» 37 / Sâffât  158:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
Saffat Suresi = Saflar/Saf-Tutanlar Suresi
adini ilk ayetinde yer alan sira sira dizilenler ifadesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

37:158 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
və uydurdular | Onunla | arasında | cinlər | nəsil | Halbuki | bilirdilər | cinlər | özlərinin | gətirəcəklərini (ali məhkəməyə) |

WCALWÆ BYNH WBYN ÆLCNT NSBÆ WLGD̃ ALMT ÆLCNT ÎNHM LMḪŽRWN
ve ceǎlū beynehu ve beyne l-cinneti neseben veleḳad ǎlimeti l-cinnetu innehum lemuHDerūne

وَجَعَلُوا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجِنَّةِ نَسَبًا وَلَقَدْ عَلِمَتِ الْجِنَّةُ إِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WCALWÆ = ve ceǎlū : və uydurdular
2. BYNH = beynehu : Onunla
3. WBYN = ve beyne : arasında
4. ÆLCNT = l-cinneti : cinlər
5. NSBÆ = neseben : nəsil
6. WLGD̃ = veleḳad : Halbuki
7. ALMT = ǎlimeti : bilirdilər
8. ÆLCNT = l-cinnetu : cinlər
9. ÎNHM = innehum : özlərinin
10. LMḪŽRWN = lemuHDerūne : gətirəcəklərini (ali məhkəməyə)
və uydurdular | Onunla | arasında | cinlər | nəsil | Halbuki | bilirdilər | cinlər | özlərinin | gətirəcəklərini (ali məhkəməyə) |

[CAL] [BYN] [BYN] [CNN] [NSB] [] [ALM] [CNN] [] [ḪŽR]
WCALWÆ BYNH WBYN ÆLCNT NSBÆ WLGD̃ ALMT ÆLCNT ÎNHM LMḪŽRWN

ve ceǎlū beynehu ve beyne l-cinneti neseben veleḳad ǎlimeti l-cinnetu innehum lemuHDerūne
وجعلوا بينه وبين الجنة نسبا ولقد علمت الجنة إنهم لمحضرون

[ج ع ل] [ب ي ن] [ب ي ن] [ج ن ن] [ن س ب] [] [ع ل م] [ج ن ن] [] [ح ض ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلوا ج ع ل | CAL WCALWÆ ve ceǎlū və uydurdular And they have made
بينه ب ي ن | BYN BYNH beynehu Onunla between Him
وبين ب ي ن | BYN WBYN ve beyne arasında and between
الجنة ج ن ن | CNN ÆLCNT l-cinneti cinlər the jinn
نسبا ن س ب | NSB NSBÆ neseben nəsil a relationship,
ولقد | WLGD̃ veleḳad Halbuki but certainly,
علمت ع ل م | ALM ALMT ǎlimeti bilirdilər know
الجنة ج ن ن | CNN ÆLCNT l-cinnetu cinlər the jinn
إنهم | ÎNHM innehum özlərinin that they
لمحضرون ح ض ر | ḪŽR LMḪŽRWN lemuHDerūne gətirəcəklərini (ali məhkəməyə) (will) surely be brought.
və uydurdular | Onunla | arasında | cinlər | nəsil | Halbuki | bilirdilər | cinlər | özlərinin | gətirəcəklərini (ali məhkəməyə) |

[CAL] [BYN] [BYN] [CNN] [NSB] [] [ALM] [CNN] [] [ḪŽR]
WCALWÆ BYNH WBYN ÆLCNT NSBÆ WLGD̃ ALMT ÆLCNT ÎNHM LMḪŽRWN

ve ceǎlū beynehu ve beyne l-cinneti neseben veleḳad ǎlimeti l-cinnetu innehum lemuHDerūne
وجعلوا بينه وبين الجنة نسبا ولقد علمت الجنة إنهم لمحضرون

