» 19 / Meryem  61:

Kuran Sırası: 19
İniş Sırası: 44
Meryem Suresi = Meryem Suresi
Hz. Meryem’den bahsedildigi için bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

19:61 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
onların cənnəti (nəyə girəcəklər) | adn | | söz verdi | Rəhmanın | qullarına | qiyabi | şübhəsiz onun | | Vadisi | gerçəkləşəcək |

CNÆT AD̃N ÆLTY WAD̃ ÆLRḪMN ABÆD̃H BÆLĞYB ÎNH KÆN WAD̃H MǼTYÆ
cennāti ǎdnin lletī veǎde r-raHmānu ǐbādehu bil-ğaybi innehu kāne veǎ'duhu me'tiyyen

جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدَ الرَّحْمَٰنُ عِبَادَهُ بِالْغَيْبِ إِنَّهُ كَانَ وَعْدُهُ مَأْتِيًّا

Transcript Okunuş Türkçe
1. CNÆT = cennāti : onların cənnəti (nəyə girəcəklər)
2. AD̃N = ǎdnin : adn
3. ÆLTY = lletī :
4. WAD̃ = veǎde : söz verdi
5. ÆLRḪMN = r-raHmānu : Rəhmanın
6. ABÆD̃H = ǐbādehu : qullarına
7. BÆLĞYB = bil-ğaybi : qiyabi
8. ÎNH = innehu : şübhəsiz onun
9. KÆN = kāne :
10. WAD̃H = veǎ'duhu : Vadisi
11. MǼTYÆ = me'tiyyen : gerçəkləşəcək
onların cənnəti (nəyə girəcəklər) | adn | | söz verdi | Rəhmanın | qullarına | qiyabi | şübhəsiz onun | | Vadisi | gerçəkləşəcək |

[CNN] [] [] [WAD̃] [RḪM] [ABD̃] [ĞYB] [] [KWN] [WAD̃] [ÆTY]
CNÆT AD̃N ÆLTY WAD̃ ÆLRḪMN ABÆD̃H BÆLĞYB ÎNH KÆN WAD̃H MǼTYÆ

cennāti ǎdnin lletī veǎde r-raHmānu ǐbādehu bil-ğaybi innehu kāne veǎ'duhu me'tiyyen
جنات عدن التي وعد الرحمن عباده بالغيب إنه كان وعده مأتيا

[ج ن ن] [] [] [و ع د] [ر ح م] [ع ب د] [غ ي ب] [] [ك و ن] [و ع د] [ا ت ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
جنات ج ن ن | CNN CNÆT cennāti onların cənnəti (nəyə girəcəklər) Gardens
عدن | AD̃N ǎdnin adn (of) Eden,
التي | ÆLTY lletī which
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎde söz verdi promised
الرحمن ر ح م | RḪM ÆLRḪMN r-raHmānu Rəhmanın the Most Gracious
عباده ع ب د | ABD̃ ABÆD̃H ǐbādehu qullarına (to) His slaves
بالغيب غ ي ب | ĞYB BÆLĞYB bil-ğaybi qiyabi in the unseen.
إنه | ÎNH innehu şübhəsiz onun Indeed, [it]
كان ك و ن | KWN KÆN kāne is
وعده و ع د | WAD̃ WAD̃H veǎ'duhu Vadisi His promise
مأتيا ا ت ي | ÆTY MǼTYÆ me'tiyyen gerçəkləşəcək sure to come.
onların cənnəti (nəyə girəcəklər) | adn | | söz verdi | Rəhmanın | qullarına | qiyabi | şübhəsiz onun | | Vadisi | gerçəkləşəcək |

[CNN] [] [] [WAD̃] [RḪM] [ABD̃] [ĞYB] [] [KWN] [WAD̃] [ÆTY]
CNÆT AD̃N ÆLTY WAD̃ ÆLRḪMN ABÆD̃H BÆLĞYB ÎNH KÆN WAD̃H MǼTYÆ

cennāti ǎdnin lletī veǎde r-raHmānu ǐbādehu bil-ğaybi innehu kāne veǎ'duhu me'tiyyen
جنات عدن التي وعد الرحمن عباده بالغيب إنه كان وعده مأتيا

