INTG – prefiksli sual alif SUP – qabaqcadan əlavə edilmiş əlavə hissəcik T – zaman zərfi الهمزة همزة استفهام الواو زائدة ظرف زمان
عاهدوا
ع ه د | AHD̃
AÆHD̃WÆ
ǎāhedū
razılaşsalar
they took
Ayn,Elif,He,Dal,Vav,Elif, 70,1,5,4,6,1,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma III) mükəmməl fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عهدا
ع ه د | AHD̃
AHD̃Æ
ǎhden
əhdlə
a covenant,
Ayn,He,Dal,Elif, 70,5,4,1,
N – ittihamedici kişi qeyri-müəyyən isim اسم منصوب
نبذه
ن ب ذ | NBZ̃
NBZ̃H
nebeƶehu
sındırdılar
threw it away
Nun,Be,Zel,He, 50,2,700,5,
V – 3-cü şəxs kişi tək mükəmməl feli PRON – 3-cü şəxs kişi tək obyekt əvəzliyi فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فريق
ف ر ق | FRG
FRYG
ferīḳun
qrup
a party
Fe,Re,Ye,Gaf, 80,200,10,100,
N – nominativ kişi qeyri-müəyyən isim اسم مرفوع
منهم
|
MNHM
minhum
onlardan
of them?
Mim,Nun,He,Mim, 40,50,5,40,
P – ön söz PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi جار ومجرور
بل
|
BL
bel
artıq
Nay,
Be,Lam, 2,30,
RET – geri çəkilmə hissəciyi حرف اضراب
أكثرهم
ك ث ر | KS̃R
ǼKS̃RHM
ekṧeruhum
çoxlu
most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim, ,20,500,200,5,40,
N – nominativ kişi tək isim PRON – 3-cü şəxs kişi cəm yiyəsi əvəzliyi اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا
|
LÆ
lā
(do) not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – mənfi hissəcik حرف نفي
يؤمنون
ا م ن | ÆMN
YÙMNWN
yu'minūne
inanmırlar
believe.
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun, 10,,40,50,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) qüsursuz fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Konu Başlığı: [2:92-101] İsrailoğullarının Tarihinden Dersler
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlarla bir ahde girişildi mi içlerinden bir bölüğü o ahdi bozacak ha. Bir bölüğünün ahdini bozması şöyle dursun, zâten çokları inanmazlar.
Adem Uğur : Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.
Ahmed Hulusi : Bir sözleşmeyle anlaşma yaptıkları her defasında, içlerinden bir grup onu bozup atmadı mı! Hayır, onların çoğunluğu iman etmezler!
Ahmet Tekin : Fâsıklar ne zaman bir antlaşma, bir sözleşme yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir grup çıkıp, onu inkâr ederek, yırtıp atacak öyle mi? Zaten onların çoğu imân etmeyecekler.
Ahmet Varol : Onlar her ne zaman bir ahidde bulundularsa içlerinden bir topluluk onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.
Ali Bulaç : Ne zaman bir ahidde bulundularsa, içlerinden bir bölümü onu bozmadı mı? Hayır, onların çoğu iman etmezler.
Ali Fikri Yavuz : O Yahûdiler, her ne zaman bir ahd üzerine anlaşma yapmışlarsa, içlerinden bir topluluk o ahdi bozup atıvermedi mi? Hattâ az bir topluluk değil, onların çoğu ahd tanımaz îmansızlardır.
Azerice : Onlar nə vaxt vəd versələr, onların bir dəstəsi onu pozmadımı? Onsuz da çoxu inanmır.
Bakara : Onlar nə vaxt vəd versələr, onların bir dəstəsi onu pozmadımı? Onsuz da çoxu inanmır.
Bekir Sadak : Onlar, her ne zaman bir ahidde bulunmuslarsa iclerinden bir takimi onu bozmamis midir? Zaten onlarin cogu inanmazlar.
Celal Yıldırım : Onlar (Yahudiler) ne kadar bir ahidde bulundularsa, içlerinden bir kısmı onu bozup (peygamberlerin ve mürşitlerin yüzüne) atmadılar mı ? Zaten onların çoğu (ahde bağlı kalmaz ve) dosdoğru imân etmezler.
