CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) COND – şərti hissəcik الواو عاطفة حرف شرط
تكذبوا
ك ذ ب | KZ̃B
TKZ̃BWÆ
tukeƶƶibū
inkar etsen
you deny
Te,Kef,Zel,Be,Vav,Elif, 400,20,700,2,6,1,
V – 2-ci şəxs kişi cəm (forma II) passiv qeyri-kamil fel, subjunktiv əhval PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع مبني للمجهول منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
فقد
|
FGD̃
feḳad
əlbəttə
then verily,
Fe,Gaf,Dal, 80,100,4,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi CERT – əminlik hissəciyi الفاء استئنافية حرف تحقيق
كذب
ك ذ ب | KZ̃B
KZ̃B
keƶƶebe
inkar etdilər
denied
Kef,Zel,Be, 20,700,2,
V – 3-cü şəxs kişi təki (forma II) mükəmməl fel فعل ماض
أمم
ا م م | ÆMM
ǼMM
umemun
ümmətlər də
(the) nations
,Mim,Mim, ,40,40,
N – nominativ qadın cəm qeyri-müəyyən isim اسم مرفوع
من
|
MN
min
before you.
Mim,Nun, 40,50,
P – ön söz حرف جر
قبلكم
ق ب ل | GBL
GBLKM
ḳablikum
Sizdən əvvəl
before you.
Gaf,Be,Lam,Kef,Mim, 100,2,30,20,40,
N – cins isim PRON – 2-ci şəxs kişi cəm yiyəsi əvəzliyi اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما
|
WMÆ
ve mā
və yoxdur
And not
Vav,Mim,Elif, 6,40,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) NEG – mənfi hissəcik الواو عاطفة حرف نفي
على
|
AL
ǎlā
düşmə
(is) on
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – ön söz حرف جر
الرسول
ر س ل | RSL
ÆLRSWL
r-rasūli
elçiyə
the Messenger
Elif,Lam,Re,Sin,Vav,Lam, 1,30,200,60,6,30,
N – cins kişi adı اسم مجرور
إلا
|
ÎLÆ
illā
başqa bir şey
except
,Lam,Elif, ,30,1,
RES – məhdudlaşdırıcı hissəcik أداة حصر
البلاغ
ب ل غ | BLĞ
ÆLBLÆĞ
l-belāğu
xəbərdar etmək
the conveyance
Elif,Lam,Be,Lam,Elif,Ğayn, 1,30,2,30,1,1000,
N – nominativ kişi adı اسم مرفوع
المبين
ب ي ن | BYN
ÆLMBYN
l-mubīnu
aydın
"clear."""
Elif,Lam,Mim,Be,Ye,Nun, 1,30,40,2,10,50,
N – nominativ kişi (forma IV) fəal iştirakçı اسم مرفوع
Konu Başlığı: [29:18-18] Elçinin Görevi
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve yalanlarsanız sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı ve Peygambere düşen iş, ancak apaçık tebliğden ibâret.
Adem Uğur : Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir.
Ahmed Hulusi : "Eğer yalanlarsanız, (bilin ki) sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. . . Rasûle düşen apaçık bir tebliğden başka değil. "
Ahmet Tekin : Size tebliğ edilen vahyi yalanlıyorsanız eğer, unutmayın, sizden önceki birçok milletler de kendilerine yapılan dinî tebliği, rasullerini yalanlamışlardı. Peygambere düşen görev, yalnız açıkça tebliğdir.
Ahmet Varol : 'Eğer yalanlarsanız; sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen ise sadece apaçık bir tebliğdir.'
Ali Bulaç : "Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de (elçilerin çağrısını) yalanlamışlardır. Elçiye düşen ise, yalnızca açık bir tebliğdir."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Kureyş topluluğu, beni) eğer tekzib ederseniz (bana zarar veremezsiniz, çünkü) sizden önceki ümmetler de peygamberlerini tekzib etmişlerdi. Peygambere düşen vazife ise, ancak açık bir tebliğdir.
Ankebut : "Əgər inkar edirsinizsə, bilin ki, sizdən əvvəlkilər də təkzib etmişdilər. Peyğəmbərin vəzifəsi açıq-aydın çağırışdan başqa bir şey deyildir."
