» 10 / Yûnus  70:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
Yunus Suresi = Yunus Suresi
Hz. Yunus ve kavminden bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

10:70 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
dolanışığını təmin edirlər | | dünyada | sonra | bizim üçündür | fırlanır | sonra | dadını sizə veririk | əzab | ağır | çünki | çünki onlar | inkar(lar) |

MTÆA FY ÆLD̃NYÆ S̃M ÎLYNÆ MRCAHM S̃M NZ̃YGHM ÆLAZ̃ÆB ÆLŞD̃YD̃ BMÆ KÆNWÆ YKFRWN
metāǔn d-dunyā ṧumme ileynā merciǔhum ṧumme nuƶīḳuhumu l-ǎƶābe ş-şedīde bimā kānū yekfurūne

مَتَاعٌ فِي الدُّنْيَا ثُمَّ إِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ ثُمَّ نُذِيقُهُمُ الْعَذَابَ الشَّدِيدَ بِمَا كَانُوا يَكْفُرُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. MTÆA = metāǔn : dolanışığını təmin edirlər
2. FY = fī :
3. ÆLD̃NYÆ = d-dunyā : dünyada
4. S̃M = ṧumme : sonra
5. ÎLYNÆ = ileynā : bizim üçündür
6. MRCAHM = merciǔhum : fırlanır
7. S̃M = ṧumme : sonra
8. NZ̃YGHM = nuƶīḳuhumu : dadını sizə veririk
9. ÆLAZ̃ÆB = l-ǎƶābe : əzab
10. ÆLŞD̃YD̃ = ş-şedīde : ağır
11. BMÆ = bimā : çünki
12. KÆNWÆ = kānū : çünki onlar
13. YKFRWN = yekfurūne : inkar(lar)
dolanışığını təmin edirlər | | dünyada | sonra | bizim üçündür | fırlanır | sonra | dadını sizə veririk | əzab | ağır | çünki | çünki onlar | inkar(lar) |

[MTA] [] [D̃NW] [] [] [RCA] [] [Z̃WG] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [] [KWN] [KFR]
MTÆA FY ÆLD̃NYÆ S̃M ÎLYNÆ MRCAHM S̃M NZ̃YGHM ÆLAZ̃ÆB ÆLŞD̃YD̃ BMÆ KÆNWÆ YKFRWN

metāǔn d-dunyā ṧumme ileynā merciǔhum ṧumme nuƶīḳuhumu l-ǎƶābe ş-şedīde bimā kānū yekfurūne
متاع في الدنيا ثم إلينا مرجعهم ثم نذيقهم العذاب الشديد بما كانوا يكفرون

[م ت ع] [] [د ن و] [] [] [ر ج ع] [] [ذ و ق] [ع ذ ب] [ش د د] [] [ك و ن] [ك ف ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
متاع م ت ع | MTA MTÆA metāǔn dolanışığını təmin edirlər An enjoyment
في | FY in
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünyada the world,
ثم | S̃M ṧumme sonra then
إلينا | ÎLYNÆ ileynā bizim üçündür to Us
مرجعهم ر ج ع | RCA MRCAHM merciǔhum fırlanır (is) their return,
ثم | S̃M ṧumme sonra then
نذيقهم ذ و ق | Z̃WG NZ̃YGHM nuƶīḳuhumu dadını sizə veririk We will make them taste
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ÆLAZ̃ÆB l-ǎƶābe əzab the punishment
الشديد ش د د | ŞD̃D̃ ÆLŞD̃YD̃ ş-şedīde ağır the severe
بما | BMÆ bimā çünki because
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū çünki onlar they used to
يكفرون ك ف ر | KFR YKFRWN yekfurūne inkar(lar) disbelieve.
dolanışığını təmin edirlər | | dünyada | sonra | bizim üçündür | fırlanır | sonra | dadını sizə veririk | əzab | ağır | çünki | çünki onlar | inkar(lar) |

[MTA] [] [D̃NW] [] [] [RCA] [] [Z̃WG] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [] [KWN] [KFR]
MTÆA FY ÆLD̃NYÆ S̃M ÎLYNÆ MRCAHM S̃M NZ̃YGHM ÆLAZ̃ÆB ÆLŞD̃YD̃ BMÆ KÆNWÆ YKFRWN

metāǔn d-dunyā ṧumme ileynā merciǔhum ṧumme nuƶīḳuhumu l-ǎƶābe ş-şedīde bimā kānū yekfurūne
متاع في الدنيا ثم إلينا مرجعهم ثم نذيقهم العذاب الشديد بما كانوا يكفرون