[ج ن ن] [] [] [و ع د] [ر ح م] [ع ب د] [غ ي ب] [] [ك و ن] [و ع د] [ا ت ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
جنات ج ن ن | CNN CNÆT cennāti onların cənnəti (nəyə girəcəklər) Gardens
Cim,Nun,Elif,Te,
3,50,1,400,
"N – ittihamedici qadın cəm isim → Cənnət bağı"
اسم منصوب
عدن | AD̃N ǎdnin adn (of) Eden,
Ayn,Dal,Nun,
70,4,50,
PN – genitiv xüsusi isim
اسم علم مجرور
التي | ÆLTY lletī which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – qadın tək nisbi əvəzlik
اسم موصول
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎde söz verdi promised
Vav,Ayn,Dal,
6,70,4,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli
فعل ماض
الرحمن ر ح م | RḪM ÆLRḪMN r-raHmānu Rəhmanın the Most Gracious
Elif,Lam,Re,Ha,Mim,Nun,
1,30,200,8,40,50,
N – nominativ kişi tək isim
اسم مرفوع
عباده ع ب د | ABD̃ ABÆD̃H ǐbādehu qullarına (to) His slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,He,
70,2,1,4,5,
N – təqsirləndirici kişi cəm isim
PRON – 3-cü şəxs kişi təkli yiyəlik əvəzliyi
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالغيب غ ي ب | ĞYB BÆLĞYB bil-ğaybi qiyabi in the unseen.
Be,Elif,Lam,Ğayn,Ye,Be,
2,1,30,1000,10,2,
P – prefiksli ön söz bi
N – cinsiyyətli kişi adı
جار ومجرور
إنه | ÎNH innehu şübhəsiz onun Indeed, [it]
,Nun,He,
,50,5,
ACC – təqsirləndirici hissəcik
PRON – 3-cü şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كان ك و ن | KWN KÆN kāne is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli
فعل ماض
وعده و ع د | WAD̃ WAD̃H veǎ'duhu Vadisi His promise
Vav,Ayn,Dal,He,
6,70,4,5,
N – nominativ kişi adı
PRON – 3-cü şəxs kişi tək sahib əvəzliyi
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
مأتيا ا ت ي | ÆTY MǼTYÆ me'tiyyen gerçəkləşəcək sure to come.
Mim,,Te,Ye,Elif,
40,,400,10,1,
N – ittihamedici kişi qeyri-müəyyən passiv iştirakçı
اسم منصوب

