CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) N – nominativ kişi adı الواو عاطفة اسم مرفوع
سيئة
س و ا | SWÆ
SYÙT
seyyietin
pislikdən
(of) an evil
Sin,Ye,,Te merbuta, 60,10,,400,
N – qadın cinsi qeyri-müəyyən isim اسم مجرور
سيئة
س و ا | SWÆ
SYÙT
seyyietun
pis şeydir
(is) an evil
Sin,Ye,,Te merbuta, 60,10,,400,
N – nominativ qadın qeyri-müəyyən isim اسم مرفوع
مثلها
م ث ل | MS̃L
MS̃LHÆ
miṧluhā
yenə onun kimi
like it.
Mim,Se,Lam,He,Elif, 40,500,30,5,1,
N – nominativ kişi adı PRON – 3-cü şəxs qadın tək sahiblik əvəzliyi اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فمن
|
FMN
femen
amma kim
But whoever
Fe,Mim,Nun, 80,40,50,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi REL – nisbi əvəzlik الفاء استئنافية اسم موصول
عفا
ع ف و | AFW
AFÆ
ǎfā
bağışlasa
pardons
Ayn,Fe,Elif, 70,80,1,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli فعل ماض
وأصلح
ص ل ح | ṦLḪ
WǼṦLḪ
ve eSleHa
və barışarsa
and makes reconciliation,
Vav,,Sad,Lam,Ha, 6,,90,30,8,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) V – 3-cü şəxs kişi təki (forma IV) ) mükəmməl fel الواو عاطفة فعل ماض
فأجره
ا ج ر | ÆCR
FǼCRH
feecruhu
onun mükafatı
then his reward
Fe,,Cim,Re,He, 80,,3,200,5,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi N – nominativ kişi adı PRON – 3-cü şəxs kişi təki yiyəlik əvəzliyi الفاء استئنافية اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على
|
AL
ǎlā
məxsusdur
(is) on
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – ön söz حرف جر
الله
|
ÆLLH
llahi
Allaha
Allah.
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – genitiv xüsusi isim → Allah" لفظ الجلالة مجرور
إنه
|
ÎNH
innehu
həqiqətən də odur
Indeed, He
,Nun,He, ,50,5,
ACC – təqsirləndirici hissəcik PRON – 3-cü şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لا
|
LÆ
lā
(does) not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – mənfi hissəcik حرف نفي
يحب
ح ب ب | ḪBB
YḪB
yuHibbu
xoşlamır
like
Ye,Ha,Be, 10,8,2,
V – 3-cü şəxs kişi təki (IV forma) qeyri-kamil feli فعل مضارع
N – ittihamedici kişi cəm fəal iştirakçı اسم منصوب
Konu Başlığı: [42:37-50] Gerçeği onaylayanların Özellikleri
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kötülüğün karşılığı, ona benzer bir kötü cezâdır. Gerçekten de kim bağışlar ve barışı sağlarsa mükâfâtı, Allah'a âittir; şüphe yok ki o, zulmedenleri sevmez.
Adem Uğur : Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
Ahmed Hulusi : Bir kötülüğün karşılığı, onun benzeri bir kötülüktür! Kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allâh'ın üzerinedir. . . Muhakkak ki O, zâlimleri sevmez.
Ahmet Tekin : Bir kötülüğün cezası, o kötülüğe denk bir ceza olmalıdır.
Kim sorgusuz sualsiz affeder ve sulha vesile olursa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Allah zâlimleri, haksız davranışlarda bulunanları sevmez.
Ahmet Varol : Bir kötülüğün cezası onun benzeri bir kötülüktür. Kim affeder ve barışı sağlarsa onun ecri Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
Ali Bulaç : Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
Ali Fikri Yavuz : Kötülüğün cezası da ona denk bir kötülüktür. Fakat kim bağışlar ve (kendisiyle düşmanı arasını) düzeltirse, onun mükâfatı Allah’a aiddir. Elbette O, zalimleri sevmez.
Azerice : Bir pisliyin mükafatı o pislik qədərdir. Kim bağışlasa və islah etsə, onun mükafatı Allaha məxsusdur. Şübhəsiz ki, O, zülm edənləri sevməz.
Bekir Sadak : Bir kotulugun karsilgi, ayni sekilde bir kotuluktur. Ama kim affeder ve barisirsa, onun ecri Allah'a aittir. Dogrusu O, zulmedenleri sevmez.
Celal Yıldırım : Bir kötülüğün cezası, misliyle kötülüktür. Artık kim affeder de barıştan yana olursa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Çünkü Allah elbette zâlimleri sevmez.
