CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) V – 3-cü şəxs kişi təki (forma IV) ) mükəmməl fel الواو عاطفة فعل ماض
فرعون
|
FRAWN
fir'ǎvnu
Firon
Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun, 80,200,70,6,50,
"PN – nominativ kişi xüsusi isim → Firon" اسم علم مرفوع
قومه
ق و م | GWM
GWMH
ḳavmehu
cəmiyyət
his people
Gaf,Vav,Mim,He, 100,6,40,5,
N – təqsirləndirici kişi adı PRON – 3-cü şəxs kişi tək sahiblik əvəzliyi اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما
|
WMÆ
ve mā
Və
and (did) not
Vav,Mim,Elif, 6,40,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) NEG – mənfi hissəcik الواو عاطفة حرف نفي
هدى
ه د ي | HD̃Y
HD̃
hedā
səni doğru yola yönəltmədi
guide them.
He,Dal,, 5,4,,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli فعل ماض
Konu Başlığı: [20:72-82] Gerçeği onaylayanların Yiğitliği ve Kararlılığı
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları.
Adem Uğur : Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.
Ahmed Hulusi : Firavun, halkını saptırdı, doğru yola kılavuzlamadı.
Ahmet Tekin : Firavun kavmini, başlarına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağladı. Allah’ın peygamberi vasıtasıyla öğrettiği doğru, hak yolu da göstermedi, öğretmedi.
Ahmet Varol : Firavun kavmini saptırdı ve onları doğru yola yöneltmedi.
Ali Bulaç : Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Ali Fikri Yavuz : Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi.
Azerice : Firon öz qövmünü azğınlıq içində qoydu. Onları doğru yola yönəltmədi.
Bekir Sadak : Firavun, milletini saptirdi, onlara dogru yolu gostermedi.
Celal Yıldırım : Fir'avn, kavmini (doğru yoldan) saptırdı ve onlara (bir türlü) doğru yolu göstermedi.
Diyanet İşleri : Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.
Fizilal-il Kuran : Firavun, soydaşlarını sapıklığa sürükledi, onları doğru yola iletemedi.
Gültekin Onan : Firavun kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Hakkı Yılmaz : Ve Firavun toplumunu saptırdı ve doğru yolu göstermedi. ***
Hasan Basri Çantay : Fir'avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi,
Hayrat Neşriyat : İşte Fir'avun, kavmini dalâlete düşürdü ve hak yola sevk etmedi.
İbni Kesir : Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi.
İskender Evrenosoğlu : Ve firavun, kavmini dalâlette bıraktı ve (kavmini) hidayetten men etti.
Muhammed Esed : Çünkü Firavun halkını saptırmış ve (onlara) doğru yolu göstermemişti.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Fir'avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi.
Ömer Öngüt : Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu gösteremedi.
Şaban Piriş : Firavun, kavmini saptırmış doğru yolu göstermemişti.
Suat Yıldırım : Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü.
Süleyman Ateş : Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi.
Taha : Firon öz qövmünü azğınlıq içində qoydu. Onları doğru yola yönəltmədi.
Tefhim-ul Kuran : Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Ümit Şimşek : Firavun kavmini doğru yola çıkarmamış, saptırmıştı.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]