[ج ع ل] [ب ي ن] [ب ي ن] [ج ن ن] [ن س ب] [] [ع ل م] [ج ن ن] [] [ح ض ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلوا ج ع ل | CAL WCALWÆ ve ceǎlū və uydurdular And they have made
Vav,Cim,Ayn,Lam,Vav,Elif,
6,3,70,30,6,1,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və)
V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli< BR>PRON – mövzu əvəzliyi
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بينه ب ي ن | BYN BYNH beynehu Onunla between Him
Be,Ye,Nun,He,
2,10,50,5,
LOC – təqsirləndirici yer zərfi
PRON – 3-cü şəxs kişi təkli yiyəlik əvəzliyi
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبين ب ي ن | BYN WBYN ve beyne arasında and between
Vav,Be,Ye,Nun,
6,2,10,50,
CONJ – prefiksli bağlayıcı wa (və)
LOC – ittihamedici yer zərfi
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب
الجنة ج ن ن | CNN ÆLCNT l-cinneti cinlər the jinn
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"N – cinsi qadın adı → Cin"
اسم مجرور
نسبا ن س ب | NSB NSBÆ neseben nəsil a relationship,
Nun,Sin,Be,Elif,
50,60,2,1,
N – ittihamedici kişi qeyri-müəyyən isim
اسم منصوب
ولقد | WLGD̃ veleḳad Halbuki but certainly,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və)
EMPH – vurğulayıcı prefiks lām
CERT – əminlik zərrəsi
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
علمت ع ل م | ALM ALMT ǎlimeti bilirdilər know
Ayn,Lam,Mim,Te,
70,30,40,400,
V – 3-cü şəxs qadın tək mükəmməl feli
فعل ماض
الجنة ج ن ن | CNN ÆLCNT l-cinnetu cinlər the jinn
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"N – nominativ qadın adı → Cin"
اسم مرفوع
إنهم | ÎNHM innehum özlərinin that they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – ittiham hissəciyi
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لمحضرون ح ض ر | ḪŽR LMḪŽRWN lemuHDerūne gətirəcəklərini (ali məhkəməyə) (will) surely be brought.
Lam,Mim,Ha,Dad,Re,Vav,Nun,
30,40,8,800,200,6,50,
EMPH – vurğulayıcı prefiks lām
N – nominativ kişi cəm (IV forma) passiv iştirakçı
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [37:139-163] Yunus

