N – ittihamedici kişi cəm fəal iştirakçı اسم منصوب
فيها
|
FYHÆ
fīhā
(la'net)
in it.
Fe,Ye,He,Elif, 80,10,5,1,
P – ön söz PRON – 3-cü şəxs qadın tək obyekt əvəzliyi جار ومجرور
لا
|
LÆ
lā
Not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – mənfi hissəcik حرف نفي
يخفف
خ ف ف | ḢFF
YḢFF
yuḣaffefu
yüngülləşdirilməyib
will be lightened
Ye,Hı,Fe,Fe, 10,600,80,80,
V – 3-cü şəxs kişi təki (forma II) passiv qeyri-kamil fel فعل مضارع مبني للمجهول
عنهم
|
ANHM
ǎnhumu
onlardan
for them
Ayn,Nun,He,Mim, 70,50,5,40,
P – ön söz PRON – 3-cü şəxs kişi cəm obyekt əvəzliyi جار ومجرور
العذاب
ع ذ ب | AZ̃B
ÆLAZ̃ÆB
l-ǎƶābu
əzab
the punishment
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be, 1,30,70,700,1,2,
N – nominativ kişi adı اسم مرفوع
ولا
|
WLÆ
ve lā
və yoxdur
and not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefiksli birləşmə wa (və) NEG – mənfi hissəcik الواو عاطفة حرف نفي
هم
|
HM
hum
onlara
they
He,Mim, 5,40,
PRON – 3-cü şəxs kişi cəm şəxs əvəzliyi ضمير منفصل
ينظرون
ن ظ ر | NƵR
YNƵRWN
yunZerūne
nəzarət
will be reprieved.
Ye,Nun,Zı,Re,Vav,Nun, 10,50,900,200,6,50,
V – 3-cü şəxs kişi cəm (forma IV) passiv qeyri-kamil fel PRON – mövzu əvəzliyi فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
Konu Başlığı: [2:159-163] Din adamlarının İşlediği Büyük Suç
Abdulbaki Gölpınarlı : Ebedî olarak lânette kalırlar. Ne azapları hafifletilir, ne yüzlerine bakılır.
Adem Uğur : Onlar ebediyen lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.
Ahmed Hulusi : O lânetlerin sonuçlarını sonsuza dek yaşarlar. Bunun azabı asla hafifletilmez ve onlara mühlet (yanlışı düzeltme süreci) de verilmez.
Ahmet Tekin : Onlar ebediyyen lânet içinde kalırlar. Onların cezaları hafifletilmez. Özür dilemelerine, tevbe etmelerine fırsat verilmez, onlara merhamet nazarıyla bakılmaz, göz açtırılmaz.
Ahmet Varol : Onlar (lanette) sürekli kalıcıdırlar. [32] Üzerlerinden azap hafifletilmez ve kendilerine bakılmaz da.
Ali Bulaç : Onda (lanette) süresiz kalacaklardır, onlardan azab hafifletilmez ve onlar gözetilmezler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar, o lânet ve ateş içinde devamlı olarak kalanlardır. Onlardan ne azâb hafifletilir, ne de kendilerine göz açtırılır.
Azerice : Onlar əbədi olaraq bu vəziyyətdə qalacaqlar. Onların əzabı yüngülləşdirilməyəcək və onlara baxılmayacaq.
Bakara : Onlar əbədi olaraq bu vəziyyətdə qalacaqlar. Onların əzabı yüngülləşdirilməyəcək və onlara baxılmayacaq.
Bekir Sadak : Lanette temellidirler, onlardan azab hafifletilmez ve onlarin azabi geciktirilmez.
Celal Yıldırım : Lanette devamlı kalıcılardır ; azâb onlardan hafifletilmez ve (bir ân olsun) azâbdan geri bırakılıp bekletilmezler.
Diyanet İşleri : Onlar ebedî olarak lânet içinde kalırlar. Artık ne kendilerinden azap hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.
Diyanet İşleri (eski) : Lanette temellidirler, onlardan azab hafifletilmez ve onların azabı geciktirilmez.
Diyanet Vakfi : Onlar ebediyen lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.
Edip Yüksel : O durumda sürekli kalırlar. Azapları hafifletilmez ve ertelenmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar ebedi olarak onun altında kalırlar. Ne azabları hafifletilir, ne de kendilerine göz açtırılır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar, sonsuza kadar o lanetin altında kalırlar, ne azapları hafifletilir, ne de kendilerine göz açtırılır.
Elmalılı Hamdi Yazır : ebediyen onun altında kalırlar, ne azabları hafifletilir ne de kendilerine göz açtırılır
Fizilal-il Kuran : Bunlar (sürekli lânetlenmiş olarak) orada ebediyen kalırlar. Ne azapları hafifletilir ve ne de kendilerine mühlet verilir.
Gültekin Onan : O durumda/Onda süresiz kalacaklardır. Azapları hafifletilmez ve ertelenmez/onlar gözetilmezler.
Hakkı Yılmaz : (161,162) "Küfredip; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedip de bu hâl üzerine ölen şu kimseler; işte onlar; Allah'ın, doğal güçlerin/vahiylerin, insanların hepsinin dışlaması onlaradır. Onlar dışlanışta temelli kalıcıdırlar. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara bakılmayacaktır da. "
Hasan Basri Çantay : Onun (o lâ'netin, yahud cehennemin) içinde ebedî kalıcıdırlar onlar. Onlardan âzab da hafifletilmez. Kendilerinin yüzlerine de bakılmaz.
Hayrat Neşriyat : Orada (Cehennemde) ebedî olarak kalıcıdırlar! Onlardan ne azab hafifletilir, ne de onlara (özür dilemeleri üzere) mühlet verilir!
İbni Kesir : Onun içinde temelli kalacaklardır. Onlardan ne azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.
İskender Evrenosoğlu : (Onlar), onun (lânetin) içinde ebediyyen kalacak olanlardır. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara bakılmaz.
Muhammed Esed : Onlar bu halde kalacaklar; (ve) ne azapları hafifletilecek, ne de soluk almalarına imkan verilecek.
Ömer Nasuhi Bilmen : Orada ebedî bir halde kalacaklardır. Onlardan azab hafifletilmez ve kendilerine asla nazar olunmaz.
Ömer Öngüt : Onlar ebedi olarak o lânetin içinde kalacaklardır. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara mühlet de verilmez.
Şaban Piriş : Onlar lanette temellidirler. Onlardan azap hafifletilmez ve onların yüzlerine bakılmaz.
Suat Yıldırım : Onlar bu lânet içinde ebedî olarak kalırlar. Onların azapları hafifletilmeyeceği gibi, Kendilerine yeni bir mühlet de verilmez.
Süleyman Ateş : Ebedi la'net içinde kalırlar. Ne kendilerinden azâb hafifletilir, ne de onlara fırsat verilir.
Tefhim-ul Kuran : Onda (lanette) temelli kalıcıdırlar, onlardan azab hafifletilmez ve onlar gözetilmezler de.
Ümit Şimşek : Onlar ebediyen lânet içinde kalırlar; ne azapları hafifletilir, ne yüzlerine bakan olur.
Yaşar Nuri Öztürk : Sürekli o lanetin içindedirler. Ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]