N – nominativ qadın cəm isim PRON – 3-cü şəxs kişi cəm halda sahib əvəzliyi اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما
|
WMÆ
ve mā
və nədir
and what
Vav,Mim,Elif, 6,40,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) REL – nisbi əvəzlik الواو عاطفة اسم موصول
خلفهم
خ ل ف | ḢLF
ḢLFHM
ḣalfehum
onların arxasında
(is) behind them,
Hı,Lam,Fe,He,Mim, 600,30,80,5,40,
LOC – təqsirləndirici kişi yeri zərfi PRON – 3-cü şəxs kişi cəm halında sahib əvəzliyi ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا
|
WLÆ
velā
Və
while not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CIRC – prefiksli şərti hissəcik NEG – mənfi hissəcik الواو حالية حرف نفي
يحيطون
ح و ط | ḪWŦ
YḪYŦWN
yuHīTūne
lakin başa düşə bilmirlər
they encompass
Ye,Ha,Ye,Tı,Vav,Nun, 10,8,10,9,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) qüsursuz fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به
|
BH
bihi
Onun-onun-bu
it
Be,He, 2,5,
P – prefiksli ön söz bi PRON – 3-cü şəxs kişi tək şəxs əvəzliyi جار ومجرور
علما
ع ل م | ALM
ALMÆ
ǐlmen
bilikli
(in) knowledge.
Ayn,Lam,Mim,Elif, 70,30,40,1,
N – ittihamedici kişi qeyri-müəyyən isim اسم منصوب
Konu Başlığı: [20:100-113] Tanrı'nın Huzurunda
Abdulbaki Gölpınarlı : Önlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.
Adem Uğur : O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
Ahmed Hulusi : Onların önlerindekini de, arkalarındakini de (geçmiş ve geleceklerini) bilir. . . O'nun ilmini ihâta edemezler.
Ahmet Tekin : Allah onların âşikare, saklı gizli yaptıklarını da, gelecekte yapacaklarını da bilir. Onların hiçbirinin ilmi, onu anlamaya, kavramaya yetmez.
Ahmet Varol : O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlarsa O'nu bilgi bakımından kuşatamazlar.
Ali Bulaç : O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Ali Fikri Yavuz : Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
Azerice : O, onların önlərində və arxalarında olanı bilir. Lakin onlar Onu elmlə dərk edə bilməzlər.
Bekir Sadak : Allah onlarin gecmislerini de, geleceklerini de bilir. Onlarin hicbirinin ilmi ise O'nu kusatamaz.
Celal Yıldırım : Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir; onların ilmi ise, O'nu kuşatamaz, kavrayamaz.
Diyanet İşleri : O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahmân’ı kuşatamaz.
Diyanet İşleri (eski) : Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
Diyanet Vakfi : O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz.
Edip Yüksel : Hiç kimse O'nu bilgice kavrayamazken, O onların geçmişini de geleceğini de bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Onlar ise O'nu ilmen kavrayamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, onların geleceklerini de bilir geçmişlerini de. Fakat onların bilgisi O'nu kapsayamaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ılmen ihata edemezler
Fizilal-il Kuran : Allah, insanların geçmişlerini ve geleceklerini tümü ile bilir,
Gültekin Onan : O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Hakkı Yılmaz : Allah, yardım görmeyenlerin önlerindeki ve arkalarındaki şeyleri bilir. Onlar ise O'nu bilgice kuşatamazlar.
Hasan Basri Çantay : O, onların önlerindekileri de, arkalarındakilerini de bilir. Onların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
Hayrat Neşriyat : '(O) onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; ve (onlar) bunu ilmen kuşatamazlar.'
İbni Kesir : O, onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onların hiç birinin ilmi asla bunu kavrayamaz.
İskender Evrenosoğlu : (Allah), onların önündeki(leri) ve arkasındaki(leri) (onların geçmişini ve geleceğini) bilir ve onu, ilim ile ihata edemezler (bilemezler).
Muhammed Esed : (Çünkü) O, insanların gözleri önünde olanı da, onlardan saklı tutulanı da bütünüyle bilmektedir, ama onlar O'nu bilgice asla kuşatamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların ilerisinde olanı da, gerilerinde olanı da bilir. Onlar ise O'nu ilmen ihata edemezler.
Ömer Öngüt : Allah onların geçmişlerini de geleceklerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu kavrayamaz.
Şaban Piriş : Allah, önlerindekini de; arkalarındakini de bilir. Onların ilmi bunu kavrayamaz.
Suat Yıldırım : O, onların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu asla kavrayamaz.
Süleyman Ateş : O, onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar.
Taha : O, onların önlərində və arxalarında olanı bilir. Lakin onlar Onu elmlə dərk edə bilməzlər.
Tefhim-ul Kuran : O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatmazlar.
Ümit Şimşek : Allah onların geçmişini de bilir, geleceğini de. Onların bilgisi ise Allah'ı kuşatamaz.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]