[م ت ع] [] [د ن و] [] [] [ر ج ع] [] [ذ و ق] [ع ذ ب] [ش د د] [] [ك و ن] [ك ف ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
متاع م ت ع | MTA MTÆA metāǔn dolanışığını təmin edirlər An enjoyment
Mim,Te,Elif,Ayn,
40,400,1,70,
N – nominativ kişi qeyri-müəyyən isim
اسم مرفوع
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – ön söz
حرف جر
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünyada the world,
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
N – qadın cinsi tək isim
اسم مجرور
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – əlaqələndirici birləşmə
حرف عطف
إلينا | ÎLYNÆ ileynā bizim üçündür to Us
,Lam,Ye,Nun,Elif,
,30,10,50,1,
P – ön söz
PRON – 1-ci şəxs cəm obyekt əvəzliyi
جار ومجرور
مرجعهم ر ج ع | RCA MRCAHM merciǔhum fırlanır (is) their return,
Mim,Re,Cim,Ayn,He,Mim,
40,200,3,70,5,40,
N – nominativ kişi adı
PRON – 3-cü şəxs kişi cəminin sahib əvəzliyi
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – əlaqələndirici birləşmə
حرف عطف
نذيقهم ذ و ق | Z̃WG NZ̃YGHM nuƶīḳuhumu dadını sizə veririk We will make them taste
Nun,Zel,Ye,Gaf,He,Mim,
50,700,10,100,5,40,
V – 1-ci şəxs cəm (forma IV) qeyri-kamil fel
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ÆLAZ̃ÆB l-ǎƶābe əzab the punishment
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – ittihamedici kişi adı
اسم منصوب
الشديد ش د د | ŞD̃D̃ ÆLŞD̃YD̃ ş-şedīde ağır the severe
Elif,Lam,Şın,Dal,Ye,Dal,
1,30,300,4,10,4,
ADJ – ittihamedici kişi tək sifət
صفة منصوبة
بما | BMÆ bimā çünki because
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefiksli ön söz bi
REL – nisbi əvəzlik
جار ومجرور
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū çünki onlar they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm mükəmməl feli
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يكفرون ك ف ر | KFR YKFRWN yekfurūne inkar(lar) disbelieve.
Ye,Kef,Fe,Re,Vav,Nun,
10,20,80,200,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm qeyri-kamil feli
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [10:61-70] Her An Tanrı'yı Hissetmek ve Mutluluk

