» 3 / Âl-i Imrân  105:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
Ali Imran Suresi = Imran Ailesi Suresi
Imran ailesinden bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

3:105 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
| olma | kimi | bölünür | və razılaşmayanlar | -dan | sonra | | onların yanına gəldikdən sonra | aydın dəlil | buradadırlar | (bəli) onlar üçün var | bir əzab | böyük |

WLÆ TKWNWÆ KÆLZ̃YN TFRGWÆ WÆḢTLFWÆ MN BAD̃ CÆÙHM ÆLBYNÆT WǼWLÙK LHM AZ̃ÆB AƵYM
ve lā tekūnū kālleƶīne teferraḳū veḣtelefū min beǎ'di cā'ehumu l-beyyinātu ve ulāike lehum ǎƶābun ǎZīmun

وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ تَفَرَّقُوا وَاخْتَلَفُوا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَأُولَٰئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLÆ = ve lā :
2. TKWNWÆ = tekūnū : olma
3. KÆLZ̃YN = kālleƶīne : kimi
4. TFRGWÆ = teferraḳū : bölünür
5. WÆḢTLFWÆ = veḣtelefū : və razılaşmayanlar
6. MN = min : -dan
7. BAD̃ = beǎ'di : sonra
8. MÆ = mā :
9. CÆÙHM = cā'ehumu : onların yanına gəldikdən sonra
10. ÆLBYNÆT = l-beyyinātu : aydın dəlil
11. WǼWLÙK = ve ulāike : buradadırlar
12. LHM = lehum : (bəli) onlar üçün var
13. AZ̃ÆB = ǎƶābun : bir əzab
14. AƵYM = ǎZīmun : böyük
| olma | kimi | bölünür | və razılaşmayanlar | -dan | sonra | | onların yanına gəldikdən sonra | aydın dəlil | buradadırlar | (bəli) onlar üçün var | bir əzab | böyük |

[] [KWN] [] [FRG] [ḢLF] [] [BAD̃] [] [CYÆ] [BYN] [] [] [AZ̃B] [AƵM]
WLÆ TKWNWÆ KÆLZ̃YN TFRGWÆ WÆḢTLFWÆ MN BAD̃ CÆÙHM ÆLBYNÆT WǼWLÙK LHM AZ̃ÆB AƵYM

ve lā tekūnū kālleƶīne teferraḳū veḣtelefū min beǎ'di cā'ehumu l-beyyinātu ve ulāike lehum ǎƶābun ǎZīmun
ولا تكونوا كالذين تفرقوا واختلفوا من بعد ما جاءهم البينات وأولئك لهم عذاب عظيم

[] [ك و ن] [] [ف ر ق] [خ ل ف] [] [ب ع د] [] [ج ي ا] [ب ي ن] [] [] [ع ذ ب] [ع ظ م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLÆ ve lā And (do) not
تكونوا ك و ن | KWN TKWNWÆ tekūnū olma be
كالذين | KÆLZ̃YN kālleƶīne kimi like those who
تفرقوا ف ر ق | FRG TFRGWÆ teferraḳū bölünür became divided
واختلفوا خ ل ف | ḢLF WÆḢTLFWÆ veḣtelefū və razılaşmayanlar and differed
من | MN min -dan from
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
ما | what
جاءهم ج ي ا | CYÆ CÆÙHM cā'ehumu onların yanına gəldikdən sonra came to them -
البينات ب ي ن | BYN ÆLBYNÆT l-beyyinātu aydın dəlil the clear proofs.
وأولئك | WǼWLÙK ve ulāike buradadırlar And those
لهم | LHM lehum (bəli) onlar üçün var for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃ÆB ǎƶābun bir əzab (is) a punishment
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun böyük great.
| olma | kimi | bölünür | və razılaşmayanlar | -dan | sonra | | onların yanına gəldikdən sonra | aydın dəlil | buradadırlar | (bəli) onlar üçün var | bir əzab | böyük |