Diyanet İşleri : Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa, içlerinden birtakımı o antlaşmayı bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar, her ne zaman bir ahidde bulunmuşlarsa içlerinden bir takımı onu bozmamış mıdır? Zaten onların çoğu inanmazlar.
Diyanet Vakfi : Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir grup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.
Edip Yüksel : Her ne zaman bir anlaşma yaptılarsa onlardan bir grup onu bozup atmadı mı? Zaten onların çoğu inanmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O fasıklar hem bunları tanımıyacaklar, hem de ne zaman bir ahd üzerine antlaşma yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir güruh çıkıp onu bozacak ve atıverecek öyle mi? Hatta az bir güruh değil, onların çoğu ahit tanımaz imansızlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O fasıklar, hem bunları tanımayacaklar, hem de ne zaman bir antlaşma yapsalar her defasında mutlaka içlerinden bir zümre onu bozup atıverecek öyle mi? Hatta az bir zümre değil, onların çoğu antlaşma tanımaz imansızlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : ya o fasıklar hem bunları tanımıyacaklar hem de ne zaman bir ahd üzerine muahede yapsalar her def'asında mutlaka içlerinden bir güruh onu bozup atıverecek öyle mi? hattâ az bir güruh değil ekserisi ahd tanımaz imansızlar
Fizilal-il Kuran : Onlar ne zaman bir ahit yaptılar ise aralarından bir grup onu bozup bir yana atmadı mı? Aslında onların çoğu inanmaz.
Gültekin Onan : Ne zaman bir ahidde bulundularsa, onların bir bölümü (feriykun) onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu inanmış değildir.
Hakkı Yılmaz : Hak yoldan çıkanlar, ne zaman bir ahit üzerine antlaşma yapsalar, onlardan bir grup onu atıvermedi mi? Aslında onların çoğu iman etmiyorlar.
Hasan Basri Çantay : Onlar ne zaman bir ahid ile bağlandılarsa içlerinden bir güruh onu bozub atıvermedi mi? Hayır, (bir güruh değil), onların çoğu (ahid tanımazlar), îman etmezler.
Hayrat Neşriyat : Nitekim ne zaman söz vererek bir andlaşma yapsalar, içlerinden bir kısmı onu bozmadı mı? Hayır! Onların çoğu îmân etmezler.
İbni Kesir : Onlar, ne zaman bir ahidle bağlandılarsa içlerinden bir güruh onu bozup atmadı mı? Hayır, onların bir çoğu iman etmezler.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlardan bir kısmı, bir ahd yaptıkları zaman, her defasında onu nakzettiler mi (bozmadılar mı)? Evet (bozdular), onların çoğu îmân etmezler.
Muhammed Esed : Ne zaman (Allah'a) söz verdilerse bazıları sözlerini (çiğneyip) bir kenara atmadı mı? Gerçek şu ki, aslında onların çoğu inanmıyor.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ya her ne zaman bir ahd ile muâhede yapacak olsalar onlardan bir gürûh o ahdi bozup atacak mı? Belki onların ekserisi imân etmezler.
Ömer Öngüt : Onlar ne zaman bir andlaşma yapsalar, içlerinden bir güruh onu bozup arkalarına atmadılar mı? Zaten onların çoğu iman etmezler.
Şaban Piriş : Onlar ne zaman bir söz vermişlerse, içlerinden bir grup bu sözü bozup atmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmezler.
Suat Yıldırım : O fâsıklar hem bunları reddedecek, hem de ne zaman bir anlaşma yapsalar, içlerinden bir güruh onu bozup atıverecek öyle mi? (Hatta sadece az bir güruh da değil), onların ekserisi ahit tanımaz imansızlardır.
Süleyman Ateş : Ne zaman bir ahit (andlaşma) yaptılarsa, onlardan bir grup o ahdi bozup atmadı mı? Zaten çokları inanmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, ne zaman bir ahidde bulunmuşlarsa, içlerinden bir bölümü onu atıp bozmadı mı? Hayır, onların çoğu iman etmezler.
Ümit Şimşek : Onların her söz verişinde, içlerinden bir topluluk o sözü bozup bir kenara atmadı mı? Doğrusu, onların çoğu iman etmiyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir ahitle söz verdikleri her seferinde, içlerinden bir fırka ahdi kaldırıp atmadı mı? Doğrusu şu ki, onların çokları iman etmezler.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]