PRP – təyinatlı hissəcik lām V – 3-cü şəxs kişi təki (forma II) qüsursuz feil, subjunktiv əhval PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi اللام لام التعليل فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أجورهم
ا ج ر | ÆCR
ǼCWRHM
ucūrahum
ödənişləriniz
their rewards
,Cim,Vav,Re,He,Mim, ,3,6,200,5,40,
N – təqsirləndirici kişi cəm adı PRON – 3-cü şəxs kişi cəm halda sahib əvəzliyi اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويزيدهم
ز ي د | ZYD̃
WYZYD̃HM
ve yezīdehum
və daha çox vermək
and increase for them
Vav,Ye,Ze,Ye,Dal,He,Mim, 6,10,7,10,4,5,40,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) V – 3-cü şəxs kişi tək qeyri-kamil feli, subjunktiv əhval PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi الواو عاطفة فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من
|
MN
min
-dan
of
Mim,Nun, 40,50,
P – ön söz حرف جر
فضله
ف ض ل | FŽL
FŽLH
feDlihi
lütf-
His Bounty.
Fe,Dad,Lam,He, 80,800,30,5,
N – cins kişi adı PRON – 3-cü şəxs kişi tək sahib əvəzliyi اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنه
|
ÎNH
innehu
Çünki o
Indeed, He
,Nun,He, ,50,5,
ACC – təqsirləndirici hissəcik PRON – 3-cü şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
غفور
غ ف ر | ĞFR
ĞFWR
ğafūrun
O, çox bağışlayandır
(is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re, 1000,80,6,200,
N – nominativ kişi tək qeyri-müəyyən isim اسم مرفوع
شكور
ش ك ر | ŞKR
ŞKWR
şekūrun
çox cavabdehdir
Most Appreciative.
Şın,Kef,Vav,Re, 300,20,6,200,
ADJ – nominativ kişi tək qeyri-müəyyən sifət صفة مرفوعة
Konu Başlığı: [35:27-30] Tanrı'nın Rengarenk Yaratıkları
Abdulbaki Gölpınarlı : Onların mükâfâtını, tamâmıyla öder elbette ve lûtfundan, ihsânından, mükâfatlarını arttırır da; şüphe yok o, suçları örter, mükâfatlarını da fazlasıyla verir.
Adem Uğur : Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Ahmed Hulusi : Onlara hak ettikleri karşılığı tam verir ve fazlından da artırır. . . Muhakkak ki O, Ğafûr'dur, Şekûr'dur.
Ahmet Tekin : Allah onların mükâfatlarını tam öder. Lütfundan onlara fazlasını da verir. Samimi kullarını koruma kalkanına alır, O çok bağışlayıcı, şükrün kıymetini çok iyi bilen, bol bol verendir.
Ahmet Varol : Çünkü Allah onların ecirlerini eksiksiz verir ve kendi lütfundan onlar için artırır. Şüphesiz O çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bolca verendir.
Ali Bulaç : Çünkü (Allah,) ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Şüphesiz O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tamamen verdikten başka fazlından onlara ziyadesini ihsan edecektir. Muhakkak ki, O, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Şekûr’dur= az amele karşılık çok mükâfat verir.
Azerice : O, Öz lütfünü artıraraq, etdikləri əməllərin müqabilində onlara bolluca verir. Şübhəsiz ki, O, bağışlayandır, edilənlərin əvəzini verəndir.
Bekir Sadak : Cunku Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lutfu ile arttirir. Dogrusu O, bagislayandir, sukrun karsiligini bol bol verendir.
Celal Yıldırım : Çünkü Allah onların bu harcamalarının karşılığını noksansız verir. Şüphesiz ki O çok bağışlayan ve şükredenlere nîmetini çok artırandır.