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onunla cinler arasında bir akrabalık uydurmadalar ve andolsun ki cinler de onun tapısına götürüleceklerini, orada hazır bulunacaklarını bilmişlerdir.
Adem Uğur : Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular. Andolsun, cinler de kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler.
Ahmed Hulusi : O'nunla (Allâh ile) cinler (normal insan duyularının algılayamadığı bilinçli varlıklar) arasında bir bağ oluşturdular! (Onlara Allâh dûnunda tanrısallık atfettiler). . . Andolsun cinler de bilir ki, muhakkak onlar muhdarîndir (zorunlu olarak huzurda hazır tutulacaklardır)!
Ahmet Tekin : Allah ile görünmeyen varlıklar, melekler ve cinler arasında da bir hısımlık, bir akrabalık uydurdular. Andolsun melekler ile cinler de, onların hesap yerine ihzarlı getirileceklerini bilirler.
Ahmet Varol : Onlar O'nunla cinler arasında bir soy bağı kurdular. Oysa andolsun ki, cinler de onların (azaba) getirileceklerini bilmişlerdir.
Ali Bulaç : Onlar, kendisiyle (Allah ile) cinler arasında bir soy bağı kurdular. Oysa andolsun, cinler de onların gerçekten (azab için getirilip) hazır bulundurulacaklarını bilmişlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Bir de Mekke kâfirleri, Allah ile cinler (melekler) arasında tuttular bir hısımlık uydurdular. Gerçekten cinler bilirler ki, onlar yakalanıb cehenneme götürüleceklerdir.
Azerice : Allahla cinlər arasında nəsil bağı uydurdular. And içirəm ki, cinlər də mütləq iştirak edəcəklərini bilirlər.
Bekir Sadak : Allah'la cinler arasinda da bir soy bagi icadettiler. And olsun ki, cinler de, kendilerinin hesap yerine goturuleceklerini bilirler.
Celal Yıldırım : Bunlar, Allah ile cinler arasında bir de hısımlık uydurdular. Halbuki cinler de onların mutlaka azaba hazır duruma getirileceklerini bilmektedirler.
Diyanet İşleri : Allah ile cinler arasında da nesep bağı kurdular. Oysa cinler de kendilerinin Allah’ın huzuruna getirileceklerini bilirler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'la cinler (melekler) arasında da bir soy bağı icadettiler. And olsun ki, cinler de, kendilerinin (bunu söyleyenlerin) hesap yerine götürüleceklerini bilirler.
Diyanet Vakfi : Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular. Andolsun, cinler de kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler.
Edip Yüksel : Hatta O'nunla cinler arasında bir akrabalık uydurdular. Halbuki cinler sorguya çekileceklerini bilirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, Allah ile cinler arasında bir neseb (hısımlık bağı) uydurdular. Oysa andolsun cinler bilirler ki, o yalancılar mutlaka cehenneme götürüleceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de Allah ile cinler arasında bir soy bağı uydurdular. Andolsun cinler bilirler ki onlar huzura celbedileceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de onunla Cinler beyninde bir neseb uydururlar. Celâlim hakkı için Cinler bilirler ki onlar ihzar olunacaklardır
Fizilal-il Kuran : Allah'la cinler arasında soy bağı uydurdular. Andolsun cinler de, kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler.
Gültekin Onan : Onlar, kendisiyle (Tanrı ile) cinler arasında bir soy bağı kurdular. Oysa andolsun, cinler de onların gerçekten (azab için getirilip) hazır bulundurulacaklarını bilmişlerdir.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, Allah ile gizli güçler arasında bir hısımlık bağı kurdular. Oysa andolsun, gizli güçler kendilerinin kesinlikle hazır edilenler/mahşerde toplananlar olduklarını bilirler.
Hasan Basri Çantay : Bir de Onunla cinler arasında bir hısımlık uydurdular. Andolsun ki bizzat cinler dahi onların behemehal (cehenneme) ihzaaren getirileceklerini (pek iyi) bilmiş (ler) dir.
Hayrat Neşriyat : Bir de (Allah’ın) kendisi ile cinler arasında bir neseb (bağı) uydurdular. And olsun cinler de bilirler ki, gerçekten onlar (bu sözü uyduranlar) elbette (o gün Cehennemde) hazır bulundurulacak olan kimselerdir.
İbni Kesir : O'nunla cinnler arasında bir neseb bağı uydurdular. Andolsun ki; cinnler de, onların götürüleceklerini bilmektedirler.
İskender Evrenosoğlu : Ve Allah ile cinler arasında neseb (soybağı) kıldılar (uydurdular). Ve andolsun ki cinler, (cehennemde) mutlaka hazır bulundurulacaklarını biliyorlardı.
Muhammed Esed : Bazıları da Allah ile bütün görünmez varlık türleri arasında bir yakınlık uydurdular; oysa bu görünmez varlıklar (da) pekala bilir ki, onlar, (bu şekilde Allah'a isnadda bulunanlar,) mutlaka (Hesap Günü O'nun huzurunda) yargılanacaklardır:
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve bir de O'nunla cinler arasında bir neseb (iddiasında) bulundular. Andolsun ki, cinler bilmişlerdir ki, elbette onlar (cehenneme) ihzar edilmiş kimselerdir.
Ömer Öngüt : Bir de O'nunla cinler arasında bir nesep bağı uydurdular. Andolsun ki cinler de bilirler ki, onlar götürüleceklerdir.
Şaban Piriş : Allah ile cinler arasında bir soy bağı icat ettiler. Cinler de elbette hesaba çekilebileceklerini biliyorlar.
Saffat : Allahla cinlər arasında nəsil bağı uydurdular. And içirəm ki, cinlər də mütləq iştirak edəcəklərini bilirlər.
Suat Yıldırım : Bir de tutup Allah ile melekler arasında bir soy bağı uydurdular! Ama o melekler, bunu iddia eden müşriklerin yargılanıp cehenneme tıkılacaklarını pek iyi bilirler.
Süleyman Ateş : Allâh ile cinler arasında bir nesep, (bir soy bağlantısı) uydurdular. Oysa cinler de kendilerinin (yüce divâna) getirileceklerini bilmişlerdir.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, kendisiyle (Allah ile) cinler arasında da bir soy bağı kurdular. Oysa andolsun, cinler de onların gerçekten (azab için getirilip) hazır bulundurulacaklarını bilmişlerdir.
Ümit Şimşek : Bir de Allah ile cinler arasında nesep bağı uydurdular. Oysa cinler de biliyor ki, onlar toplanıp Allah'ın huzuruna sevk edileceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'la cinler arasında bir nesep oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah huzuruna mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir, bunların Allah'ın huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}