Azerice : "Əgər inkar edirsinizsə, bilin ki, sizdən əvvəlkilər də təkzib etmişdilər. Peyğəmbərin vəzifəsi açıq-aydın çağırışdan başqa bir şey deyildir."
Bekir Sadak : Eger siz Peygamberi yalanliyorsaniz bilin ki, sizden onceki ummetler de yalanlamislardi. Peygambere dusen, sadece apacik tebligdir.
Celal Yıldırım : Eğer siz (Peygamber'i) yalanlarsanız, gerçekten sizden önceki birçok ümmetler de (kendilerine gönderilen peygamberleri) yalanlamışlardı. Peygamber'e gereken, ancak açık tebliğdir.
Diyanet İşleri : “Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir.”
Diyanet İşleri (eski) : Eğer siz Peygamberi yalanlıyorsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen, sadece apaçık tebliğdir.
Diyanet Vakfi : Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir.
Edip Yüksel : Yalanlarsanız, sizden önceki toplumlar da yalanlamışlardı. Elçinin görevi ancak açıkça bildirmektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de yalan saymışlardı. Peygambere düşen yalnız açık bir tebliğdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer siz yalanlarsanız, bilin ki, sizden önce bir takım milletler de yalanlamışlardı. Peygamberin görevi ise açık bir tebliğden ibarettir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve eğer tekziyb ederseniz sizden evvel bir takım ümmetler de tekziyb etmişlerdi, Resulün vazifesi ise açık bir tebliğden ibarettir
Fizilal-il Kuran : Eğer peygamberinizi yalanlıyorsanız, biliniz ki, sizden önceki milletler de peygamberlerini yalanlamışlardı. Peygamberin görevi, ilahi mesajı açıkça duyurmaktan ibarettir.
Gültekin Onan : "Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de [elçilerin çağrısını] yalanlamışlardır. Elçiye düşen ise yalnızca açık bir tebliğdir."
Hakkı Yılmaz : Ve eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki birtakım ümmetler de yalanlamıştı. Elçi'ye düşen de apaçık tebliğden başka bir şey değildir.
Hasan Basri Çantay : «Eğer siz (beni) tekzîb ederseniz sizden evvelki ümmetler de (peygamberlerini) tekzîb etmişizdir. Peygamberin üzerine (düşen vazîfe) ise apaçık tebliğden başkası değildir».
Hayrat Neşriyat : 'Hem (beni) yalanlarsanız (bilin ki), doğrusu sizden önceki birtakım ümmetler de(peygamberlerini) yalanlamıştı. Peygambere düşen ise ancak apaçık tebliğdir.'
İbni Kesir : Eğer siz, yalanlıyorsanız, bilin ki; sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen, sadece apaçık tebliğden ibarettir.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer tekzip ederseniz (yalanlarsanız), sizden önceki ümmetler de tekzip etmiştiler. Resûllerin üzerine apaçık tebliğden başka bir (sorumluluk) yoktur.
Muhammed Esed : "Ve Eğer (beni) yalanlarsanız (bilin ki, başka) toplumlar da sizden önce (Allah'ın peygamberlerini) yalanladılar: Bir elçiye düşen, sadece (kendisine emanet edilen) mesajı dosdoğru bir şekilde iletmektir."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve eğer tekzîp ederseniz, muhakkak ki, sizden evvel bir nice ümmetler de tekzîp ettiler. Peygamber üzerine de apaçık tebliğden başka bir şey yoktur.»
Ömer Öngüt : Eğer siz yalanlarsanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygamber'e düşen, yalnız açıkça tebliğ etmektir.
Şaban Piriş : Eğer yalanlarsanız, sizden önceki toplumlar da yalanlamışlardı. Peygamberin görevi apaçık duyurudan başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım : "Şayet siz beni yalancı sayarsanız, sizden önceki birtakım ümmetler de resullerini yalancı saymıştı. Elçinin görevi imana zorlamak değil, sadece açıkça tebliğ etmektir."
Süleyman Ateş : "Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Elçiye düşen, yalnız açıkça duyurmaktıır."
Tefhim-ul Kuran : «Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de (peygamberlerin çağrısını) yalanlamışlardır. Peygambere düşen ise, yalnızca apaçık bir tebliğdir.»
Ümit Şimşek : 'Yalanlayacak olursanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de peygamberlerini yalanlamıştı. Peygambere düşen ise, açıkça tebliğ etmekten ibarettir.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]