Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) COND – şərti hissəcik الواو عاطفة حرف شرط
أن
|
ǼN
en
[that]
,Nun, ,50,
SUB – tabeli bağlayıcı حرف مصدري
ثبتناك
ث ب ت | S̃BT
S̃BTNÆK
ṧebbetnāke
səni güclü etdik
We (had) strengthened you,
Se,Be,Te,Nun,Elif,Kef, 500,2,400,50,1,20,
V – 1-ci şəxs cəm (forma II) mükəmməl fel PRON – mövzu əvəzliyi PRON B> – 2-ci şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
لقد
|
LGD̃
leḳad
Həqiqətən
certainly,
Lam,Gaf,Dal, 30,100,4,
EMPH – vurğulayıcı prefiks lām CERT – əminlik hissəciyi اللام لام التوكيد حرف تحقيق
كدت
ك و د | KWD̃
KD̃T
kidte
təxminən
you almost
Kef,Dal,Te, 20,4,400,
V – 2-ci şəxs kişi tək mükəmməl feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كد»
تركن
ر ك ن | RKN
TRKN
terkenu
yaxınlaşacaqdınız
(would) have inclined
Te,Re,Kef,Nun, 400,200,20,50,
V – 2-ci şəxs kişi tək qeyri-kamil feli فعل مضارع
إليهم
|
ÎLYHM
ileyhim
onlara
to them
,Lam,Ye,He,Mim, ,30,10,5,40,
P – ön söz PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi جار ومجرور
شيئا
ش ي ا | ŞYÆ
ŞYÙÆ
şey'en
(in) something
Şın,Ye,,Elif, 300,10,,1,
N – ittihamedici kişi qeyri-müəyyən isim اسم منصوب
قليلا
ق ل ل | GLL
GLYLÆ
ḳalīlen
bir parça
a little.
Gaf,Lam,Ye,Lam,Elif, 100,30,10,30,1,
ADJ – ittihamedici kişi tək qeyri-müəyyən sifət صفة منصوبة
Konu Başlığı: [17:73-77] Kuran'ı Yeterli Görmeyenlere Karşı Uyarı
Abdulbaki Gölpınarlı : Sana sebât etme kabiliyeti vermeseydik andolsun ki birazcık meyledecektin onlara.
Adem Uğur : Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.
Ahmed Hulusi : Eğer biz seni, direnç verip sarsılmaz kılmasaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin!
Ahmet Tekin : Eğer biz sana güven, ihtiyat, cesaret, güç ve sebat vermemiş olsaydık, neredeyse birazcık onlara meyledecektin.
Ahmet Varol : Andolsun, eğer seni kararlı kılmasaydık, az da olsa onlara meyledecektin.
Ali Bulaç : Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.
Ali Fikri Yavuz : Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, sen onlara az bir şey meyledecektin.
Azerice : Əgər səni müqavimət göstərməsəydik, azacıq da olsa, onlara meyl edərdin.
Bekir Sadak : Sana sebat vermemis olsaydik, and olsun ki, az da olsa onlara meyledecektin.
Celal Yıldırım : Eğer sana sebat vermemiş olsaydık, az da olsa, onlara neredeyse meyledecektin.
Diyanet İşleri : Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin.
Diyanet İşleri (eski) : Sana sebat vermemiş olsaydık, and olsun ki, az da olsa onlara meyledecektin.
Diyanet Vakfi : Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.
Edip Yüksel : Seni sağlamlaştırmasaydık, onlara neredeyse bir parça meyledecektin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve eğer Biz sana sebat vermemiş olsaydık, sen onlara nerede ise meylettindi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve eğer biz sana sebat vermemiş olsa idik sen onlara az bir şey meyledeyazdındı
Fizilal-il Kuran : Eğer sana direnme gücü vermeseydik, azıcık onlara yanaşmak üzereydin.
Gültekin Onan : Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.
Hakkı Yılmaz : Ve eğer Biz, seni sağlamlaştırmamış olsaydık, gerçekten onlara birazcık meylediverecektin.
Hasan Basri Çantay : Eğer sana sebat vermiş olmasaydık, andolsun ki, sen onlara (belki) biraz meyl edecekdin.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (biz) sana sebat vermemiş olsaydık, gerçekten nerede ise onlara az bir şey meyledecektin.
İbni Kesir : Şayet sana sebat vermemiş olsaydık; andolsun ki, az da olsa onlara meyl edecektin.
İskender Evrenosoğlu : Ve seni sebat ettirmeseydik, andolsun ki sen, onlara biraz meylederdin.
İsra : Əgər səni müqavimət göstərməsəydik, azacıq da olsa, onlara meyl edərdin.
Muhammed Esed : Eğer seni(n imanını) berkitmemiş olsaydık, belki de onlara biraz olsun eğilim gösterecektin.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer Biz seni tesbit etmemiş olsa idik, az kaldı onlara biraz meyil edecek idin.
Ömer Öngüt : Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin.
Şaban Piriş : Eğer seni sağlam tutmamış olsaydık, az da olsa onlara meyledecektin.
Suat Yıldırım : Eğer sana sebat vermeseydik nerdeyse azıcık da olsa onlara meyledecektin.
Süleyman Ateş : Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, onlara bir parça yanaşacaktın.
Tefhim-ul Kuran : Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, sen onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.
Ümit Şimşek : Eğer sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse sen de bir parça onlara meyledecektin.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, yemin olsun, onlara birazcık meylediverecektin.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]