V – 3-cü şəxs kişi cəm qeyri-kamil feli PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربنا
ر ب ب | RBB
RBNÆ
rabbenā
Rəbbimiz
"""Our Lord!"
Re,Be,Nun,Elif, 200,2,50,1,
N – təqsirləndirici kişi adı PRON – 1-ci şəxs cəm yiyəsi əvəzliyi اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إننا
|
ÎNNÆ
innenā
həqiqətən biz
Indeed, we
,Nun,Nun,Elif, ,50,50,1,
ACC – ittiham hissəciyi PRON – 1-ci şəxs cəm obyekt əvəzliyi حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
آمنا
ا م ن | ÆMN
ËMNÆ
āmennā
inandıq
(have) believed,
,Mim,Nun,Elif, ,40,50,1,
V – 1-ci şəxs cəm (forma IV) mükəmməl fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فاغفر
غ ف ر | ĞFR
FÆĞFR
feğfir
bağışla
so forgive
Fe,Elif,Ğayn,Fe,Re, 80,1,1000,80,200,
REM – prefiksli bərpa hissəciyi V – 2-ci şəxs kişi tək imperativ feli الفاء استئنافية فعل أمر
لنا
|
LNÆ
lenā
ABŞ
for us
Lam,Nun,Elif, 30,50,1,
P – prefiksli ön söz lām PRON – 1-ci şəxs cəm şəxs əvəzliyi جار ومجرور
ذنوبنا
ذ ن ب | Z̃NB
Z̃NWBNÆ
ƶunūbenā
günahlarımız
our sins
Zel,Nun,Vav,Be,Nun,Elif, 700,50,6,2,50,1,
N – təqsirli kişi cəm isim PRON – 1-ci şəxs cəm yiyəsi əvəzliyi اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وقنا
و ق ي | WGY
WGNÆ
ve ḳinā
və bizi qorusun
and save us
Vav,Gaf,Nun,Elif, 6,100,50,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) V – 2-ci şəxs kişi tək imperativ feli< BR>PRON – 1-ci şəxs cəm obyekt əvəzliyi الواو عاطفة فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عذاب
ع ذ ب | AZ̃B
AZ̃ÆB
ǎƶābe
əzabdan
(from) punishment
Ayn,Zel,Elif,Be, 70,700,1,2,
N – ittihamedici kişi adı اسم منصوب
النار
ن و ر | NWR
ÆLNÆR
n-nāri
yanğın
"(of) the Fire."""
Elif,Lam,Nun,Elif,Re, 1,30,50,1,200,
N – cinsiyyət qadın adı اسم مجرور
Konu Başlığı: [3:13-17] Gerçeği onaylayanlar: Sonunda Kazanırlar
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar öyle kişilerdir ki Rabbimiz derler, inandık, suçlarımızı yarlıga ve bizi koru ateşin azâbından.
Adem Uğur : (Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen;
Ahmed Hulusi : Onlar şöyle derler: "Rabbimiz, biz kesinlikle iman ettik. Artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi yanmaktan koru!"
Ahmet Tekin : Allah’ın kulları:
'Ey Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi Cehennem azabından koru.' diyenlerdir.
Ahmet Varol : Bunlar: 'Ey Rabbimiz! Biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru' diyenlerdir.
Ali Bulaç : Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenler;
Ali Fikri Yavuz : O takva sahipleri yalvararak: “- Ey Rabbimiz, biz iman ve itaat ettik, bizim günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru derler.
Ali İmran : Onlar dedilər: "Ey Rəbbimiz! Biz Sənə iman gətirdik. Bizim günahlarımızı bağışla və bizi cəhənnəm əzabından qoru!" deyirlər;
Azerice : Onlar dedilər: "Ey Rəbbimiz! Biz Sənə iman gətirdik. Bizim günahlarımızı bağışla və bizi cəhənnəm əzabından qoru!" deyirlər;
Bekir Sadak : (16-17) Onlar ki, «Rabbimiz! Biz suphesiz inandik, bunun icin gunahlarimizi bize bagisla ve bizi atesin azabindan koru» diyen, sabreden, dogru olan, gonulden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bagislanma dileyenlerdir.
