» 37 / Sâffât  114:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
Saffat Suresi = Saflar/Saf-Tutanlar Suresi
adini ilk ayetinde yer alan sira sira dizilenler ifadesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

37:114 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Və and içirəm | Biz lütf etmişik | | Musaya | və Haruna |

WLGD̃ MNNÆ AL MWS WHÆRWN
veleḳad menennā ǎlā mūsā ve hārūne

وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَارُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLGD̃ = veleḳad : Və and içirəm
2. MNNÆ = menennā : Biz lütf etmişik
3. AL = ǎlā :
4. MWS = mūsā : Musaya
5. WHÆRWN = ve hārūne : və Haruna
Və and içirəm | Biz lütf etmişik | | Musaya | və Haruna |

[] [MNN] [] [] []
WLGD̃ MNNÆ AL MWS WHÆRWN

veleḳad menennā ǎlā mūsā ve hārūne
ولقد مننا على موسى وهارون

[] [م ن ن] [] [] []

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad Və and içirəm And verily,
مننا م ن ن | MNN MNNÆ menennā Biz lütf etmişik We conferred Favor
على | AL ǎlā upon
موسى | MWS mūsā Musaya Musa
وهارون | WHÆRWN ve hārūne və Haruna and Harun.
Və and içirəm | Biz lütf etmişik | | Musaya | və Haruna |

[] [MNN] [] [] []
WLGD̃ MNNÆ AL MWS WHÆRWN

veleḳad menennā ǎlā mūsā ve hārūne
ولقد مننا على موسى وهارون

[] [م ن ن] [] [] []

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad Və and içirəm And verily,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və)
EMPH – vurğulayıcı prefiks lām
CERT – əminlik zərrəsi
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
مننا م ن ن | MNN MNNÆ menennā Biz lütf etmişik We conferred Favor
Mim,Nun,Nun,Elif,
40,50,50,1,
V – 1-ci şəxs cəm mükəmməl feli
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā upon
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – ön söz
حرف جر
موسى | MWS mūsā Musaya Musa
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"PN – cins kişi xüsusi isim → Musa"
اسم علم مجرور
وهارون | WHÆRWN ve hārūne və Haruna and Harun.
Vav,He,Elif,Re,Vav,Nun,
6,5,1,200,6,50,
"CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və)
PN – ittihamedici kişi xüsusi isim → < A href=""/concept.jsp?id=harun"">Harun"
الواو عاطفة
اسم علم منصوب

Konu Başlığı: [37:114-122] Musa ve Harun

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz, Mûsâ'ya ve Hârûn'a nîmetler verdik.
Adem Uğur : Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Musa ve Harun'a da lütufta bulunduk!
Ahmet Tekin : Andolsun, biz Mûsâ’ya ve Hârûn’a da ihsanlarda bulunduk, nimetler verdik.
Ahmet Varol : Andolsun ki, biz Musa'ya ve Harun'a da lütufta bulunduk.
Ali Bulaç : Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, Mûsa ile Harûn’u da (peygamberlikle) nimetlendirdik.
Azerice : Biz Musaya və Haruna xeyir-dua verdik.
Bekir Sadak : And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmustuk.
Celal Yıldırım : And olsun ki, biz, Musâ İle Harun'a (peygamberliğin) bereketli nîmetini verdik.
Diyanet İşleri : Andolsun, biz Mûsâ’ya ve Hârûn’a da lütufta bulunduk.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmuştuk.
Diyanet Vakfi : Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik.
Edip Yüksel : Biz Musa'ya ve Harun'a iyilikte bulunmuştuk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, Musa ile Harun'u da minnettar ettik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için Musâ ile Harûnu da minnetdâr eyledik
Fizilal-il Kuran : Andolsun Musa'ya ve Harun'a da lütuflarda bulunduk.
Gültekin Onan : Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.
Hakkı Yılmaz : (114,115) Ve andolsun ki Biz, Mûsâ ile Hârûn'a da nimetler verdik. Ve o ikisini ve toplumlarını o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Hasan Basri Çantay : Andolsun biz Muusâya da, Hâruuna da nimetler verdik.
Hayrat Neşriyat : Celâlim hakkı için, Mûsâ ve Hârûn’a da ihsanda bulunduk!
İbni Kesir : Andolsun ki; Musa ve Harun'a da lutuf da bulunmuştuk.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Musa (A.S)'ı ve Harun (A.S)'ı ni'metlendirdik.
Muhammed Esed : Biz, Musaya ve Harun'a da lütufta bulunduk;
Ömer Nasuhi Bilmen : (114-115) Andolsun ki, Mûsa ve Harun üzerine de ihsanda bulunduk. Ve ikisini de ve kavimlerini de pek büyük bir gamdan kurtardık.
Ömer Öngüt : Andolsun ki Musa ve Harun'a da lütuflarda bulunduk.
Şaban Piriş : Musa ve Harun’a da lütuflarda bulunmuştuk.
Saffat : Biz Musaya və Haruna xeyir-dua verdik.
Suat Yıldırım : Biz Mûsa ile Harun’a da nübüvvet vererek ihsanda bulunduk.
Süleyman Ateş : Andolsun Mûsâ'ya ve Hârûn'a da lutuflarda bulunduk.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.
Ümit Şimşek : Biz Musa ile Harun'a da lütufta bulunduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, biz Mûsa ve Hârun'a da lütufta bulunduk.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}