» 41 / Fussilet  48:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
Fussilet Suresi = Detayli/Ayrintili Suresi.
Kur’an’in ayrintili kilindigini ifade eden fussilet kelimesinin geçtigi 3. ayetinden ismini almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

41:48 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
və yoldan çıxdı | onlardan | şeylər | onlar | yalvarmağa davam edirlər | | əvvəl | və başa düşdülər | deyil | özləri üçün | yox | qaçmaq |

WŽL ANHM KÆNWÆ YD̃AWN MN GBL WƵNWÆ LHM MN MḪYṦ
ve Delle ǎnhum kānū yed'ǔne min ḳablu ve Zennū lehum min meHīSin

وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَدْعُونَ مِنْ قَبْلُ وَظَنُّوا مَا لَهُمْ مِنْ مَحِيصٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WŽL = ve Delle : və yoldan çıxdı
2. ANHM = ǎnhum : onlardan
3. MÆ = mā : şeylər
4. KÆNWÆ = kānū : onlar
5. YD̃AWN = yed'ǔne : yalvarmağa davam edirlər
6. MN = min :
7. GBL = ḳablu : əvvəl
8. WƵNWÆ = ve Zennū : və başa düşdülər
9. MÆ = mā : deyil
10. LHM = lehum : özləri üçün
11. MN = min : yox
12. MḪYṦ = meHīSin : qaçmaq
və yoldan çıxdı | onlardan | şeylər | onlar | yalvarmağa davam edirlər | | əvvəl | və başa düşdülər | deyil | özləri üçün | yox | qaçmaq |

[ŽLL] [] [] [KWN] [D̃AW] [] [GBL] [ƵNN] [] [] [] [ḪYṦ]
WŽL ANHM KÆNWÆ YD̃AWN MN GBL WƵNWÆ LHM MN MḪYṦ

ve Delle ǎnhum kānū yed'ǔne min ḳablu ve Zennū lehum min meHīSin
وضل عنهم ما كانوا يدعون من قبل وظنوا ما لهم من محيص

[ض ل ل] [] [] [ك و ن] [د ع و] [] [ق ب ل] [ظ ن ن] [] [] [] [ح ي ص]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وضل ض ل ل | ŽLL WŽL ve Delle və yoldan çıxdı And lost
عنهم | ANHM ǎnhum onlardan from them
ما | şeylər what
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū onlar they were
يدعون د ع و | D̃AW YD̃AWN yed'ǔne yalvarmağa davam edirlər invoking
من | MN min before,
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu əvvəl before,
وظنوا ظ ن ن | ƵNN WƵNWÆ ve Zennū və başa düşdülər and they (will) be certain
ما | deyil (that) not
لهم | LHM lehum özləri üçün for them
من | MN min yox any
محيص ح ي ص | ḪYṦ MḪYṦ meHīSin qaçmaq place of escape.
və yoldan çıxdı | onlardan | şeylər | onlar | yalvarmağa davam edirlər | | əvvəl | və başa düşdülər | deyil | özləri üçün | yox | qaçmaq |

[ŽLL] [] [] [KWN] [D̃AW] [] [GBL] [ƵNN] [] [] [] [ḪYṦ]
WŽL ANHM KÆNWÆ YD̃AWN MN GBL WƵNWÆ LHM MN MḪYṦ

ve Delle ǎnhum kānū yed'ǔne min ḳablu ve Zennū lehum min meHīSin
وضل عنهم ما كانوا يدعون من قبل وظنوا ما لهم من محيص

[ض ل ل] [] [] [ك و ن] [د ع و] [] [ق ب ل] [ظ ن ن] [] [] [] [ح ي ص]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وضل ض ل ل | ŽLL WŽL ve Delle və yoldan çıxdı And lost
Vav,Dad,Lam,
6,800,30,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və)
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli
الواو عاطفة
فعل ماض
عنهم | ANHM ǎnhum onlardan from them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – ön söz
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi
جار ومجرور
ما | şeylər what
Mim,Elif,
40,1,
REL – nisbi əvəzlik
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū onlar they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يدعون د ع و | D̃AW YD̃AWN yed'ǔne yalvarmağa davam edirlər invoking
Ye,Dal,Ayn,Vav,Nun,
10,4,70,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm qeyri-kamil feli
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min before,
Mim,Nun,
40,50,
P – ön söz
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu əvvəl before,
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – cins isim
اسم مجرور
وظنوا ظ ن ن | ƵNN WƵNWÆ ve Zennū və başa düşdülər and they (will) be certain
Vav,Zı,Nun,Vav,Elif,
6,900,50,6,1,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və)
V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli< BR>PRON – mövzu əvəzliyi
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | deyil (that) not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – mənfi hissəcik
حرف نفي
لهم | LHM lehum özləri üçün for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefiksli ön söz lām
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm şəxs əvəzliyi
جار ومجرور
من | MN min yox any
Mim,Nun,
40,50,
P – ön söz
حرف جر
محيص ح ي ص | ḪYṦ MḪYṦ meHīSin qaçmaq place of escape.
Mim,Ha,Ye,Sad,
40,8,10,90,
N – kişi cinsi qeyri-müəyyən şifahi isim
اسم مجرور

