V – 1-ci şəxs cəm (forma IV) qüsursuz fel PRON – 3-cü şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إليك
|
ÎLYK
ileyke
Sizə
to you.
,Lam,Ye,Kef, ,30,10,20,
P – ön söz PRON – 2-ci şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi جار ومجرور
وما
|
WMÆ
ve mā
sən deyildin
And not
Vav,Mim,Elif, 6,40,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) NEG – mənfi hissəcik الواو عاطفة حرف نفي
كنت
ك و ن | KWN
KNT
kunte
Sən
you were
Kef,Nun,Te, 20,50,400,
V – 2-ci şəxs kişi tək mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
لديهم
|
LD̃YHM
ledeyhim
onların yanında
with them
Lam,Dal,Ye,He,Mim, 30,4,10,5,40,
LOC – yer zərfi PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin sahib əvəzliyi ظرف مكان و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إذ
|
ÎZ̃
iƶ
vaxt
when
,Zel, ,700,
T – zaman zərfi ظرف زمان
أجمعوا
ج م ع | CMA
ǼCMAWÆ
ecmeǔ
toplaşdıqları yer
they put together
,Cim,Mim,Ayn,Vav,Elif, ,3,40,70,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) mükəmməl fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أمرهم
ا م ر | ÆMR
ǼMRHM
emrahum
işlərinə görə
their plan
,Mim,Re,He,Mim, ,40,200,5,40,
N – təqsirləndirici kişi adı PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin sahib əvəzliyi اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهم
|
WHM
vehum
və onlar
while they
Vav,He,Mim, 6,5,40,
CIRC – prefiksli şərti hissəcik PRON – 3-cü şəxs kişi cəm şəxs əvəzliyi الواو حالية ضمير منفصل
يمكرون
م ك ر | MKR
YMKRWN
yemkurūne
tələlər qurarkən
(were) plotting.
Ye,Mim,Kef,Re,Vav,Nun, 10,40,20,200,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm qeyri-kamil feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Konu Başlığı: [12:99-102] Mısır'da
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte bu, gaibe âit haberlerdendir ki sana vahyetmedeyiz. Düzene girişerek yapacakları işi kararlaştırdıkları zaman yanlarında değildin ya.
Adem Uğur : İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).
Ahmed Hulusi : İşte bu algılanamayan âlemlerin haberlerindendir ki onu sana vahyediyoruz. . . Onlar (Yusuf'a tuzak kuran kardeşleri) mekr yaparak bu işleri oluşturduklarında onların yanında değildin.
Ahmet Tekin : İşte bu, Yûsuf kıssası, insanlığa ders olsun diye anlatılan, bilmediğiniz tarihin, gayb âleminin ibret verici haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar sinsice hile planları yaparak, birlikte planlarına karar verdikleri zaman, sen onların yanında değildin.
Ahmet Varol : Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlar (Yusuf'un kardeşleri) düzen kurarlarken işlerini topluca kararlaştırdıklarında sen yanlarında değildin.
Ali Bulaç : Bu, sana (ey Muhammed) vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar, (Yusuf'un kardeşleri) o hileli düzeni kurarlarken, yapacakları işe topluca karar verdikleri zaman sen yanlarında değildin.
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, bu kıssa, sana vahy ile bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Yoksa o Yûsuf’un kardeşleri, işlerine karar verip hile yaparlarken sen yanlarında değildin.
Azerice : Bu, sənə vəhy etdiyimizdir. Qeybi xəbərlərdəndir. Yusifin qardaşları bir araya gəlib tələ qurmaq fikrində olanda siz onların yanında deyildiniz.
Bekir Sadak : (102-10) 3 Sana boylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirligi edip duzen kurduklari zaman yanlarinda degildin; sen ne kadar yurekten istersen iste, insanlarin cogu inanmazlar.
Celal Yıldırım : (Ey Muhammed!) işte bu gayb haberlerindendir ki, onu sana vahiy yoluyla bildiriyoruz. Onlar hile ve düzen kurarak işlerini kararlaştırmak için toplandıklarında sen onların yanında bulunmuyordun.
Diyanet İşleri : İşte bu (kıssa), gayb haberlerindendir. Onu sana biz vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa onlar tuzak kurarak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin.
Diyanet İşleri (eski) : (102-103) Sana böylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirliği edip düzen kurdukları zaman yanlarında değildin; sen ne kadar yürekten istersen iste, insanların çoğu inanmazlar.