[] [KWN] [] [FRG] [ḢLF] [] [BAD̃] [] [CYÆ] [BYN] [] [] [AZ̃B] [AƵM]
WLÆ TKWNWÆ KÆLZ̃YN TFRGWÆ WÆḢTLFWÆ MN BAD̃ CÆÙHM ÆLBYNÆT WǼWLÙK LHM AZ̃ÆB AƵYM

ve lā tekūnū kālleƶīne teferraḳū veḣtelefū min beǎ'di cā'ehumu l-beyyinātu ve ulāike lehum ǎƶābun ǎZīmun
ولا تكونوا كالذين تفرقوا واختلفوا من بعد ما جاءهم البينات وأولئك لهم عذاب عظيم

[] [ك و ن] [] [ف ر ق] [خ ل ف] [] [ب ع د] [] [ج ي ا] [ب ي ن] [] [] [ع ذ ب] [ع ظ م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLÆ ve lā And (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və)
PRO – qadağan hissəcik
الواو عاطفة
حرف نهي
تكونوا ك و ن | KWN TKWNWÆ tekūnū olma be
Te,Kef,Vav,Nun,Vav,Elif,
400,20,6,50,6,1,
V – 2-ci şəxs kişi cəm qeyri-kamil feli, jussiv əhval-ruhiyyə
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
كالذين | KÆLZ̃YN kālleƶīne kimi like those who
Kef,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
20,1,30,700,10,50,
P – prefiksli ön söz ka
REL – kişi cəm nisbi əvəzlik
جار ومجرور
تفرقوا ف ر ق | FRG TFRGWÆ teferraḳū bölünür became divided
Te,Fe,Re,Gaf,Vav,Elif,
400,80,200,100,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma V) mükəmməl fel
PRON – mövzu əvəzliyi
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
واختلفوا خ ل ف | ḢLF WÆḢTLFWÆ veḣtelefū və razılaşmayanlar and differed
Vav,Elif,Hı,Te,Lam,Fe,Vav,Elif,
6,1,600,400,30,80,6,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və)
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma VIII) ) mükəmməl feli
PRON – mövzu əvəzliyi
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – ön söz
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – cins isim
اسم مجرور
ما | what
Mim,Elif,
40,1,
REL – nisbi əvəzlik
اسم موصول
جاءهم ج ي ا | CYÆ CÆÙHM cā'ehumu onların yanına gəldikdən sonra came to them -
Cim,Elif,,He,Mim,
3,1,,5,40,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
البينات ب ي ن | BYN ÆLBYNÆT l-beyyinātu aydın dəlil the clear proofs.
Elif,Lam,Be,Ye,Nun,Elif,Te,
1,30,2,10,50,1,400,
N – nominativ qadın cəm isim
اسم مرفوع
وأولئك | WǼWLÙK ve ulāike buradadırlar And those
Vav,,Vav,Lam,,Kef,
6,,6,30,,20,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi
DEM – cəm nümayiş əvəzliyi
الواو استئنافية
اسم اشارة
لهم | LHM lehum (bəli) onlar üçün var for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefiksli ön söz lām
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm şəxs əvəzliyi
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃ÆB ǎƶābun bir əzab (is) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominativ kişi qeyri-müəyyən isim
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun böyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominativ kişi tək qeyri-müəyyən sifət
صفة مرفوعة