Diyanet İşleri : Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse, onun mükâfatı Allah’a aittir. Şüphesiz O, zâlimleri sevmez.
Diyanet İşleri (eski) : Bir kötülüğün karşılığı, aynı şekilde bir kötülüktür. Ama kim affeder ve barışırsa, onun ecri Allah'a aittir. Doğrusu O, zulmedenleri sevmez.
Diyanet Vakfi : Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
Edip Yüksel : Kötülüğün cezası, benzeri bir kötülüktür; ancak kim affeder ve erdemli davranırsa ALLAH tarafından ödüllendirilir. O, zalimleri sevmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir kötülüğün cezası yine onun gibi bir kötülüktür, ama kim affeder, bağışlarsa onun mükafatı Allah'a aittir. Şüphesiz ki Allah, zalimleri sevmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kötülüğün cezası yine onun gibi bir kötülüktür. Ama kim affedip islah ederse onun mükafatı Allah'a aittir. Şüphesiz o zalimleri sevmez.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kötülüğün cezası da misli kötülüktür, fakat her kim afvedip ıslâh ederse onun da ecri Allahadır, her halde o zalimleri sevmez
Fizilal-il Kuran : Kötülüğün cezası, yine onun gibi bir kötülüktür. Kim affeder, barışırsa onun mükafatı Allah'a aittir. Doğrusu Allah zalimleri sevmez.
Gültekin Onan : Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup sağlarsa) artık onun ecri Tanrı'ya aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
Hakkı Yılmaz : "Ve bir kötülüğün cezası, onun gibi bir kötülüktür. Ama kim affeder ve düzeltirse, artık onun ücreti Allah'a aittir. Şüphesiz ki O, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları sevmez. "
Hasan Basri Çantay : Kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülük (bir misilleme) dir. Fakat kim afveder, barışı sağlarsa mükâfatı Allaha âiddir. Şübhe yok ki O, zaalimleri asla sevmez.
Hayrat Neşriyat : Bir kötülüğün cezâsı ise, onun misli olan bir kötülüktür. Artık kim affeder ve ıslâh eder (arayı düzeltir)se, işte onun mükâfâtı Allah’a âiddir. Muhakkak ki O, zâlimleri sevmez.
İbni Kesir : Kötülüğün karşılığı; ona denk bir kötülüktür. Kim, affeder ve ıslah ederse; ecri Allah'a aittir. Muhakkak ki Allah; zalimleri sevmez.
İskender Evrenosoğlu : Bir kötülüğün cezası onun misli kadar kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslâh ederse artık onun ecri (mükâfatı) Allah'a aittir. Muhakkak ki O (Allah), zalimleri sevmez.
Muhammed Esed : Ama (unutma ki,) kötülüğü cezalandırma (teşebbüsü) de, bizatihi bir kötülük olabilir; o halde, kim (düşmanını) affeder ve barış yaparsa mükafatı Allah katındadır, çünkü O, zalimleri sevmez.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bir kötülüğün cezası da onun misli bir kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslahta bulunursa artık onun mükâfaatı da Allah'a aittir. Şüphe yok ki O, zalimleri sevmez.
Ömer Öngüt : Kötülüğün cezası yine onun gibi kötülüktür. Amma kim affeder, barışırsa, onun mükâfatı Allah'a âittir. Doğrusu O, zulmedenleri sevmez.
Şaban Piriş : Bir kötülüğün cezası, onun benzeri bir kötülüktür. Kim de affeder ve düzeltirse, onun mükafatı Allah’a aittir. Allah, zalimleri sevmez.
Suat Yıldırım : Ama unutmayın ki haksızlığın karşılığı, yapılan haksızlık kadar olabilir, fazlası helâl olmaz. Bununla beraber kim affeder, haksızlık edenle arasını düzeltirse onun da mükâfatı artık Allah’a yaraşan tarzda olur.Şu kesindir ki Allah zalimleri sevmez.
Süleyman Ateş : Kötülüğün cezâsı, yine onun gibi bir kötülüktür. Kim affeder, barışırsa onun mükâfâtı Allah'a âittir. Doğrusu O, zâlimleri sevmez.
Şura : Bir pisliyin mükafatı o pislik qədərdir. Kim bağışlasa və islah etsə, onun mükafatı Allaha məxsusdur. Şübhəsiz ki, O, zülm edənləri sevməz.
Tefhim-ul Kuran : Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.
Ümit Şimşek : Kötülüğün karşılığı, ona denk bir kötülüktür. Fakat kim bağışlar ve barış yolunu seçerse, onun ödülü Allah'a aittir. O ise zalimleri hiç sevmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]