» 16 / Nahl  85:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
Nahl Suresi = Ari Suresi
68-69. ayetlerinde Allah’in balarisina daglardan agaçlardan ve çardaklardan evler edinmesi emrinden dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

16:85 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
və vaxt | nə görürlər | Xalq | zalımlar | əzab | İndi | yüngülləşdirilməyib | onlardan | və heç vaxt | onlara | imkan verilmir |

WÎZ̃Æ ÆLZ̃YN ƵLMWÆ ÆLAZ̃ÆB FLÆ YḢFF ANHM WLÆ HM YNƵRWN
ve iƶā raā elleƶīne Zelemū l-ǎƶābe felā yuḣaffefu ǎnhum ve lā hum yunZerūne

وَإِذَا رَأَى الَّذِينَ ظَلَمُوا الْعَذَابَ فَلَا يُخَفَّفُ عَنْهُمْ وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÎZ̃Æ = ve iƶā : və vaxt
2. RǼ = raā : nə görürlər
3. ÆLZ̃YN = elleƶīne : Xalq
4. ƵLMWÆ = Zelemū : zalımlar
5. ÆLAZ̃ÆB = l-ǎƶābe : əzab
6. FLÆ = felā : İndi
7. YḢFF = yuḣaffefu : yüngülləşdirilməyib
8. ANHM = ǎnhum : onlardan
9. WLÆ = ve lā : və heç vaxt
10. HM = hum : onlara
11. YNƵRWN = yunZerūne : imkan verilmir
və vaxt | nə görürlər | Xalq | zalımlar | əzab | İndi | yüngülləşdirilməyib | onlardan | və heç vaxt | onlara | imkan verilmir |

[] [RÆY] [] [ƵLM] [AZ̃B] [] [ḢFF] [] [] [] [NƵR]
WÎZ̃Æ ÆLZ̃YN ƵLMWÆ ÆLAZ̃ÆB FLÆ YḢFF ANHM WLÆ HM YNƵRWN

ve iƶā raā elleƶīne Zelemū l-ǎƶābe felā yuḣaffefu ǎnhum ve lā hum yunZerūne
وإذا رأى الذين ظلموا العذاب فلا يخفف عنهم ولا هم ينظرون

[] [ر ا ي] [] [ظ ل م] [ع ذ ب] [] [خ ف ف] [] [] [] [ن ظ ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃Æ ve iƶā və vaxt And when
رأى ر ا ي | RÆY raā nə görürlər (will) see
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne Xalq those who
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMWÆ Zelemū zalımlar wronged
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ÆLAZ̃ÆB l-ǎƶābe əzab the punishment,
فلا | FLÆ felā İndi then not
يخفف خ ف ف | ḢFF YḢFF yuḣaffefu yüngülləşdirilməyib it will be lightened
عنهم | ANHM ǎnhum onlardan for them
ولا | WLÆ ve lā və heç vaxt and not
هم | HM hum onlara they
ينظرون ن ظ ر | NƵR YNƵRWN yunZerūne imkan verilmir will be given respite.
və vaxt | nə görürlər | Xalq | zalımlar | əzab | İndi | yüngülləşdirilməyib | onlardan | və heç vaxt | onlara | imkan verilmir |

[] [RÆY] [] [ƵLM] [AZ̃B] [] [ḢFF] [] [] [] [NƵR]
WÎZ̃Æ ÆLZ̃YN ƵLMWÆ ÆLAZ̃ÆB FLÆ YḢFF ANHM WLÆ HM YNƵRWN

ve iƶā raā elleƶīne Zelemū l-ǎƶābe felā yuḣaffefu ǎnhum ve lā hum yunZerūne
وإذا رأى الذين ظلموا العذاب فلا يخفف عنهم ولا هم ينظرون

[] [ر ا ي] [] [ظ ل م] [ع ذ ب] [] [خ ف ف] [] [] [] [ن ظ ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃Æ ve iƶā və vaxt And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və)
T – zaman zərfi
الواو عاطفة
ظرف زمان
رأى ر ا ي | RÆY raā nə görürlər (will) see
Re,,,
200,,,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli
فعل ماض
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne Xalq those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – kişi cəm nisbi əvəzlik
اسم موصول
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMWÆ Zelemū zalımlar wronged
Zı,Lam,Mim,Vav,Elif,
900,30,40,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ÆLAZ̃ÆB l-ǎƶābe əzab the punishment,
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – ittihamedici kişi adı
اسم منصوب
فلا | FLÆ felā İndi then not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefiksli bərpa hissəcik
NEG – mənfi hissəcik
الفاء استئنافية
حرف نفي
يخفف خ ف ف | ḢFF YḢFF yuḣaffefu yüngülləşdirilməyib it will be lightened
Ye,Hı,Fe,Fe,
10,600,80,80,
V – 3-cü şəxs kişi təki (forma II) passiv qeyri-kamil fel
فعل مضارع مبني للمجهول
عنهم | ANHM ǎnhum onlardan for them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – ön söz
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi
جار ومجرور
ولا | WLÆ ve lā və heç vaxt and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və)
NEG – mənfi hissəcik
الواو عاطفة
حرف نفي
هم | HM hum onlara they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm şəxs əvəzliyi
ضمير منفصل
ينظرون ن ظ ر | NƵR YNƵRWN yunZerūne imkan verilmir will be given respite.
Ye,Nun,Zı,Re,Vav,Nun,
10,50,900,200,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) passiv qeyri-kamil fel
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل

Konu Başlığı: [16:84-85] Diriliş Gününde

Abdulbaki Gölpınarlı : Zulmedenler azâbı görmeye başladılar mı hafifletilmez azapları ve mühlet de verilmez onlara.
Adem Uğur : O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.
Ahmed Hulusi : Zulmedenler azapla karşılaştıklarında, kendilerine hafifletilmez ve onlara bakılmaz.
Ahmet Tekin : Baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimler, haksızlık edenler, azâbı gördüklerinde, artık özür dilemeleri sebebiyle onların cezaları hafifletilmez, onlara merhamet nazarıyla bakılmaz, göz açtırılmaz.
Ahmet Varol : Zulmedenler azabı gördüklerinde; artık onlardan ne azap hafifletilir ne de kendilerine bir süre tanınır.
Ali Bulaç : O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne (azab) hafifletilecek, ne süre tanınacak.
Ali Fikri Yavuz : O zalimler (kâfirler) cehennem azabını görünce, artık bu azab kendilerinden ne hafifletilecek, ne de onlara mühlet verilecek.
Azerice : Zalımlar əzaba düçar olduqları zaman onların əzabı yüngülləşməyəcək. Və onlara imkan verilmir.
Bekir Sadak : Zulmedenler, azap gorurlerken azablari hafifletilmez de geciktirilmez de.
Celal Yıldırım : O zulmedenler azabı görünce, ne onlardan azâb hafifletilecek, ne de kendilerine mühlet verilecek.
Diyanet İşleri : O zalimler, azabı gördükleri zaman artık onlardan azap hafifletilmez ve kendilerine mühlet de verilmez.
Diyanet İşleri (eski) : Zulmedenler, azap görürlerken azabları hafifletilmez de geciktirilmez de.
Diyanet Vakfi : O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.
Edip Yüksel : Zulmedenler azabı gördükleri zaman artık onlar için hafifletilmez, ertelenmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O zulmedenler, azabı gördükleri zaman, artık onlardan ne azab hafifletilir, ne de onlara süre verilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O zulmedenler, azabı gördükleri zaman, artık ne azaptan hafifletilecek, ne de kendilerine mühlet verilecek
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve o zalimler azâbı gördükleri vakıt artık o onlardan ne tahfif olunacak ne de kendilerine mühlet verilecek
Fizilal-il Kuran : Zalimler, azapla yüzyüze geldiklerinde, artık ne azapları hafifletilir ve ne de kendilerine mühlet verilir.
Gültekin Onan : O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne (azab) hafifletilecek, ne süre tanınacak.
Hakkı Yılmaz : "Ve o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler, azabı gördükleri zaman, artık onlardan hafifletilmez ve onlara süre verilmez. "
Hasan Basri Çantay : O zaalimler (cehennem) azabı (nı) görünce (yalvarıb yakaracaklar. Fakat) o (azâb) kendilerinden hafifletilmeyeceği gibi onlara mühlet de verilmeyecekdir.
Hayrat Neşriyat : Ve zulmedenler azâbı gördükleri zaman, artık (o azab) onlardan ne hafifletilir, ne de onlara göz açtırılır.
İbni Kesir : O zalimler azabı görünce; onlardan ne hafifletilir, ne de mühlet verilir.
İskender Evrenosoğlu : (Cehennemden ayrılmalarına izin verilmeyen) zalimler, azabı gördükleri zaman artık onlardan (azap) hafifletilmez. Ve onlara, nazar edilmez (yüzüne bakılmaz).
Muhammed Esed : Ve kötülüğe, haksızlığa şartlanmış olanlar (o gün kendilerini bekleyen) azabı karşılarında bulduklarında, o azabın kendileri için (hiçbir mazeretle) hafifletilmeye(ceğini) ve kendilerine artık zaman da verilmeyeceğini (hemen anlayacaklar).
Nahl : Zalımlar əzaba düçar olduqları zaman onların əzabı yüngülləşməyəcək. Və onlara imkan verilmir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve zulmedenler azabı görünce artık onlardan hafifletilmiş olmayacaktır. Ve kendilerine mühlet verilmiş de olmayacaklardır.
Ömer Öngüt : O zâlimler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, kendilerine mühlet de verilmez.
Şaban Piriş : Zulmedenler azabı gördükleri zaman, artık onlardan bu azap hafifletilmeyecek ve onlara mühlet de verilmeyecektir.
Suat Yıldırım : O zalimler cehennem azabını görünce yalvarıp yakarırlar. Fakat ne azapları hafifletilir, ne de kendilerine mühlet verilir.
Süleyman Ateş : Zulmedenler azâbı gördükleri zaman artık azâb onlardan ne hafifletilir, ne de onlara fırsat verilir.
Tefhim-ul Kuran : O zulmedenler, azabı gördüklerinde, ne (azab) onlara hafifletilecek, ne de onlara süre tanınacak.
Ümit Şimşek : Zulmedenler bir kere azabı gördükten sonra, ne o azap hafifler, ne de onlara süre tanınır.
Yaşar Nuri Öztürk : Zulme sapanlar azapla yüzyüze geldiklerinde, ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}