Diyanet Vakfi : İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).
Edip Yüksel : Bunlar, sana vahyettiğimiz geçmişin haberleridir. Onlar topluca karar alıp düzen kurarlarken sen onların yanında değildin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte bu, sana vahiyle bildirdiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar yapacaklarına karar verip mekir (oyun) yaparlarken sen yanlarında değildin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte bu gayb haberlerindendir ki sana onu vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa onlar yapacaklarına karar verip hile yaparlarken sen yanlarında değildin.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu işte, gayb haberlerinden, sana onu vahy ile bildiriyoruz, yoksa onlar işlerine karar verip mekir yaparlarken sen yanlarında değildin
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Bu anlatılanlar, gayba ilişkin haberlerdir, onları sana vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa Hz. Yakub'un oğulları, biraraya gelerek kardeşlerinin tuzak kurmayı kararlaştırdıkları sırada sen yanlarında değildin.
Gültekin Onan : Bu, sana (ey Muhammed) vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar, (Yusuf'un kardeşleri) o hileli düzeni kurarlarken, buyrultularında birleştiklerinde (ecmaü) sen yanlarında değildin.
Hakkı Yılmaz : İşte bu, sana vahyettiğimiz görmediğinin, duymadığının, bilmediğinin haberlerindendir. Yoksa onlar yapacaklarına karar verip kötü plân yaparlarken sen onların yanında değildin.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim), bu (kıssa), sana vahy edegeldiğimiz gayb haberlerindendir. (Yoksa) onlar hıyle yaparak işleyecekleri işi kararlaşdırdıkları zaman sen yanlarında değildin.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) İşte bu (anlatılanlar) gayb haberlerindendir ki, onusana vahyediyoruz. Yoksa, onlar (Yûsuf’un kardeşleri) hîle yaparak işlerine (karar vermek üzere) toplandıkları zaman, onların yanında değildin.
İbni Kesir : Bunlar gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz. Onlar, elbirliği edip düzen kurdukları zaman; sen, orada değildin.
İskender Evrenosoğlu : İşte bu sana vahyettiğimiz gaybın haberlerindendir. Ve onlar, tuzak hazırlıyorken, işleri için karar verdikleri zaman, sen onların yanında değildin.
Muhammed Esed : (Ey peygamber!) sana böylece vahyettiklerimiz senin önceden bilmediğin haberlerdendir; çünkü yapacak oldukları işe karar verdikleri ve tuzaklarını kurdukları zaman sen Yusuf'un kardeşlerinin yanında değildin.
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte bu, gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Halbuki sen onların yanlarında değildin, o zaman ki, onlar işlerini yapmaya toplanmışlar ve onlar hile yapar bulunmuşlardı.
Ömer Öngüt : Resulüm! Sana işte bu vahyettiklerimiz gayb haberlerindendir. Onlar hile ve düzen kurarak işlerini kararlaştırmak için toplandıklarında sen yanlarında bulunmuyordun.
Şaban Piriş : İşte sana vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar bir araya gelip, düzen kurarlarken yanlarında değildin.
Suat Yıldırım : İşte bunlar, ey Resulüm, sana vahiy yoluyla bildirdiğimiz gaybî hadiselerdendir. Yoksa onlar, tuzak kurmak ve planlarını kararlaştırmak için toplandıklarında elbette sen onların yanında bulunmuyordun.
Süleyman Ateş : (Ey Muhammed) bu (anlatılanlar), sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlar kararlarını verip tuzak kurarlarken sen yanlarında değildin.
Tefhim-ul Kuran : Bu, sana (ey Muhammed) vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar, (Yusuf'un kardeşleri) o hileli düzeni kurarlarken, yapacakları işe topluca karar verdikleri zaman sen yanlarında değildin.
Ümit Şimşek : Bunlar gayb haberleridir ki, sana vahyediyoruz. Yoksa, onlar bir araya gelip de tuzaklarını kurarken sen onların yanında değildin.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlar birlikte karar verip tuzak kurarlarken sen yanlarında değildin.
Yusuf : Bu, sənə vəhy etdiyimizdir. Qeybi xəbərlərdəndir. Yusifin qardaşları bir araya gəlib tələ qurmaq fikrində olanda siz onların yanında deyildiniz.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]