Diyanet İşleri : Allah, kendilerine mükâfatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundan daha da artırsın diye (böyle yaparlar). Şüphesiz O, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Diyanet İşleri (eski) : Çünkü Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lütfu ile arttırır. Doğrusu O, bağışlayandır, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Diyanet Vakfi : Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Edip Yüksel : Çünkü onların ücretlerini tam verecek ve onlara olan lütfunu arttıracaktır. O Bağışlayandır, Takdir Edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü Allah mükafatlarını kendilerine tamamen ödedikten başka, lütfundan onlara fazlasını da verecektir. Çünkü O çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Allah, mükafatlarını kendilerine tamamen ödedikten başka, lütfundan onlara fazlasını verecektir. Çünkü O hem bağışlayan hem de şükrün karşılığını bol verendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü Allah ecirlerini kendilerine temamen ödedikten başka fadlından onlara ziyadesini verecektir, çünkü o hem gafûr hem şekûrdur
Fatır : O, Öz lütfünü artıraraq, etdikləri əməllərin müqabilində onlara bolluca verir. Şübhəsiz ki, O, bağışlayandır, edilənlərin əvəzini verəndir.
Fizilal-il Kuran : Çünkü Allah onların ücretlerini eksiksiz olarak öder ve kendi bağışı olarak fazlasını verir. Hiç kuşkusuz O affedicidir, iyiliklerin karşılığını bol bol verir.
Gültekin Onan : Çünkü (Tanrı,) ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Şüphesiz O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.
Hakkı Yılmaz : (29,30) "Hiç şüphesiz Allah'ın kitabını okuyan, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını oluşturan ve ayakta tutan] ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık olarak Allah yolunda harcama yapan/ yakınlarının nafakalarını temin eden şu kimseler, Allah, ödüllerini kendilerine tastamam versin ve armağanlarından kendilerine artırsın diye, kesinlikle batma ihtimali/ olasılığı olmayan bir ticareti umarlar. Hiç şüphesiz O, çok bağışlayıcı ve karşılık vericidir. "
Hasan Basri Çantay : Çünkü (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz öder. Onlara, fazl (-u kerem) inden, ziyâdesini de verir. Şübhesiz O, çok yarlığayıcıdır, çok in'aam edicidir.
Hayrat Neşriyat : Tâ ki (Allah), onlara mükâfâtlarını tam olarak versin ve lütfundan onlara (daha da)arttırsın! Çünki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Şekûr (kullarının mükâfâtını fazlasıyla veren)dir.
İbni Kesir : Mükafatlarını Allah'ın tam vermesi ve onlara lutfundan artırması içindir. Muhakkak kiO; Gafur'dur, Şekur'dur.
İskender Evrenosoğlu : Onların ecirleri (mükâfatları) onlara vefa edilir (ödenir). Ve (Allah), onlara fazlından artırır. Muhakkak ki O; Gafûr'dur (mağfiret eden), Şekûr'dur (şükredilen).
Muhammed Esed : Allah, onların hak ettiği karşılığı eksiksiz verir ve onu lütfuyla daha da arttırır. Allah, şüphesiz çok bağışlayıcıdır ve şükrün karşılığını anında verendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Tâ ki, (Allah Teâlâ) onlara mükâfaatlarını tamamen ödesin ve onlara fazlından ziyâdesini de (versin). Şüphe yok ki O, çok yarlığayıcıdır, çok mükâfaat verendir.
Ömer Öngüt : Çünkü Allah, onların mükâfatını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Şaban Piriş : Çünkü Allah, onların karşılığını verecek, hatta lutfundan daha da artıracaktır. Çünkü O, suçları bağışlar ve bol bol verir.
Suat Yıldırım : Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tam tamına verecek, üstelik lütfundan onlara fazlasını da ihsan edecektir. Zira o gafurdur, şekûr’dur (kusurları bağışlar, kulların amellerini ve şükürlerini kabul edip fazlasıyla karşılık verir).
Süleyman Ateş : Ki (Allâh), onlara ücretlerini tam ödesin ve lutfundan onlara fazlasını da versin. Çünkü O, çok bağışlayan, çok karşılık verendir.
Tefhim-ul Kuran : Çünkü (Allah,) onların ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Hiç şüphe yok O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.
Ümit Şimşek : Çünkü Allah onların ödüllerini eksiksiz verecek, üstüne de lütuf ve ihsanıyla daha fazlasını bağışlayacaktır. Zira O çok bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Çünkü Allah onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr'dur O, çok affeder; Şekûr'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]