Celal Yıldırım : (16-17) «Ey Rabbimiz ! Şüphesiz ki biz imân ettik; artık günahlarımızı bağışla ve bizi Cehennem ateşinin azabından koru» diyenler: Sabredenler, doğru olanlar, itaat edip baş eğenler, boyun bükenler, (mallarını Allah yolunda) harcayanlar ve seher vakitlerinde istiğfar edenlerdir.
Diyanet İşleri : (16-17) (Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru” diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir.
Diyanet İşleri (eski) : (16-17) Onlar ki, 'Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru' diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.
Diyanet Vakfi : (Bu nimetler) «Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!» diyen;
Edip Yüksel : Onlar ki: 'Rabbimiz, biz inandık, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru,' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar ki, «Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar ki: «Rabbimiz, inandık iman getirdik; artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizleri o ateş azabından koru!» derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onları ki ya rabbena derler: inandık iman getirdik artık bizim suçlarımızı bağışla ve o ateş azabından koru bizleri
Fizilal-il Kuran : Bu kimseler 'Ey Rabbimiz, inandık, günahlarımızı affeyle, bizleri Cehennem ateşinin azabından koru' derler.
Gültekin Onan : Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz inandık, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenler;
Hakkı Yılmaz : (15-17) "De ki: “Size bundan daha hayırlı olanı bildireyim mi? Allah'ın koruması altına girmiş; “Rabbimiz! Şüphesiz biz inandık, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi Ateş'in azabından koru!” diyen, sabreden; direnç gösteren, doğru olan, sürekli saygıda duran, Allah yolunda harcamada bulunan ve seherlerde bağışlanma dileyen kişiler için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan hoşnutluk vardır. Ve Allah, kulları en iyi görendir. "
Hasan Basri Çantay : (16-17) (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz îman etdik. Artık bizim günâhlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allaha) itaatle boyun eğenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan mağfiret isteyenlerdir.
Hayrat Neşriyat : Onlar ki: 'Rabbimiz! Muhakkak ki biz îmân ettik; artık günahlarımızı bize bağışla ve bizi o ateşin azâbından muhâfaza eyle!' derler.
İbni Kesir : Onlar ki: Ey Rabbımız; biz gerçekten iman ettik, artık günahlarımızı bize bağışla ve o ateş azabından bizleri koru diyenler,
İskender Evrenosoğlu : Onlar (takva sahipleri): “Rabbimiz, biz hiç şüphesiz mü'min olduk (îmân ettik), artık bizim günahlarımızı (sevaba çevirerek) bize mağfiret et ve bizi ateş azabından koru.” derler.
Muhammed Esed : "Ey Rabbimiz! (Sana) inanıyoruz, bizi affet, günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından emin kıl" diyenlerin:
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar ki, «Ey Rabbimiz! Biz muhakkak imân ettik, artık bizim günahları mağfiret buyur ve bizleri o ateş azabından koru,» derler.
Ömer Öngüt : (O takvâ sahipleri): “Ey Rabbimiz! Biz şüphesiz ki inandık, günahlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!” derler.
Şaban Piriş : Onlar: -Rabbimiz, biz, kesin olarak iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru, diyenlerdir.
Suat Yıldırım : O müttakiler: "Ey bizim kerim Rabbimiz, biz iman ettik, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru!" diye yalvarırlar.
Süleyman Ateş : "Rabbimiz, biz inandık, bizim günâhlarımızı bağışla, bizi ateş azâbından koru!" diyenleri,
Tefhim-ul Kuran : Ki onlar: «Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru» diyenler;
Ümit Şimşek : O takvâ sahipleri, 'Ey Rabbimiz,' derler. 'Biz kuşkusuz bir şekilde iman ettik. Sen de bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru.'
Yaşar Nuri Öztürk : Kullar ki şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]