Konu Başlığı: [41:47-48] Kendilerine Hizmet Edenleri Reddederler

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve önceden çağırdıkları putlar, gözlerinden kaybolup gitmiştir ve onlar, kaçıp sığınacakları bir yerleri olmadığını da iyiden iyiye anlamışlardır.
Adem Uğur : Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
Ahmed Hulusi : Daha önce lafını ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitti ve kendileri için bir kaçış yeri bulunmadığını da fark ettiler!
Ahmet Tekin : Onların önceden taptıkları, yalvardıkları şeyler kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur. Onlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını da anlamışlardır.
Ahmet Varol : Daha önce ibadet etmekte oldukları onlardan kaybolur ve kendileri için hiçbir sığınılacak yer olmadığını anlarlar.
Ali Bulaç : Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
Ali Fikri Yavuz : Önceden ibadet edib durdukları putlar, kendilerinden kaybolup gideceklerdir; ve onlar kendilerine hiç bir kaçamak kalmadığını anlıyacaklardır.
Azerice : Əvvəllər ibadət etdikləri şeylər də onlardan uzaqlaşdı. Onlar başa düşdülər ki, qaçmağa yer yoxdur.
Bekir Sadak : Onceden yalvarip durduklari seyler onlardan uzaklasmistir. Kendilerinin kacacak yerleri olmadigini anlamislardir.
Celal Yıldırım : Daha önce taptıkları tanrılar, onlardan uzaklaşıp gözlerinden kaybolmuşlar ve onlar da kendilerine hiçbir kaçacak yer bulunmadığını anlamışlardır.
Diyanet İşleri : Daha önce yalvardıkları (tanrılar) onları yüzüstü bırakıp uzaklaşmıştır. Kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.
Diyanet İşleri (eski) : Önceden yalvarıp durdukları şeyler onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
Diyanet Vakfi : Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
Edip Yüksel : Daha önce yardım için çağırdıkları (dine ortak koştukları kişiler) onlardan uzaklaşmıştır. Artık kaçacak bir yerleri olmadığını anlarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Önceden tapmakta oldukları şeyler, kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur. Onlar da kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Önceden tapıp durdukları şeyler onlardan kaybolup gitmişler ve onlar kendileri için kaçacak bir yer kalmadığını anlamışlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Önceden tapıp durdukları şeyler onlardan gayb olup gitmişler ve onlar kendilerine hiçbir kaçamak kalmadığını anlamışlardır.
Fizilal-il Kuran : Önceden yalvarıp durdukları tanrıları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerlerinin olmadığını anlamışlardır.
Fussilet : Əvvəllər ibadət etdikləri şeylər də onlardan uzaqlaşdı. Onlar başa düşdülər ki, qaçmağa yer yoxdur.
Gültekin Onan : Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
Hakkı Yılmaz : Önceden tapmakta oldukları şeyler de kendilerinden uzaklaşıp kayboldu. Onlar kendileri için kaçacak bir yer olmadığını da iyice anladılar.
Hasan Basri Çantay : Önceden tapdıkları nesneler onlardan uzaklaşıb gaaib olmuşdur (olacakdır). Onlar kendilerine (azâbdan) kaç (ıb kurtul) acak hiçbir yer olmadığını anlamışlardır (anlayacaklardır).
Hayrat Neşriyat : Daha önce (kendisine) yalvarmakta oldukları şeyler ise, onlardan kaybolmuş ve kendileri için kaçacak bir yer bulunmadığını anlamışlardır.
İbni Kesir : Önceden taptıkları şeyler onlardan uzaklaşıp gitmiştir. Ve kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve daha önce tapmış oldukları şeyler, onlardan uzaklaşıp gittiler (giderler). Ve onlar için kaçacak bir yer olmadığını anladılar.
Muhammed Esed : Böylece, onların önceden yalvarıp durdukları bütün güçler, kendilerini terk etmiş olacak ve kendileri için bir kaçış imkanı olmadığını kesinlikle öğreneceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlardan evvelce tapıp, durdukları şeyler gaib oluvermişlerdir ve kendileri için sığınılacak yer olmadığını anlamışlardır.
Ömer Öngüt : Daha önce taptıkları şeyler onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur ve kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
Şaban Piriş : Daha önce ibadet ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitmiştir. Bir kaçış yolu olmadığını anlamışlardır.
Suat Yıldırım : Böylece daha önce ibadet ettikleri putlar kendilerini terk eder, müşrikler de kaçacak yer kalmadığını anlarlar.
Süleyman Ateş : Önceden yalvarıp durdukları şeyler, onlardan sapıp gitmiş ve onlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.
Tefhim-ul Kuran : Önceden kendilerine taptıkları (bu gün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
Ümit Şimşek : Daha önce yakardıkları şeyler onları öylece bırakıp kaybolmuş; onlar da sığınacak bir yerleri olmadığını anlamışlardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Daha önce yakarıp durdukları, onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur. Kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}