Abdulbaki Gölpınarlı : Dünyâda değersiz menfaatler elde ettikten sonra dönüp tapımıza gelirler, sonra da kâfir oldukları, inkâr ettikleri şeyler yüzünden biz, onlara şiddetli bir azap tattırırız.
Adem Uğur : Dünyada bir miktar geçim (sağlarlar), sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.
Ahmed Hulusi : Dünyadan geçici bir yararlanma; sonra dönüşleri bizedir! Sonra hakikati inkâr etmeleri nedeniyle şiddetli azabı onlara yaşatacağız.
Ahmet Tekin : Dünyadaki zevkleri geçicidir. Sonra hesap vermek üzere bizim huzurumuza getirilecekler. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına itip örtbas ederek inkârda, küfürde ısrar etmeleri sebebiyle onlara şiddetli azâbı tattıracağız.
Ahmet Varol : Dünyada bir geçim sürerler; sonra dönüşleri bizedir. Sonra inkâr etmelerinden dolayı onlara şiddetli azabı tattırırız.
Ali Bulaç : (Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkâra sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı taddıracağız.
Ali Fikri Yavuz : Allah’a iftira edenlerin dünyadaki zevkleri pek az... Nihayet dönüşleri bizedir. Sonra, küfür üzere bulunduklarından, kendilerine çok şiddetli bir azab taddıracağız.
Azerice : Dünyada müvəqqəti həzz var. Sonra onların dönüşü Bizədir. Sonra küfrlərinə görə onlara şiddətli əzab daddıracağıq.
Bekir Sadak : Onlar icin dunyada bir muddet gecinme vardir, sonra donusleri Bizedir. Inkarlarina karsilik onlara cetin azap taddiracagiz. *
Celal Yıldırım : Dünya pek az bir zevkli geçimdir ; sonra da dönüşleri ancak bizedir. Sonra da küfretmekte olduklarına karşılık onlara pek şiddetli azabı tattıracağız.
Diyanet İşleri : Onlar için dünyada (geçici) bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri bizedir. Sonra da, inkâr etmekte olduklarına karşılık onlara şiddetli azabı tattıracağız.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar için dünyada bir müddet geçinme vardır, sonra dönüşleri Bizedir. İnkarlarına karşılık onlara çetin azab taddıracağız.
Diyanet Vakfi : Dünyada bir miktar geçim (sağlarlar), sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.
Edip Yüksel : Dünyada paylarını alırlar, sonra dönüşleri bizedir. Sonra da inkarlarından ötürü onlara şiddetli azabı tattırırız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dünyadaki zevkler çabuk biter. Sonra dönüşleri bize olacaktır. Daha sonra da inkâr ettiklerinden dolayı o çetin azabı biz onlara tattıracağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dünyada (ki nasipleri) cüz'i bir zevk, sonra dönüşleri Bizedir; sonra da Biz onlara, inkar ettiklerinden dolayı, azabı tattıracağız!
Elmalılı Hamdi Yazır : Dünyada cüz'î bir zevk, sonra dönüşleri bizedir, sonra biz onlara o küfürlerinden dolayı azâbı tattıracağız
Fizilal-il Kuran : Dünyada geçici bir yarar sağlarlar, arkasından dönüşleri bizedir, sonra gerçekleri inkâr etmelerinin karşılığı olarak onlara ağır bir azap tattırırız.
Gültekin Onan : (Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri bizedir; sonra da küfretmeleri dolayısıyla onlara şiddetli azabı tattıracağız.
Hakkı Yılmaz : "O şeyler, dünyada bir kazanımdır. Sonra dönüşleri yalnızca Bizedir. Daha sonra da küfrettikleri; bilerek reddedip kabul etmedikleri şeyler nedeniyle kendilerine o çetin azabı tattıracağız. "
Hasan Basri Çantay : (Onların bu yalanları kendilerine belki) dünyâda (cüz'î) bir fâide (sağlayabilir). En son dönüşleri ise ancak bizedir. (Bundan) sonra da küfr (-ü inkâr) da ısraar etmekde olduklarına mukaabil onlara çetin azabı (mızı) tatdıracağız.
Hayrat Neşriyat : Dünyada (az) bir faydalanmanın ardından, dönüşleri bizedir; sonra da, inkâr etmekte olduklarından dolayı onlara (pek) şiddetli azâbı tattırırız.
İbni Kesir : Dünyada biraz faydalanma vardır. Sonra dönüşleri Bizedir. Sonra Biz de küfreder olmalarından dolayı onlara şiddetli azabı tattıracağız.
İskender Evrenosoğlu : Dünyada bir meta (geçinme) vardır. Sonra onların dönüşleri Bizedir. Sonra da inkâr etmiş olmalarından (kâfir olmalarından) dolayı onlara şiddetli azap tattıracağız.
Muhammed Esed : (Kısa süren) bir tutunmadır bu dünyadaki; ve sonra onların dönüşü er geç Bize olacak: Ve Biz de, hakkı inat ve ısrarla inkar etmelerinin karşılığı olarak onlara o çok yoğun, çok şiddetli acıyı tattıracağız.
Ömer Nasuhi Bilmen : (Onlar için) Dünyada cüz'i bir varlık, sonra dönüşleri Bizedir. Sonra onlara küfreder olduklarından dolayı şiddetli azabı tattıracağızdır.
Ömer Öngüt : Onlar dünyada biraz geçinir, sonra bize dönerler. Sonra da inkârlarından dolayı onlara şiddetli azap tattırırız.
Şaban Piriş : Dünyada biraz geçimlik; sonra dönüşleri yine bize olacaktır. Biz de onlara inkar etmiş olmaları sebebiyle şiddetli azabı tattıracağız.
Suat Yıldırım : Olsa olsa dünyada az bir zevk alır, ama sonunda Bizim huzurumuza dönerler. Sonra Biz de inkâr ve nankörlüklerinden ötürü o çok şiddetli azabı onlara tattırırız.
Süleyman Ateş : Dünyâda biraz geçinir, sonra bize dönerler. Sonra da biz, inkârlarından dolayı onlara şiddetli azâbı taddırırız.
Tefhim-ul Kuran : (Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri bizedir; sonra da küfre sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı taddıracağız.
Ümit Şimşek : Onlar dünyadan biraz nasiplenirler; ondan sonra dönüşleri Bizedir. Ondan sonra da, inkâr edip durmaları yüzünden Biz onlara o çetin azabı tattırırız.
Yaşar Nuri Öztürk : Dünyada biraz nimetlenme, ardından dönüşleri bize! Sonra biz, inkâr ettiklerinden ötürü şiddetli azabı onlara tattıracağız.
Yunus : Dünyada müvəqqəti həzz var. Sonra onların dönüşü Bizədir. Sonra küfrlərinə görə onlara şiddətli əzab daddıracağıq.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}