Konu Başlığı: [19:59-67] Namazı Yitirdiler

Abdulbaki Gölpınarlı : Ebedî Adn cennetlerine girerler ki rahman, kullarının gıyabında, onlara vaadetmiştir bu cennetleri. Şüphe yok ki onun vaadi, mutlaka yerine gelir.
Adem Uğur : O cennet, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetleridir. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır.
Ahmed Hulusi : Rahman'ın kullarına gayblarından vadettiği, ADN (tecelli-i sıfat) cennetleridir. . . Muhakkak ki O'nun bildirdiği yerine gelmiştir.
Ahmet Tekin : Rahmet sahibi Rahman olan Allah’ın kullarına va’dettiği, duyu ve idrak alanı ötesindeki, gayb âlemindeki, Adn cennetlerine girecekler. Şu bir gerçek ki, O’nun sözü yerini bulacaktır.
Ahmet Varol : Rahman'ın kullarına gaybdan vaadettiği Adn cennetlerine (girerler). Şüphesiz O'nun vaadi yerine gelecektir.
Ali Bulaç : Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.
Ali Fikri Yavuz : Rahman’ın kullarına gıyabî olarak vaad ettiği “Adn” cennetlerine... Muhakkak ki Allah’ın vaadi yerini bulagelmiştir.
Azerice : Rəhman öz qulluqçularına qiyabi olaraq Cənnət bağlarını vəd etdi. Şübhəsiz ki, Onun sözü yerinə yetəcəkdir.
Bekir Sadak : (60-61) Ancak tevbe eden, inanip yararli is yapanlar bunun disindadir. Bunlar hicbir haksizliga ugratilmadan, Rahman'in kullarina gaybde vadettigi cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. suphesiz, O'nun sozu yerini bulacaktir.
Celal Yıldırım : Rahmân'ın kullarına gıyaben va'dettiği ÂDN Cennetlerine girecekler. Şüphesiz ki O'nun va'di yerine gelecektir.
Diyanet İşleri : (60-61) Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân’ın, kullarına gıyaben vaad ettiği “Adn” cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O’nun va’di kesinlikle gerçekleşir.
Diyanet İşleri (eski) : (60-61) Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman'ın kullarına gaybde vadettiği cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz, O'nun sözü yerini bulacaktır.
Diyanet Vakfi : (60-61) Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır.
Edip Yüksel : Rahman'ın kulları için söz verdiği, duyular ötesi Adn cennetlerine... O'nun sözü, kuşkusuz yerine gelecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O cennet, Rahmân (olan Allah)ın kullarına görmedikleri halde vadettiği «Adn» cennetleridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Rahman'ın kullarına gıyaben söz verdiği Adn cennetlerine, şüphe yok ki, O'nun verdiği söz, daima yerine getirilmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Rahmanın kullarına va'd buyurduğu Adn Cennetlerine, şüphe yok ki onun va'di icra olunagelmiştir
Fizilal-il Kuran : Rahmeti bol Allah'ın kullarına, somut olarak göstermeden vadettiği Adn cennetlerine gireceklerdir. Allah'ın vaadi kesinlikle gerçekleşecektir.
Gültekin Onan : Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Tanrı, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun vaadi yerine gelecektir.
Hakkı Yılmaz : (59-61) "Sonra onların ardından kötü bir nesil geldi ki, salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmaya çalışmayı] kaybettiler/hayatlarından çıkarıp attılar. Ve şehvetlerine uydular. Bundan dolayı tevbe eden ve iman eden ve sâlihi işleyenler hariç onlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. İşte tevbe eden, iman eden ve sâlihi işleyenler cennete; Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] kullarına –görmedikleri hâlde– vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler ve hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O'nun vaadi kesinlikle yerini bulacaktır. "
Hasan Basri Çantay : Çok esirgeyici (Allahın) kullarına gıyaben va'd buyurduğu Adn cennetlerine gireceklerdir. Onun va'di şübhesiz yerini bulacakdır.
Hayrat Neşriyat : (Öyle) Adn Cennetleri ki, Rahmân (olan Allah, onu) kullarına gıyâben va'd etmiştir. Şübhesiz ki O, va'di yerine gelecek olandır.
İbni Kesir : Rahman'ın kullarına gıyaben vaad ettiği Adn cennetlerine. Şüphesiz O'nun sözü yerini bulacaktır.
İskender Evrenosoğlu : Adn cennetleri ki onları, Rahmân, kullarına gıyaben vaadetti. Muhakkak ki o (adn cennetleri), O'nun (Allah'ın) vaadidir, yerine gelecektir.
Meryem : Rəhman öz qulluqçularına qiyabi olaraq Cənnət bağlarını vəd etdi. Şübhəsiz ki, Onun sözü yerinə yetəcəkdir.
Muhammed Esed : sınırsız bağış Sahibi'nin, kullarına, her türlü beşeri algı ve tasavvurun ötesinde söz verdiği o asude hasbahçeler (onların olacaktır); O'nun sözü elbette yerini bulacaktır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Âdn cennetleri ki, Rahmân, kullarına gayb olarak vaad buyurmuştur. Şüphe yok ki, O'nun vaadi vücuda getirilmekte bulunmuştur.
Ömer Öngüt : Adn cennetlerine. Ki Rahman olan Allah onu kullarına gıyâben vâdetmiştir. Şüphe yok ki O'nun vaadi yerini bulacaktır.
Şaban Piriş : Rahman’ın kullarına gelecekteki vaat ettiği Adn cennetleridir. Onun vaadi şüphesiz yerine gelecektir.
Suat Yıldırım : Evet, onlar Rahman’ın kullarına gıyabî olarak vâd ettiği, dünyada iken görmeksizin inandıkları Adn cennetlerine gireceklerdir. Allah’ın vâdi muhakkak ki yerini bulacaktır.
Süleyman Ateş : Rahmân'ın kullarına gıyâben va'dettiği Adn cennetleri(ne gireceklerdir). Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.
Tefhim-ul Kuran : Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphe yok, O'nun va'di yerine gelecektir.
Ümit Şimşek : Orası Adn Cennetleridir ki, Rahmân onu kullarına görmedikleri halde vaad etmiştir. Onun vaadi ise yerini bulacak bir vaaddir.
Yaşar Nuri Öztürk : Rahman'ın, kullarına gaybda vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler. Kuşkusuz, O'nun vaadi yerine gelir.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}