EMPH – vurğulayıcı prefiks lām V – 1-ci şəxs cəm mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi اللام لام التوكيد فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على
|
AL
ǎlā
in
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – ön söz حرف جر
مكانتهم
ك و ن | KWN
MKÆNTHM
mekānetihim
olduqları yerdə
their places
Mim,Kef,Elif,Nun,Te,He,Mim, 40,20,1,50,400,5,40,
N – qadın cinsi cinsi isim PRON – 3-cü şəxs kişi cəm halında sahib əvəzliyi اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فما
|
FMÆ
femā
İndi
then not
Fe,Mim,Elif, 80,40,1,
REM – prefiksli bərpa hissəcik NEG – mənfi hissəcik الفاء استئنافية حرف نفي
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma X) mükəmməl fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مضيا
م ض ي | MŽY
MŽYÆ
muDiyyen
irəli getmək
to proceed
Mim,Dad,Ye,Elif, 40,800,10,1,
N – ittihamedici kişi qeyri-müəyyən isim اسم منصوب
ولا
|
WLÆ
ve lā
nə də
and not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) NEG – mənfi hissəcik الواو عاطفة حرف نفي
يرجعون
ر ج ع | RCA
YRCAWN
yerciǔne
geriyə qayıtmaq
return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun, 10,200,3,70,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm qeyri-kamil feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Konu Başlığı: [36:41-68] İlk Geminin İcadı
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve dileseydik onları çarpıp, durdukları yerde bir başka şekle sokardık da kalakalırlardı, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi, ne geriye dönmeye.
Adem Uğur : Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!
Ahmed Hulusi : Dileseydik mekânları üzere onları mesh ederdik (bulundukları anlayış üzere onları sâbitlerdik) de artık ne ileri gitmeye güçleri yeterdi ve ne de eski hâllerine dönebilirlerdi.
Ahmet Tekin : Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, kendilerinin güçlü, iktidar sahibi olduklarını sandıkları sırada, onların hallerini değiştirir çirkinleştirirdik. Ne ileri gidebilirlerdi. Ne de geri dönebilirlerdi.
Ahmet Varol : Dileseydik oldukları yerde onların kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yeterdi.
Ali Bulaç : Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Ali Fikri Yavuz : Bir de dileseydik, kılıklarını oldukları yerde çirkin bir şekle çevirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne dönebilirlerdi.
Azerice : Əgər istəsəydik, onları yerində sabitləşdirərdik, nə irəli getməyə, nə də geriyə dönməyə gücləri çatmazdı.
Bekir Sadak : Dilesek, onlari olduklari yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri donebilirlerdi. *
Celal Yıldırım : Dilemiş olsak, onları oldukları yerde suretlerini değiştirirdik de artık ne ileri gidebilirler, ne de geri dönebilirlerdi.
Diyanet İşleri : Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi.
Diyanet Vakfi : Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!
Edip Yüksel : Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yine dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yine dilesek kendilerini oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de dönebilirlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Daha dilesek kendilerini oldukları yerde meshediverdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi
Fizilal-il Kuran : Dileseydik kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne de geri dönebilirdi.
Gültekin Onan : Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Hakkı Yılmaz : Ve eğer dileseydik, oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ileri gitmeye ve geri dönüp gelmeye güç yetiremezlerdi.
Hasan Basri Çantay : Yine dileseydik onları oldukları yerde suratlarını değişdirib bambaşka çirkin bir mâhiyyete getirirdik de ne ileri gitmiye, ne geri dönüb gelmiye güçleri yetmezdi.
Hayrat Neşriyat : Ve dileseydik, (en dirâyetli) oldukları(nı zannettikleri) yerde onların şekillerini(çirkin bir sûrete) elbette değiştirirdik de (bundan kurtulmak için), ne ileri gitmeye güçleri yeter, ne de geri dönebilirlerdi.
İbni Kesir : Biz isteseydik; onları oldukları yerde dondururduk da ileri geçmeye güçleri yetmezdi. Geri de dönemezlerdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer dileseydik, elbette onları mekânlarında (bulundukları yerde) değiştirirdik. O zaman ileri gitmeye ve geri dönmeye güçleri yetmezdi.
Muhammed Esed : Eğer (doğru ile yanlış arasında seçim yapma özgürlüğünden yoksun olmalarını) dilemiş olsaydık, onları kesinlikle farklı bir tabiatta yaratırdık ve bulundukları yerde (kökleştirirdik ki) ne ileri gidebilsinler, ne de geri dönebilsinler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer dilese idik onları en kuvvetli bulundukları yerde mahvederdik. Artık ne geçip gitmeğe ve ne de geri dönmeğe muktedir olamazlardı.
Ömer Öngüt : Dileseydik oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik. Ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yetmezdi.
Şaban Piriş : Eğer dileseydik, kalıplarını değiştirirdik de ileri gitmeye de geri dönmeye de güçleri yetmezdi.
Suat Yıldırım : Eğer dileseydik, oldukları yerde, hemen baş üstü, mâhiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik... Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.
Süleyman Ateş : Dilesek kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne geri dönebilirlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne de geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Ümit Şimşek : Dileseydik, onları çirkin bir şekle sokardık da oldukları yerde kalırlar, ne ileri, ne de geri gitmeye güçleri yetmezdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Dilesek, onları oldukları yerde hayvana çeviririz. O zaman ne ileri gitmeye güçleri yeter ne de geri dönebilirler.
Yasin : Əgər istəsəydik, onları yerində sabitləşdirərdik, nə irəli getməyə, nə də geriyə dönməyə gücləri çatmazdı.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]