it
Fe,Ye,He, 80,10,5,
P – ön söz PRON – 3-cü şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi جار ومجرور
يمترون
م ر ي | MRY
YMTRWN
yemterūne
şübhə içində
disputing,
Ye,Mim,Te,Re,Vav,Nun, 10,40,400,200,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma VIII) qüsursuz fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Konu Başlığı: [15:61-77] Lut ve Homoseksüel Halkı
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, biz dediler, onların şüphe ettikleri şeyi getirdik.
Adem Uğur : Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Bilakis, biz sana onların şüpheli oldukları bir konuda (yaptıklarının sonucu azap) getirdik. "
Ahmet Tekin : Onlar:
'Tam aksine, biz sana, onların şüphe ettiği azâbı getirdik' dediler.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Hayır, biz onların hakkında şüphe ettikleri şeyi sana getirdik.
Ali Bulaç : "Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
Ali Fikri Yavuz : Elçiler dediler ki: “- Yok, biz sana kavminin şüphe edip durdukları azabı getirdik.
Azerice : Elçilər dedilər: "Xeyr! Biz sənə şübhə doğuran əzab xəbərini gətirdik".
Bekir Sadak : (63-65) «Biz sana sadece suphe edip durduklari azabi getirdik. Sana gercekle geldik. suphesiz biz dogru soyleyenleriz. Artik, geceleyin bir ara, aileni yola cikar, sen de arkalarindan git; hic biriniz arkaya bakmasin; emrolundugunuz yere dogru yuruyun» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar da, «kavmin, hakkında şüphe edip durdukları şeyi (gelecek azabı) sana getirdik.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik.”
Diyanet İşleri (eski) : (63-65) 'Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün' dediler.
Diyanet Vakfi : Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
Edip Yüksel : Dediler ki: ' Onların kuşkulandıkları şeyi sana getirdik.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Yok dediler biz sana onların şekkedip durduklarını getirdik
Fizilal-il Kuran : Onlar dediler ki; «Biz sana soydaşlarının kuşku ile karşıladıkları ilahi azabı haber vermeye geldik.»
Gültekin Onan : "Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
Hakkı Yılmaz : (63-65) Elçiler dediler ki: “Tam tersine biz sana onların kuşku duyup durduğu şeyi getirdik. Ve sana gerçeği getirdik ve biz elbette doğru olanlarız. Hemen gecenin bir bölümünde aileni yola çıkar, sen de arkalarından izle. Ve sizden hiç kimse oyalanmasın/ geride bırakılanları düşünmesin, emrolunduğunuz yere doğru geçin gidin.”
Hasan Basri Çantay : Onlar da: «Hayır, dediler, biz sana onların, hakkında şek etmekde oldukları şey'i (azabı) getirdik».
Hayrat Neşriyat : Dediler ki: 'Hayır, (biz) sana (kavminin), hakkında şübhe etmekte oldukları şeyi(azâbı) getirdik!'
Hicr : Elçilər dedilər: "Xeyr! Biz sənə şübhə doğuran əzab xəbərini gətirdik".
İbni Kesir : Onlar da: Biz, sana sadece onların şüphe edip durdukları azabı getirdik.
İskender Evrenosoğlu : “Hayır, biz, onların hakkında şüphe ettikleri şey ile sana geldik.” dediler.
Muhammed Esed : Onlar da: "Evet, fakat biz sana, (kötülükten yana olanların) şüphe edip durdukları şey(i duyurmak) için geldik" diye cevap verdiler,
Ömer Nasuhi Bilmen : (63-64) (Onlar da) Dediler ki: «Hayır,biz sana onların kendisinde şüphe eder oldukları şey ile geldik. Ve sana hak ile geldik ve şüphe yok ki, biz elbette sâdıklardanız.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Biz sana onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik. ”
Şaban Piriş : -Biz sana hakkında şüphe ettiklerini (azabı) getirdik.
Suat Yıldırım : (63-65) "Yok" dediler, "Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz. Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin."
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Doğrusu, biz onların, hakkında şüphe ettikleri((tanrı azâbı)nı sana getirdik,"
Tefhim-ul Kuran : «Hayır» dediler, «Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik.»
Ümit Şimşek : Dediler ki: 'Biz sana onların şüpheyle karşıladığı ceza ile geldik.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Gerçek şu ki biz, günahkârların, hakkında kuşku edip durdukları şeyi sana getirdik."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]