Konu Başlığı: [3:105-109] Mezhep ve Tarikatlara Bölünmeyin

Abdulbaki Gölpınarlı : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra da gene bölük bölük olanlara, gene ayrılığa düşenlere benzemeyin. Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır pek büyük azap.
Adem Uğur : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.
Ahmed Hulusi : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için aziym azap vardır.
Ahmet Tekin : Kendilerine apaçık âyetler, deliller geldikten sonra, birbirinize düşerek bölük pörçük olup, parçalanıp, ayrı baş çekerek ihtilâf çıkaran ehl-i kitap gibi olmayın. Onlar, işte onlar için büyük bir ceza vardır.
Ahmet Varol : Kendilerine açık belgeler geldikten sonra dağılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.
Ali Bulaç : Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz : Ey müminler, kendilerine açık deliller ve âyetler geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşen Hristiyan ve Yahudî’ler gibi olmayın. İşte onlar için çok büyük bir azâp vardır.
Ali İmran : Özlərinə açıq-aydın dəlillər gəldikdən sonra parçalanıb parçalananlar kimi olmayın. Onlar üçün böyük bir əzab vardır.
Azerice : Özlərinə açıq-aydın dəlillər gəldikdən sonra parçalanıb parçalananlar kimi olmayın. Onlar üçün böyük bir əzab vardır.
Bekir Sadak : (105-10) 6 Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrilan ve ayriliga dusenler gibi olmayin. Bir takim yuzlerin agaracagi ve bir takim yuzlerin kararacagi gunde buyuk azab onlaradir. Yuzleri kararanlara: «Inanmanizdan sonra inkar eder misiniz? Inkar etmenizden dolayi tadin azabi» denecektir.
Celal Yıldırım : Kendilerine açık belgeler geldikten sonra bölünüp ayrılanlar, tartışıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : (105-106) Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. Yüzleri kararanlara: 'İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz? İnkar etmenizden dolayı tadın azabı' denecektir.
Diyanet Vakfi : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.
Edip Yüksel : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılık ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Onlar için büyük bir azap var
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın kendilerine açık deliller geldikten sonra ayrılık çıkarıp anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın! Onlara büyük bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve şunlar: Şu kendilerine beyyineler geldikten sonra ayrılık çıkarıb ihtilâf edenler gibi olmayın, onlar için büyük bir azab var
Fizilal-il Kuran : Sakın kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra parçalanıp çatışmaya düşenler gibi olmayınız. Böyleleri için büyük bir azap vardır.
Gültekin Onan : Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azab vardır.
Hakkı Yılmaz : (105-107) "Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanan ve ayrılığa düşen kimseler gibi de olmayın. İşte bunlar, birtakım yüzlerin beyazlaştığı, birtakım yüzlerin siyahlaştığı günde büyük bir azap kendileri için olanlardır. Artık yüzleri kararan kimselere: “Siz inandıktan sonra yeniden kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden biri mi oldunuz? Öyleyse, küfretmenizden; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmenizden dolayı tadın cezayı!” Yüzleri ağaran kimseler de, biliniz ki, Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada sürekli kalanlardır. "
Hasan Basri Çantay : Siz kendilerine apaçık deliller, âyetler geldikten sonra parçalanıb ayrılanlar, ihtilâfa düşenler gibi olmayın: işte onlar (ın haali): En büyük azâb onlarındır.
Hayrat Neşriyat : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ihtilâfa düşenler (yahudi ve hristiyanlar) gibi de olmayın! Hem işte onlar yok mu, kendileri için (pek) büyük bir azab vardır.
İbni Kesir : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ihtilafa düşenler gibi olmayın. İşte onlara büyük bir azab vardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve kendilerine beyyineler (açık deliller) geldikten sonra, fırkalara ayrılıp ihtilafa düşenler gibi olmayın! Ve işte onlar, onlar için “azîm azap” vardır.
Muhammed Esed : Hakikatin bütün kanıtları kendilerine geldikten sonra karşıt görüşlere kapılıp parçalananlar gibi olmayın; işte bunlar için feci bir azap vardır,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kendilerine beyyineler geldikten sonra ayrılık çıkarıp ihtilâfa düşenler gibi de olmayınız. Ve işte onlar için büyük bir azap vardır.
Ömer Öngüt : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için kıyamet günü büyük bir azap vardır.
Şaban Piriş : (105-106). Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşerek parçalananlar gibi olmayın. Bir takım yüzlerin parladığı ve bir takım yüzlerin de karardığı günde onlar için büyük bir azap vardır. Yüzleri kararanlara: -İmanınızdan sonra kafir mi oldunuz, öyleyse, kafir olduğunuz için tadın azabı (denir).
Suat Yıldırım : Kendilerine kesin delillerin gelmesinden sonra bölünüp ihtilâfa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.
Süleyman Ateş : Kendilerine açık deliller geldikten sonra bölünüp ihtilâf edenler gibi olmayın. İşte onlar (evet) onlar için büyük bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük azab vardır.
Ümit Şimşek : Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra anlaşmazlığa düşüp de parçalananlar gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.

Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}